|
|
|
|
|
|
Yarışmayı kazanan halkın istediği oldu
Akademi Türkiye evinin asi, bir o kadar da arkadaşları tarafından sevilen yarışmacısı Timuçin, "Akademi'de bir buçuk ayım yatakta hasta geçti. O süreyi yatakta geçirmeseydim çok farklı ve güzel şeyler olabilirdi" diyerek anlatmaya başlıyor yaşadığı günleri... '.
Akademi evinde kaldığı süre boyunca zaman zaman jüri ile tartışan, yarışmadan ayrılmak isteyen ve zona hastalığına yakalanan Timuçin, yarışmaya girmeden önceki hayatını şu sözlerle özetliyor: "Biz üç kardeşiz. Üç kardeşin en ufağı benim. En küçük olmanın verdiği bir yaramazlık ve şımarıklık var tabii. Küçükken mahalleyi yıldıran bir çocuk olarak tanınırdım. Babam serbest meslek sahibi, annem ise bir iç çamaşırı mağazası işletiyor. Gönen'de büyüdüm. Liseyi bitirene kadar Gönen'de yaşadım. Ardından 1993 yılında da İstanbul'a geldim."
ONU AĞABEYİ KEŞFETTİ Anne ve babası ile hep arkadaş olarak büyüyen Timuçin'e sorarsanız o bir anneci". Her şeyini annesi ile paylaştığını anlatan evin yakışıklı yarışmacısı, zamanında annesine yaramazlıkları ile az çektirmediğini de söylemeden geçemiyor. "Küçükken annem beni bakkala yumurta almaya gönderirdi. Ben yumurtaları geniş cepli bir pantolonum vardı, ona koyardım. Yumurtalar eve gelene kadar kırılırdı. Sarıları cebimden akardı. Tek sağlam yumurta kalmazdı. Her seferinde aynı şeyi yapardım. Annem de çılgına dönerdi" diye anlatıyor çocukluk yıllarını... Timuçin'in sesini, kendisi de bir müzisyen olan ağabeyi keşfeder. O günden beri de müzik Timuçin için bir tutku olur. 7 seneden beri çeşitli bar ve otellerde sahne alan Timuçin, Nükhet Duru ile çalışır. Derken ses ve müzik yarışmalarının başladığı dönemde, ekranda Akademi Türkiye'nin farkını görür. Önceleri katılmayı düşünmez ancak Akademi'de verilen eğitim ilgisini çeker. Böylece evin yakışıklısının hayatında yeni bir macera başlar... Akademi'deki günlerinde zaman zaman çok zorlandığını anlatan Timuçin, "İçeride zona geçirdim. O zaten benim bir ayımı aldı. Bir hafta doktora gitmek için uğraştık. Doktora gittik sinek sokması dendi. Ama şiddetli bir ağrı vardı. Sürekli kamera karşısında olduğumuz için ailemi endişelendirmemek için o acıyı dışarı yansıtmamaya çalıştım. Ama feci şekilde baş ağrım vardı. Bir ara gözlerim kapandı. Gözlükle sahneye çıktım hattâ. Tekrar doktora gittiğimde zona geçirdiğim söylendi. Zona nedir bilmiyordum. Ondan önce de zaten üst solunum enfeksiyonu geçirmiştim. Kısacası pek de hoş anılarım olmadı evde" diye konuşuyor. Evde olduğu süre boyunca 8 kilo kaybettiğini anlatan ve bütün metabolizmasının değiştiğini söyleyen Timuçin, ancak evden çıktıktan sonra kendine geldiğini anlatıyor.
ONUN GÖNLÜ İZMİT'TE Akademi'den birinci olarak çıkmamasına ise hiç üzülmüyor Timuçin. Ona göre birinci, ikinci ya da üçüncü olmak pek önemli değil. Bugüne kadar halktan aldığı destek ve sevgi yeterli. Şimdi herkes kendi işine gücüne bakmalı. Tabii favorisini sorduğumuzda, hiç tereddüt etmeden kendini işaret ediyor. "Ancak Akademi'de çok şey öğrendim, artık insanlar beni tanıyor hiç beklemediğim yerde bile tanıyanlar çıkıyor. Geçenlerde uçağa bindim. İranlı bir grup vardı. Onlar bile tanıdı ve resim çektirmek istedi. İnanamadım ve çok mutlu oldum" diye anlatıyor duygularını. Yarışmayı ise ona göre halkın istediği kazandı. Ne reyting, ne de jüri'nin bir etkisi oldu... Akademi evinden çıktıktan sonra ise kızlarla arasının çok iyi olduğunu anlatıyor yakışıklı delikanlı. Onu devamlı telefonla arıyorlar ama ona sorarsanız gönlündeki güzelin çok ayrı bir yeri var. İşleri nedeniyle iki yıldır ertelediği bir ilişkisi var Timuçin'in. Kız arkadaşı İzmit'te olduğu için çok sık görüşemiyorlar... Timuçin, "Benim düşündüğüm ilişki ve insan o. İlişki için sadece doğru zamanı bekliyoruz" diyerek sevgilisine adeta bir mesaj yolluyor. Evden Cenk hariç bütün arkadaşları ile görüşüyor Timuçin. Cenk içinse "Ondan bir elektrik ve samimiyet alamadım. Aile içerisinde bile bazen bu tür tartışmalar çıkabiliyor. O da normaldir. Çünkü 5 ay 24 saatimiz beraber geçti. Tabii ki tartışma ve anlaşmazlıklar olacak. Ben onlara çok olumlu baktım. Her şey saygı çerçevesinde olursa daha olumlu olurdu. Onunla olmadı. Şimdi herkes kendi işine gücüne bakıyor" yorumunu yapıyor.
YETER Kİ PRESTİJLİ PROJE OLSUN Özel hayatında çok evcil biri olduğunu anlatan Timuçin, "Gece olduğunda mısırımı, çayımı ve DVD'mi alır eve giderim. Film izlerim. Yıllardan beri gece çalıştığım için gece yaşantım yok. Ayda yılda bir çıkarım dışarı. 24 saat evden çıkmayabilirim" diye konuşuyor. Artık amaçladığı işi yapacağını söyleyen Timuçin, "Kendime saygımdan dolayı müzikle uğraşacağım. Bu kadar emek harcadıktan sonra müzikle uğraşmazsan kendime saygısızlık etmiş olurum. Sinema ve oyunculuğa da sıcak bakıyorum ama yeter ki güzel ve prestijli projeler olsun" diyor. Ailesi Gönen'de yaşayan Timuçin'in bir başka hayali ise işlerini yoluna koyduktan sonra oraya yerleşmek. Bu konudaki hayalini ise şöyle dile getiriyor: "Babam emekli oldu. Emekliliğin sefasını sürüyor. Gönen cennet gibi bir yer. Ölmeden cennete düştüler. Orda tatil yapıyorlar. Zaten evleri ve işleri orada. İstanbul'da sıkıldıkları için orda yaşıyorlar. Bende işlerimi yoluna oturduktan sonra oraya yerleşeceğim".
ÖYKÜ YAZICIOĞLU
|
|
|
|
|
|
|
|
|