kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Chirac'ın ülkesinde adalet

Türkiye'nin hukuk sistemini Kopenhag Kriterleri'ne uyarlamak için saate karşı yarıştığı şu günlerde, AB'nin kurucu üyeleri Fransa ve Belçika'dan bir kesit sunalım.
Belçika'da 10'u aşkın çocuğu kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldüren Marc Dutroux'nun ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmasından bir hafta sonra Monique Olivier adlı bir kadın savcılığa kocası Michel Fourniret'nin 10 kişiyi öldürdüğünü ihbar etti. Kurbanlardan 8'i kız çocuğuydu. Hepsi de tecavüz edilip iple boğulmuştu. Olivier, Dutroux'nun karısı Michele Martin tecavüz ve cinayetlere yardım suçuyla 30 yıla mahkum edilince paniğe kapılıp konuşmaya karar vermişti.
62 yaşındaki Fransız vatandaşı Fourniret, 26 Haziran 2003'te Belçika'nın Dinant kasabasında 14 yaşındaki kız çocuğunu kaçırmaya kalkışmaktan tutuklanmıştı. Adres sorma bahanesiyle Marie Ascension adlı kıza kamyonetiyle yanaşmıştı. Araca binen kız farklı yöne götürüldüğünü fark edince, kendini dışarı atıp polise koşmuştu.

Bir caninin portresi

Fourniret karısının iddialarını önce inkar etti. Sıkıştırılınca 2 kızın ölümünü üstlendi, sonra sayı 6'ya çıktı, ardından 9'a. "8'i kız 9 cinayet" diye vurguladı, 10'uncuyu reddetti. Bu sonuncusu bir otoparkta öldürülen bir acenteydi. "Paraya ihtiyacım olduğu için onu av tüfeğiyle vurdum, cüzdanını alıp ayrıldım. Ölüp ölmediğini bilmiyorum" dedi.
Kurbanların listesi açıklanınca, yıllardır kayıp kızlarını arayan aileler ve onlarla birlikte tüm Fransa ve -bir kez daha- Belçika dehşete kapıldı. Fourniret, 1987-2001 arasında Fransa'da tecavüz edip öldürdüğü kızları Belçika'da gömmüştü, Belçikalı kurbanlarını da Fransa'da. Kayıpların izlerini yok etmek için şeytanın aklına gelmeyecek bir yöntem geliştirmişti.
Fourniret hiç de canavara benzemiyordu: Mükemmel bir edebi Fransızca ile konuşuyordu, satranç ustasıydı. "Neden öldürdün" sorusuna, "Tecavüz ettikten sonra onlardan nasıl kurtulacağımı bilmediğim için" cevabını verdi. Tecavüzleri karısına izlettiğini, birlikte gömdüklerini anlattı.
Cani ruhlu sapıklar elbette her ülkede var. Ancak vahim olan bundan sonrası: Fourniret, 1966 ve 1973'te röntgencilik ve cinsel sarkıntılıktan hafif cezalara çarptırılmıştı. Bitmedi; 1987'de küçük kızlara silah tehdidiyle tecavüzden 7 yıl yemiş ancak tutukluluk süresi göz önüne alınarak birkaç ayda salıverilmişti. 1992'de bir kez daha tecavüzden hüküm giymiş, ertesi yıl şartlı tahliyeyle bırakılmıştı. Ve en vahimi; geçen yıl Belçika'da tutuklanınca Fransa'dan gönderilen sabıka dosyası tertemiz çıkmıştı!

Bir değil, iki değil

Bitmedi! Fourniret'nin kurbanları tek tek toplanırken, Fransa'nın Alsace bölgesinde Pierre Bodein adlı 56 yaşındaki bir işsiz tutuklandı. Suçu: En az iki kızı kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldürmek. O da sabıkalıydı; tecavüz ve cinayetten 20 yıla mahkum olmuş, 14 yıl sonra şartlı tahliye edilmişti. Çıkar çıkmaz kaldığı yerden devam etmişti.
Yine bitmedi: Bir de Emile Louis adlı kamyon şoförü var. O da en az kayıp 7 kızın katili olmakla suçlanıyor. Ve o da şartlı tahliyeden yararlanmış bir sabıkalı.
Hayır, bitmedi; bir de çocuk pazarlayan çete üyeliğinden 3 yıl tutuklu kalıp teşhir edildikten sonra beraat edenlerin dramı var.
Fransız basını "Aklımızı durduran bir tabloyla karşı karşıyayız" diyor ve feryat ediyor: "Adaletin görevi masumları korumak, suçluları cezalandırmak. Ama Fransız adaleti bu iki görevde de çöktü."
Bize erdem, uygarlık, çağdaşlık, hak, hukuk dersleri vermeye kalkanlarda adaletin ne denli çürüdüğünü görün.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Chirac'ın ülkesinde adalet   / 05-07-2004
 Menşevikler - Bolşevikler   / 04-07-2004
 Türkiye'ye özgü bir felâket   / 03-07-2004
 Gerçekten devrim   / 02-07-2004
 Haberler iyi   / 01-07-2004
 Ateşle oynamak   / 30-06-2004
 Bush'a seçim yardımı yok!   / 29-06-2004
 Gölge zirve   / 28-06-2004
 İstanbul'da bir zirveden öbürüne   / 27-06-2004
 Buna da şükür   / 26-06-2004
ERGUN BABAHAN
İşe saygı duymak.
Türkiye'de özel sektör veya devlet...
ERDAL ŞAFAK
Heybeliada bilmecesi
Fener Rum Patriği Bartholomeos'un...
AHMET HAKAN COŞKUN
Son günlerde
Saddam'ın karizması:
Artık denge...
MANSUR FORUTAN
"Lizbon çok sıkıcı be Atam"
Portekiz'in diğer...
MEHMET BARLAS
Gündoğan'da yaşanan "Dolar" krizi
Chrysler'in...
ALİ KIRCA
Avrupalılar'ın bayramı
Hiç kuşkusuz bundan yirmi yıl,...
REFİK DURBAŞ
Üfürme üzerine...
Hıncal Uluç'u severek okuyorum.
ÖMER LÜTFİ METE
Çocuk pişiren Batı
Şimdiki anın içinden geriye ve...
SAVAŞ AY
Hülya'nın Zaman filminde tatsız zamanlar!..
Hülya...
HINCAL ULUÇ
TRT Spor A'dan Z'ye yenilenmeli..
Pazar akşamı TRT1'in...
Bir başarı öyküsü
Bir başarı öyküsü
Şampiyonluğun arkasında Rehhagel yatıyor. Bir de yurtdışına giden...
Bir kaos hikayesi
Bir kaos hikayesi
Futbolumuz kaosun içinde... Hem Federasyon hem de Merkez Hakem Kurulu...
Elçiler DEP'lileri uyardı
Elçiler DEP'lileri uyardı
Eski DEP'lilerin yemeğine 9 ülke büyükelçisi katıldı. Gül'ün...
CIA tartışması CHP'yi karıştırdı
CIA tartışması CHP'yi karıştırdı
Baykal'ın muhalefeti CIA ile işbirliği yapmakla suçlamasına sert...
Meşaleyi, 'yeni enerji mucidi' taşıyacak
Meşaleyi, 'yeni enerji mucidi' taşıyacak
ABD Savunma ve Enerji bakanlıklarının ortak projesiyle dünyanın en...
Olimpiyat ateşi İstanbul'da
Olimpiyat ateşi İstanbul'da
Atina 2004 Olimpiyat Meşalesi Koşusu'nun İstanbul etabı bugün...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.