kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
10 yıl sonra.. Hisar'da..
9.5 yıldızlı dairenin günahı..
Tebessüm
Sevdiğim laflar
Bizim duvar

10 yıl sonra.. Hisar'da..

Nasıl duygu dolu bir geceydi anlatmam gerçekten zor.. Tam on yıl geçmiş aradan, tamı tamına on yıl.. Hisar'ın o bitmez tükenmez basamaklarından koltuk değnekleri ile tırmanırdım, alçılı ayağımla.. Yıl 1994!..
Nurcan (VIP Danışmanı) en iyi yeri ayırırdı bana.. Şak Şak Mehmet (Sahne amiri) "Hıncal Ağabey ne olur erken gel, sen gelmeden şovu başlatamıyorum, seyirci huzursuzlanıyor" diye yalvarırdı.. Mustafa Oğuz, Nurcan'a "Bana Hıncal Ağbi'nin yanını ayır" diye baskı yapardı.. En iyi yer bana ayrıldığı için değil canım.. Yanımda ille de ülkenin en güzel kızlarından biri olurdu da..
Erken gittim Hisar'a.. Konserden bir saat kadar evvel.. On yıllık hasreti doya doya gidermek için.. Daha girişten itibaren el değmiş Fatih'in kalesine.. Sunay Akın'ın satırları karşılıyor sizi.. Hisar'ı konuşturmuş Sunay, "Hoşgeldiniz" demek için.. Sunay'ın yazılarına da, sohbetlerine de bayılıyorum.. Bilgi.. Kültür.. Mizah.. Zeka.. Her şey var adamda.. Kapıdan içeri girince çevre düzenlemesini hissediyorsunuz.. İlk defa yeşiller, çiçekler..
Hisar'a Minyatürk Mucizesini yaratan adam Cengiz Özdemir, Kültür Bakanlığı ve İstanbul Belediyesi Kültür Dairesi adına el koymuş bu yıl.. İlk yaptığı iş de bu çevre düzenlemesi.. Kapıdan sadece tarihe değil, bir Boğaz güzelliğine giriyorsunuz.. Hemen sol taraf bir piknik alanı gibi.. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul surlarını dövdüğü toplar bank olmuş adeta.. İnsanlar üzerine oturmuşlar bir şeyler yiyor, içiyorlar.. Hiç düşünüyorlar mı o sırada, bir çağı bitirip, bir başka çağı açan Sultan'a ne kadar yakın olduklarını..
Sola yürüyoruz arkadaşlarla.. Vakit erken.. Özcan'ın büfesinde bir şey atıştırmak iyi olacak.. Sandviçler.. Kolalar falan.. Her şey temiz, taze, lezzetli.. Özcan bu işi en iyi bilenlerden.. "Çeşit az" dedim.. "Yavaş yavaş Hıncal Ağabey" dedi.. "Daha dün bir bugün iki.."
"Anlamam" dedim.. "Konser öncesi erken gelip, konserden sonra da biraz kalmak için burasını zenginleştireceksin.. Dünyanın en ünlü hisarlarından biri burası.. Burada konser öncesi ve sonrası keyfini yaşamak gerek.. Özellikle de sonrasını.. O trafikte sıkışıp kalmaktansa, ortalığın tenhalaşmasını burada beklemek daha cazip değil mi?.. Hem de geceyi uzatırsın, koştura koştura dönmek yerine.. Yaşadığın güzellikleri konuşursun dostlarınla.. Amerika'da, İngiltere'de konser, şov sonrası için yer ayırtılır civardaki cafe/barlarda, biletle beraber.. Şimdi şurda bir cafe ile cheese cake mesela, gece yarısı, mideler zaten hafif kazınırken.."
İki yer var bizde beni büyüler.. Hisar bir.. Aspendos iki.. Aspendos uzak, ama her yıl en az bir kez mutlak giderim.. Hisar burnumun dibinde.. On yıldır adım atmadım..
Hisar'ı konser yeri olarak icat eden adam Mustafa Oğuz.. Hisar adı onunla özdeşleşmişken, Hakan Uzan, o zamanki karısının kaprisi ile her şeyi değiştirdi.
Arkasında gazete ve televizyon var ya.. Zamanın Kültür Bakanı da pıstı.. Hisar Mustafa ve Sezen'e kapandı.. Cem Uzan sevdiğim bir arkadaşım üstelik.. Buna rağmen kızdım haksızlığa ve adımımı atmadım Hisar'a Uzanlar'da iken.. Sonra Sezen de çok kırdı beni.. Mustafa da.. Bugün Sezen'e de gitmiyorum, Mustafa'nın konserlerine de.. Ama onlara yapılan ayıba karşı tavrımı sonuna dek sürdürdüm..
