|
İki 'tetikçi'yle dere tepe...
|
|
Hayrettin Karca ile Nihat Gökyiğit'in 'bin yıldır' süren çevre savaşçılığı, dosta düşmana parmak ısırtıyor. Bu iki 'ihtiyar delikanlı' 10 yılı aşkındır 'iyi huylu TEMA mikrobu'nu dağa taşa, köylüye kentliye bulaştırıyor.
Biliyorum defalarca dinlediniz, defalarca okudunuz ama bir kez daha not düşmek gerek! Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit'in "bin yıldır" süren çevre savaşçılığı, "ihtiyar delikanlı" raconları, huyları, suyları, bıkıp usanmadan, yorulup düşmeden "hayat" ve "can" için tırmanışları sahiden de dosta düşmana parmak ısırtan cinsten.. Erzurum- Kotandüzü ve Yayladağ köylerini gezerken, projelerin seyir defterini takip ederken, bu iki çılgın adamı biraz daha yakından tanıma, gözleme fırsatı buldum! Çılgın diyorum, çünkü "erozyon" a uğramayan çevrecilik ısrarları var..
Hiçbir Çıkarları Yok Çünkü, benim diyen genç adama şapka çıkartan enerjileri var.. Çünkü, bazen sağlıklarını riske eden, yağmur çamur demeden, yorulmadan sürdürülen "uzun yürüyüş"leri var! Ve üstüne üstlük, bütün bunları, yani 10 yılı aşkındır "iyi huylu TEMA mikrobu" nu, dağa taşa, tepeye vadiye, köye kasabaya, köylüye kentliye bulaştırırken "hayatın keyfini çıkarma" hatta, hayatlarını hafifletme lüksleri de var.. (hiçbir çıkar ve kar düşünmeden..) Tabii ki sıkı ve ciddi bir iş yapıyorlar ama hayatı da ıskalamıyorlar, hayatın tadını çıkarıyorlar. Sağlıklı, keyifli, bitirim bir tarzları var.. