kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Kilise Yapma ve Yaşatma Derneği

Türkiye'nin bir İslam ülkesi olarak, Avrupa ile ortak değerler paylaşması gerekir. Din hürriyetinin Türkiye'de yüzde yüz gerçekleştirilmesini çok istiyoruz..."
Bu sözleri, 1 Temmuz'dan itibaren AB Dönem Başkanlığı'nı üstlenecek olan Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende, Başbakan Erdoğan'ın geçen haftaki resmi ziyareti sırasında dile getirdi.
Balkenende, sorularımız üzerine sözlerine fazla bir açılım da getirmedi. Sadece, Türkiye'nin adım atması gerektiğinin altını çizdi.
Balkenende'nin bu sözlerinin ardında yatan niyeti ziyarete katılanların anlatımı ile ortaya çıktı.
Türk diplomatlarının aktardığına göre, bu sözlerin gerisinde İngiliz, ABD, Yeni Zelanda ve Hollandalı bir grubun Antalya'da açmak istediği kilise yatıyor.
AB uyumu çerçevesinde yasalarda yapılan değişiklikle ibadet yerleri açmaya izin verilmesinin ardından, bu grup Antalya'da Saint Paul Union Kilisesi Derneği adı altında örgütlenmek istemiş. Dernekler Kanunu gereği de tüzüklerini Antalya Valiliği'ne sunmuşlar.
İçişleri'nin önerisi
Antalya Valiliği, aynı dönemlerde kendilerine gelen Alanya'daki kiliseye ilişkin tüzük başvurusunu kabul etmiş.
Ancak, Antalya'daki Saint Paul Union Kilisesi Derneği'ne izin vermemiş.
Bununla birlikte konuyu bir de İçişleri Bakanlığı'nın görüşüne sunmuş.
İçişleri Bakanlığı, öncelikli olarak Saint Paul Union adında bir kilisenin Antalya'da olup olmadığını araştırmış.
Böyle bir kilisenin kayıtlarda olmadığı görülünce ilk olarak isme itiraz etmiş.
İtirazla yetinmemiş, yol gösterici olmuş: "Derneğin yeni bir kilise yapması için kurulduğu göz önünde bulundurularak, adının 'Saint Paul Union Kilisesi Yapma ve Yaşatma Derneği' olarak değiştirilmesi uygun olur..."
Dernek tüzüğündeki kanunlara aykırı maddelerin de düzeltilmesi önerilmiş.
"Tanrıyı yüceltmek, Hıristiyan imamında büyümek, İsa'ya şükran dolu bir bağlılıkla insanlara hizmet etmek" ibarelerinin kanun gereği tüzükte yer alamayacağı vurgulanmış.
Gerekçe olarak da Dernekler Kanunu'nun "kurulamayacak dernekleri" işaret eden 5'inci maddesini göstermiş.
Yani, derneklerin "bölge, ırk, sosyal sınıf, din ve mezhep esasına veya adına dayanarak faaliyette bulunamayacaklarına" ilişkin meşhur maddesine göndermede bulunmuş.
Ayrıca, dernek tüzüğünde yer alan, "dini ayin, tören düzenlemek ve dini nikâh yapmak" gibi maddelerin de tüzükten ayıklanması istenmiş.
Bir derneğin, "dini nikâh ve talep halinde vaftiz törenlerini gerçekleştirmek" gibi bir görevinin olamayacağı da kayda geçirilmiş.
Medeni Kanun'a aykırı olan maddeler de sıralanıp bunların da ayıklanması gerektiği vurgulanmış.
Bu şekilde yapılacak bir değişiklik halinde derneğin kurulmasına izin verileceği de belirtilmiş.
Sen misin izin vermeyen!
İçişleri Bakanlığı, taleplerini derneğin ilgili kurucusuna avukatı aracılığıyla iletmiş.
Avukattan gelen yanıt, "Müvekkilim yurtdışında, bir ay içinde tüzük değişikliğini yapmamızın olanağı yok" olmuş.
Dolayısıyla, Dernekler Kanunu'nun 50'nci maddesinden yola çıkılmış;
"Kanuna aykırılıklar ve noksanlıklar 30 gün içinde giderilmezse, dernek feshedilir..."
Nitekim, bu durum 25 Mayıs'ta kurucularının avukatına tebliğ edilmiş ve derneğin feshedildiği belirtilmiş.
İşte bu aşamada ortalık da karışmış. Önce Ankara'daki büyükelçiler ayağa kaldırılmış.
AB Genel Sekreterliği'nde dernek kurucularıyla toplantılar yapılmış.
Tüzük değişikliğine itirazlar olmuş. Tüzükte yer alan bu maddelerin kabul edilmesi ve derneğin kurulmasına izin verilmesi halinde, bunun emsal kabul edileceği, birçok kişinin de benzer şekilde cami derneği kurmak için harekete geçeceği belirtilmiş.
Türkiye'nin, İslam dünyası içinde laik Cumhuriyeti yaşatmasının bu kanunlar sayesinde olabildiğine işaret edilmiş. Sonunda herkes neyin ne olduğunu anlamış.
Hollanda Başbakanı'nın sözlerine bakıldığında, bunun Avrupa'ya anlatılmasının daha zaman alacağı da görülüyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tarama mı, müzakere mi?   / 07-07-2004
 Her genel af, öğrencilerle geliyor   / 06-07-2004
 CHP'de her şey eskisi gibi olacak   / 04-07-2004
 CHP derdine yanarken...   / 02-07-2004
 Zirvenin getirdikleri   / 30-06-2004
 Medeniyetleri buluştururken...   / 29-06-2004
 NATO, uygun adım Irak...   / 27-06-2004
 Üsler ve nitelikli sanayi bölgesi   / 25-06-2004
 Irak'ta aktörler artarsa   / 23-06-2004
 Kilise Yapma ve Yaşatma Derneği   / 22-06-2004
YAVUZ DONAT
Siyasette kim nerede?
Geçen cumartesi yapılan CHP...
Sıra şimdi de Banu ile Hidayet'te
Mehmet Okur 50 milyon dolarlık Utah Jazz anlaşmasının ardından nikâh...
Annem tıbbi ve etik yanlışlara kurban gitti
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi doktorlarından...
Tüketim çılgınlığı kıyameti çağırıyor
Tüketim çılgınlığı kıyameti çağırıyor
Worldwatch Enstitüsü'nün araştırmalarını içeren ve TEMA Vakfı...
'Yarından sonra' dünya nasıl bir yer olacak?
'Yarından sonra' dünya nasıl bir yer olacak?
İklim değişikliği, sigorta sektörüne 10 yıl sonra 150 milyar dolarlık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.