10 yıl sonra Hisar Uzanlar'da değil.. 10 yıl sonra ben Hisar'dayım.. Sezonu Sezen'le açtılar.. Harika olmuş.. Herkes anlata anlata bitiremiyor.. Gitmedim tabii.. Sertab'ı bekledim kendi açılışım için..
Baladlarla başladı Sertab.. Bir piyano bir Sertab ve Türk Hafif Müziğini'nin en güzel baladları.. Çoğu Sezen imzalı.. Sertab'ın ilk albümü, baştan aşağı Sezen'di zaten.. O şarkılar.. 10 yıl önceki o geceyi hatırladım..
Sertab heyecandan ölüyor.. Nasıl heyecanlı, nasıl coşkulu, nasıl duygulu.. Ağlıyor.. Sertab ağlıyor, Sezen ağlıyor, ben ağlıyorum, Hisar ağlıyor.. Ne geceydi yarabbim..
"Başını eğme dik tut" diye haykırıyor Sertab.. En sevdiğim şarkılarından..
"Başını eğme dik tut.."
Sonra en sevdiğim şarkısına geçiyor.. "Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte..
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette.. Bekliyorum.. Bekliyorum.. Hadi gelin üstüme..
Korkmuyorum!.." Şu şarkıyı hem de nasıl yüreğinden söyleyen Sinem'i hatırlıyorum, Sertab'ı dinlerken..
"Hadi gelin üstüme.. Korkmuyorum" diye haykırırken, içinde neler çağlarmış meğer, nerden bilebilirsiniz..
21 yaşında, hayat dolu, nerdeyse her şeye sahip bir genç kız kendisine nasıl kıyar?..
Neyse ki, Sertab bu yüreği ısıtırken, gözleri fena halde ıslatan baladlar bölümünü bitirip içeri kaçıyor.. Ara.. Ayağa kalkıp Hisar'a bakıyorum.. 10 yıldır görmediğim dosta.. Kuleleri, burçları.. Tıklım tıklım dolduran insanları ile Hisar'a..
Böyle bir yerde konser izlemek dünyada kaç kişiye nasip oluyor acaba?.. Buraya gelenler nerede olduklarının ne kadar farkındalar acaba?..
Sertab bu defa çakı gibi orkestrası ile geliyor.. Artık oturmak ve hislenmek değil, ayağa fırlayıp coşmak zamanı.. Sertab Hisar'ı coşturuyor.. Ellerimiz kopuyor, ayaklarımız bitiyor tempo tutmaktan.. Sertab'a yüzlerce kişilik bir koro eşlik ediyor çoğu şarkılarda..
Sonra.. Işıklar sönüyor..
Nasıl tatlı bir yorgunluk içinde başımı yastığıma koyuyorum..
Sevgili Hisarımı düşünürken uykuya dalıyorum..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dördüncü Güç mü?.. Güldürmeyin beni..   / 30-07-2004
 6+2!.. Diyet ve ihanet şifresi!..   / 29-07-2004
 Sevginin ve değerin ölçüsü...   / 25-07-2004
 Geyik Sevgi sunar   / 24-07-2004
 Ulusoy biliyordu   / 23-07-2004
 Devlet bitmiş.. Tümüyle bitmiş..   / 23-07-2004
 Lance Armstrong kanserin üzerine yürüyor!..   / 22-07-2004
 10 yıl sonra.. Hisar'da..   / 21-07-2004
 Cennette iki gün..   / 20-07-2004
 Hükümet desteği şart   / 20-07-2004
REHA MUHTAR
"Önce 150, sonra 200 bin dolar istediler"
Dün sabah...
ERDAL ŞAFAK
Bindiği dalı kesmek
Tuhaf rastlantı; Kıbrıs'ta her...
MANSUR FORUTAN
Kadınlardan kâşif çıkmaz
Bakın kadın düşmanlığı falan...
MEHMET BARLAS
Asıl sorun "Dışlamak" veya "Dayatmak" değil,...
REFİK DURBAŞ
Bedelli askerlik tartışması...
Bedelli askerlik...
HINCAL ULUÇ
Bu film için yazın da sinemaya gidilir!..
Yazın sinemaya...
Ya kabul et ya istifa et!
Ya kabul et ya istifa et!
Levent Bıçakçı, Merkez Hakem Komitesi Başkanı Sabri Çelik'e gerek...
Fener'i 'dev' yapacağım
Fener'i 'dev' yapacağım
Yıldırım, gazetecilerle kahvaltıda buluşup, sağlıklı iletişim...
AKP'ye Hıristiyan Demokratlar' dan çağrı
AKP'yi gruba üye olmaya davet eden Fred Martins, 'Üyelik AB...
TİSK'ten DEP'lilere uyarı
Baydur, eski DEP'lileri "Geçmişteki hataları tekrarlamayın" diye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.