kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 
Yağmurdereli'yi hatırlamak
Park Orman'da 35 yıl

Yağmurdereli'yi hatırlamak

Şu gelip geçen günler bir kez daha gösteriyor ki "bakan"ların çok ama "görenlerin bakir olduğu bir ülkede yaşıyoruz! Her şey o kadar açık ve net ki, bilmem, örnek vermeye gerek var mı? "Alemi kör sananlar"ın sesleri çok yükseliyor yine, çok sıkıcı, o kadar sıkıcı ki...
Neyse.. İşte böylesi zamanlarda Eşber Yağmurdereli gelir aklıma
Gözleri görmeyen ama beyni, yüreği hep açık olan "sıkı muhalif" Eşber Yağmurdereli...
Hani, daha birkaç yıl öncesine kadar "üç çift söz etti" diye on yıllarca içerde tuttuğumuz, tehlikeli sayıp hücrelere attığımız, kaçacak deliği(!) dahi göremeyeceği bilindiği halde, üstüne demir kapılar, çelik duvarlar ördüğümüz, izbe, havasız odalara bıraktığımız Eşber Yağmurdereli...
Eşber, sıklıkla telefon açar bana..
Kimi zaman hal hatır sorar, bazen de öfkelendiği, etkilendiği durumlar üzerine görüşlerini aktarır...
Yazılması çizilmesi için değil canım, öylesine işte...
Her defasında saygıyla dinlerim onu..
Ve her defasında bir kez daha anlarım ki, aslında "gören"lerdendir Yağmurdereli...
Yüreği ve beyni, uzağı hem de çok uzağı "ileri derece"de görür ki sormayın gitsin!
Günlük olaylardan o kadar haberdardır ki, kim ne yazmış, kim ne söylemiş, ne olmuş ne bitmiş, sol nereye gitmiş, Ecevitsiz DSP n'olacak, Baykal'lar, Derviş'ler, muhalifler vs. en ince ayrıntısına kadar pek çok olaya, gelişmelere hakimdir Eşber Yağmurdereli..
Eminim, şu "hızlandırılmış katliam" üzerine dahi, sıkı bir rapor hazırlamakla meşguldur şimdi! "Göz göre göre gelen cinayet"in belki de "sosyal suçluları"nı, el yordamıyla, beyin fırtınasıyla, yürek hissiyle çıkarmaya çalışıyor şu saatlerde!
Biliyorum, bitirince de beni arayacak ve o listeyi sıralayacaktır!


Doğrusu, Eşber Yağmurdereli'yle sohbetlerin bitiminde insan kendini daha bir iyi hisseder, bunca ceza ve cefaya rağmen, nasıl da hayata asılıyor, nasıl da soğukkanlı davranıyor diye düşünür ve ona gıpta edersiniz.
Bir gün Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura esip gürlemişti Eşber için... Yağmurdereli'nin gazetelerde çıkan siyasi bir açıklamasına "hiç alakası yokken" İzmir'den burnunu sokmuş ve "Adamın iki gözü kör. Allah iki gözünü kör etmiş, ama asıl kalp gözü kör" diye oldukça kaba sayılan bir demeç vermişti!
Ertesinde bi tesadüf buluşmuş ve "Özfatura'ya küfür kıyamet girişeceğini" beklerken, ondan tek bir kelime dahi sözetmemiş ve çok başka bir konu(!) (annesine ait kimi anılar) anlatmaya başlamıştı..
Annesi Hikmet Rıza, 1932'de Cumhuriyet Gazetesi'nin düzenlediği Güzellik Yarışması'nın üçüncüsüymüş.. Hani Keriman Halis'in birinci (sonra da dünya güzeli) seçildiği yarışma..
Annesinin, dönemin toplumsal baskılarına, aile çevresinin zılgıtlarına rağmen yarışmaya girmesini, hatta üçüncü seçilmesinin ardından İstanbul'da güller gibi geçinmek, yaşamak varken, gönüllü olarak hemşirelik yapmak üzere Anadolu köylerinde yıllar boyu çalışmasını çok anlamlı buluyordu...
(Zaten, kendisi de bu köy yollarında yaşanan sevdanın, Tapu Müdürü Hasip Bey'le, Hikmet Hanım'ın evliliğinin birinci yılında Erzurum'da doğmuştur..
12 yaşında gözlerini kaybeder Eşber..)
Ve anne Hikmet Hanım, Eşber nerede o oradadır artık... Yağmurdereli, genç yaşında, 20'lerinde girdiği cezaevinden 40'larında çıkana değin..
"Vatanına doğru dürüst hayırlı bir evlat yetiştirememişsin" yollu savcı ve gardiyan azarlamalarına rağmen...
Ve daha uzun uzun anlattıktan sonra anne- sine ait duygularını şu sözlerle bitirir Eşber..
"İyi hatırlıyorum, baharın yaza dönüştüğü bir akşamdı. Ayın aydınlığı hepimizi sarıp sarmaladığında billur avizeler gibiydik gecenin kenarında. Gördüm ay değildi geceyi aydınlatan, dünyayı aydınlatan. O'ydu.. Annemin güzel yüzü..."


Gözlerim dolmuştu dinlerken.. Ama bir şeyi daha anlamıştım, Eşber'in kalbinin bu kadar "gören" oluşunun nedenini...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sıcak haftanın içinden!   / 01-08-2004
 'Gırgır' geçilmeyecek bir hayat!   / 31-07-2004
 Yağmurdereli'yi hatırlamak   / 25-07-2004
 Hızlandırılmış karikatür!   / 24-07-2004
 Yıldızlarla, yıldızların altında   / 18-07-2004
 Sakin bir "Ada" yazısı!   / 17-07-2004
 Ahmet Mekin hoş geldi...   / 11-07-2004
 Senaryo sıkıntısı çekenler için!   / 10-07-2004
 'Komşu'yla ayrımız, gayrımız!   / 04-07-2004
 Yaşar Kemal'le sokaklarda...   / 03-07-2004
REHA MUHTAR
Ben yapardım, Hıncal abi ben yapardım..
"Gizli kamerayla...
MANSUR FORUTAN
Biri bi' el atsın lütfen!
Şimdi bakın, çok ciddi bir...
MEHMET BARLAS
Bu bölgede komünizm de, kapitalizm de farklı değil
Eski...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Heykellerin dili
Heykeller, bir kentin ya da bir ülkenin...
SAVAŞ AY
Ver babamı geri uyy...
"Temposu gerekliydi"
Elvan Abeylegesse’nin hocası Ertan Hatipoğlu, "Süreyya’nın temposu...
Konuşan değil koşan sevindi: 2-2
Konuşan değil koşan sevindi: 2-2
Karadeniz deplasmanında Van Hooijdonk’un golleriyle ilk yarıyı 2-0...
Hacıbektaş'ta büyük düello
Hacıbektaş Şenliği, bu yıl CHP şenliğine dönüşecek. Şenliğe her yıl...
THY'ye 'işe alın' baskısı
Türk Hava Yolları 2008 yılına kadar filosuna katacağı 51 adet uçak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.