kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türkiye'de film çekmek çok zor
Türkiye'de film çekmek çok zor

Yara ve Çamur gibi ödüllü filmlerin başrol oyuncusu Yelda Kaymakçı Reynaud, her türlü olumsuzluğa karşın oyuncu kalmakta ısrarlı. Reynaud ile son filminin çekimlerinde konuştuk.

Altın Portakal'ı aldıktan sonra pek çok filmde oynayan genç oyuncu Yelda Kaymakçı Reynaud, Türkiye'ye yerleşti. Son filmi "Hoşgeldin Hayat"ta diğer filmlerinin aksine neşeli bir karakteri canlandıran ödül avcısı oyuncu, sinemanın Türkiye'de çok zor şartlarda yapıldığını, Türkan Şoray gibi sette boynu kırılsa bu işi bırakacağını söylüyor. Eleştirmenlere ise sabretmelerini öğütlüyor; "Filmlere niye çamur atıyorlar ki onlar zaten çamur içinde çekiliyor." "Yara" "Çamur" gibi ödüllü filmlerin başrol oyuncusu Yelda Kaymakçı Reynaud, Ceyda Düvenci, Kerem Alışık, Ferhat Gündoğdu ile birlikte Ümit Elçi'nin yönettiği "Hoşgeldin Hayat"ta oynuyor.

* Adınız ödül avcısına çıktı, bunun sırrı nedir? B
unun sırrını jüri bilir ama bu ağır bir iş... Zor şartlara katlanmanız gerekiyor.

* Hep psikolojik filmlerde oynadınız. Gerçek hayatta da melankolik misiniz?
Ben filmlerimdeki gibi ruh hastası biri değilim. 13 yıldır evliyim, kocam beni dövmedi, mutlu bir kadınım. Çocuklarım yok. Hayat benim için çok güzel. Şimdi hayat canlısı bir karakteri oynuyorum.

* Mutluyum derken çocuklarım yok dediniz... Çocuğunuz olmadığı için mi mutlusunuz?
Hayır çocuğum olmadığı halde mutluyum ben. Bir dönem kendimi hazır hissetmiyordum anneliğe. Bir an hazır hissettim o zaman da çocuğumuz olmadı. Bir de iş dolayısıyla çocuk sahibi olmak zor. Bu acımasız bir meslek. Ayrıca ben çocuğumu emzirmek, büyütmek isterim. Bu meslekte annelik zor. O yüzden belki yuvadan bir çocuk alırım. Zaten milyonlarca çocuk var; yardıma ihtiyacı olan.

* "Hoşgeldin Hayat" filmindeki rolü üstünüzdeki imajı kırmak için mi kabul ettiniz?
Kırmak için değil de eğlenceli yanımı gösterebilmek için kabul ettim diyebilirim. İlla ki manken olmak gerekmiyor bu roller için. Ama mankenler de bizim yaptıklarımızı yapamazlar.

* Birçok manken var, oyunculuğu deneyen... Sizce hepsi başarısız mı?
Ben görmedim, dizilerde olabilir o farklı bir şey. Sonuçta herkesin bir çizgisi var, belli bir yerde duruyor ve duruşunu da bilmeli. Sonuçta benim amacım bir televizyon starı olmak değil ki. Öyle bir amacım olsa 1998 yılında Antalya'da Altın Portakal aldıktan sonra olabilirdim. Binlerce teklif gelmişti, ben buradan gitmeyi seçtim. İsterim ki 50 yıl sonra çocuklar "Yelda Kaymakçı Reynaud gibi olmak isterim" desinler. Tek hayalim bu.

* Eşiniz Fransız... Fransa'da yaşayıp Türkiye'ye film çekimi için gelmek zor olmuyor mu?
Hayır, artık burada yaşıyorum ama ben orada da çok önemli filmlerde oynadım. Ne yazık ki burada bilinmiyor.

* Bundan sonra özellikle oynamayı istediğiniz bir rol var mı? Aksiyon filminde oynamak istiyorum aslında. Hep ağır durgun filmlerde oynadım, benim tarzım aksiyon. Spor yapıyorum, vücudumu çalıştırıyorum. Ama Türkiye'de çok zor. Burada çok zor şartlarda çalışılıyor. Yabancılar aksiyon filminde 200 kişi çalışıyor. Oysa biz üç gece önce burada ölüyorduk. Adamlar pompalı silahlarla geldiler. Bu şartlarda çalışırken bütçeniz 1 milyon dolar, Amerika'da 200 milyon dolar ise yan yana koyup yargılayamazsınız. Bir film çekmek çok zor bu ülkede, bu nedenle destek gerekiyor.

* Bir dönem çok film çekilmişti...
Sonra televizyon çıktı ortaya, insanlar filmden bir kere kazanacaklarını dizilerden sürekli kazanmak istediler. Eskiden Türkiye'nin Avrupa'daki imajı da çok kötüydü. Bugünkü duruşumuzla 60'lı yıllardaki duruşumuz çok farklı. Bu ülkede eskiden Türkan Şoray'ın boynu kırıldı film çekerken. Hülya Avşar'ın da başından geçen bir kaza var, bağırsakları patlamış. Ben olsam bir daha oyunculuk yapmazdım.

Bülent İpek

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Beyzbol takımları yakında sahada
 Paris Pekin arası İstanbul
 Işığı sevenler bu yarışmaya
 Turizm elçisi profesör
 Rock'la uykusuz geceler
 Minnoş televizyon starı olma yolunda
 "Kısırlat-Aşılat-Yaşat"
 O sadece bir kurban
 Meksika'yı Foça'ya taşıdılar
 Ağlar sorguda
 Kınalıada'nın yakın tarihi
 Bir ustanın kaleminden sinema tarihi
 Böyle evlilikler de var
 Ajanda
 Çalışırken karı koca olduğumuzu unutuyoruz
 Özel partilerin eğlenceli grubu
 Mata Hari'nin biyografisi
 Okurun kalbini elimde tutmalıyım
 Güneşte sağlıklı kalmak mümkün
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
FİLİZ AKIN
Dört yapraklı yonca
Fatma Girik, Türkan Şoray, Hülya...
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Saaarı saarı kimin yaarı
Mâlkonuya ilişkin benim payıma...
KENAN ONUK
Müziğin yaşadığı zaman
Müzik dinlemek, üzerine...
Sorunlar 13'ünde de 30'unda da hep aynı
Sorunlar 13'ünde de 30'unda da hep aynı
Amerikan sinemasının son dönemde suyunu çıkarttığı bir temaya dayanan...
Birbirlerini hem seven hem mahveden bir çift
Birbirlerini hem seven hem mahveden bir çift
Sıradışı bir kişiyi ve hayatı anlatmak... Elbette bu, çok iyi...
Cibali'den Çubuklu'ya lezzet transferi yapıldı
Haliç kıyısındaki Cibalikapı Balıkçısı, bu yaz Çubuklu Hayal...
Mesele aldatmak değil affedilebilmek
Eşini aldatmak, çapkınlık yapmak, biriyle beraberken bir başkasına...
Alman komşunu yanında getir.
Berlin'de düzenlenecek "Şimdi-Now" adlı festival Türk ve Almanlar'ın bir hafta...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.