kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Nükleer sıkışma

"Hızlı tren, seferini başarıyla tamamladı", sıra nükleer santrallara geldi!
Başbakan'ın bugün için "dünyanın nükleer santral cenneti" (cehennem ise şimdilik senaryo!) Fransa'ya göz kırparken masaya koydukları.
Hükümet, hükümet olmadan önce nükleer santral hevesini açıkça ifade etmiyordu; şimdi "kararlı."
Kararlı iseniz, gerekçe bulmak zor değil. Enerji açığı, daha da büyüyecek olması, dışa bağımlılık, hidrolikte sınıra dayanmak, dünyada fosil yakıt rezervlerinin sınırı, termik enerjinin çevreye etkisi, doğalgaz fiyatı, nükleer teknoloji umudu, "Çernobil'in kaza olduğu" (hatta "takdir-i ilahi" denebilir), nükleerin küresel ısınmanın tehlikelerine karşı tek çare sayılması vesaire.
Karşı iseniz de yeterince gerekçe, korku, endişe var.
Çernobil'i insan işi ve hatası, nükleer tuzak kabul etmek, radyoaktif atıkların insan hatası kollayan, çevreyi sızım sızım tüketen canavarlar olduğunu düşünmek, bir santralın kapatılmasının neredeyse yapılması kadar masraflı olduğunu bilmek, dünya uranyum rezervlerinin de sonsuz olmadığını, bu hızla yüzyılın sonunu, daha fazla hızla "sondan bir önce"yi ancak görebileceğini tahmin etmek. Ve alternatif, yenilenebilir enerji istemek.

***

En iyisi size şu andaki dünya nükleer santral piyasasının durumunu aktarayım.
Kim kararlı, kim kararsız, kim hevesli, kim caymış siz görün.
Hükümet ve bürokrasi de, bundan bin sonuç çıkarsın.
Vereceğim sayılar, nükleer enerji lobisinin, yani şirketlerin öncü birliği "Dünya Nükleer Enerji Birliği"nin dökümlerinden.
Sayılar, santraldan ziyade reaktör. İşleyenler, durdurulanlar ile kapatılanlar daha çok reaktör sayısını gösterirken, planlananlar yahut vazgeçilenler ise santrala ilişkin.
Her reaktöre ilişkin ayrıntı bulmak da mümkün. Şu anda dünyada işleyen nükleer reaktörlerin sayısı şöyle:
ABD 98, Fransa 59, Japonya 53, Rusya 30, İngiltere 24, Güney Kore 18, Almanya 17, Hollanda 16, Çin 15, Hindistan 14, Ukrayna 13, İsveç 11, İspanya 9, Belçika 7, Çek Cumhuriyeti 6, Slovakya 6, İsviçre 5, Finlandiya 4, Macaristan 4, Bulgaristan 4, Brezilya 3, Arjantin 2, Pakistan 2, Litvanya 2, G. Afrika 2, Meksika 2, Ermenistan 1, Hollanda 1, Romanya 1, Slovenya 1.
Tekrar hatırlatayım: Bazı santrallar 2, 3, 4, 5 hatta 6 reaktörlü.

***

Kapatılan, durdurulan yahut projesi iptal edilenlerin sayısı ise şöyle:
ABD 101, Almanya 30, İngiltere 21, Rusya 18, Ukrayna 14, İtalya 14, İspanya 12, Fransa 11, Japonya 11, Kanada 8, Bulgaristan 5, Romanya 4, Polonya 4, İsveç 3, Küba 2, Filipinler 2, Arjantin 1, Litvanya 1, Libya 1, Belarus 1, Lüksemburg 1, Çek Cumhuriyeti 1, Avusturya 1, Ermenistan 1, Kazakistan 1, Slovakya 1, Belçika 1, Hollanda 1, İsviçre 1.
Bunların kimi reaktör, kimisi bütünüyle santral.

***

Peki, kimler yeni santral planlama aşamasında? Japonya 12, Güney Kore 6, İran 5, Hindistan 4, Rusya 2, Çin 2, Brezilya 1, Bulgaristan 1, Pakistan 1, Mısır 1, Endonezya 1, Kuzey Kore 1, Finlandiya 1... ve Akkuyu ile Türkiye.
Plan tamam da, fiilen inşa edilmekte olanlar nerede?
Hindistan 9, Çin 4, Rusya 3, Ukrayna 2, Güney Kore 2, Japonya 2, Slovakya 2, Romanya 1, İran 1, Kuzey Kore 1.
Sayılar nasıl küçülüverdi, Japonya ve biraz Rusya dışında coğrafya nasıl değişiverdi, değil mi?
ABD neden onca reaktörü kapattı, fiilen "nükleer santral moratoryumu" ilan etti; Almanya neden sıvışıyor, Avusturya neden vazgeçti, İspanya neden kaçmaya çalışıyor, Norveç niçin hiç bulaşmadı, İngiltere niye hafifliyor?
Piyasa neden bu denli daraldı? Kala kala kimlerde heves kaldı? NEDEN!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Keşke şöyle bir fırlatabilseydik...   / 30-07-2004
 Yorgun bedenleri koparan yaz dökümü   / 29-07-2004
 Öğrenci seçme, ayıklama, süpürme, azınlık üretme   / 28-07-2004
 Bir şamaroğlanı olarak muhabir   / 27-07-2004
 Nükleer sıkışma   / 26-07-2004
 Demiryolu kalmalı, Bakan gitmeli!   / 25-07-2004
 Raylardaki ölüm tuzağının hesabı verilmeli   / 23-07-2004
 Demokratikleşme derken sadede gelinir   / 22-07-2004
 Bilgi çağında vicdani bilginin kaybı   / 21-07-2004
 Özgür insanlarla özgür bir hasbıhal   / 20-07-2004
SAVAŞ AY
Bir kazanın anatomisi
Tercan yakınında meydana gelip 26...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Sıcak haftanın içinden!
Hafta boyunca gözüme takılan,...
REFİK DURBAŞ
Şiir, baş belası mıdır?
Şiir ilk göz ağrısı, bu yüzden...
UMUR TALU
Okumadan, yazmadan yüzde 90 okur-yazar!
Yetersiz,...
ÖMER ÇELİK
Bir stratejik değer olarak okur yazarlık
Bir toplumun...
Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var
Dünyanın "Amerikalı Evliya Çelebi" olarak tanıdığı profesör John...
Kerry konuştu, Bush uyudu
Başkan Bush, rakibi John Kerry'nin izlenme rekoru kıran konuşmasını...
Hangisi gerçek?
Hangisi gerçek?
GSGM Genel Müdürü Atalay: "G.Saray bu statta maç yaparsa, sorumluluk...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.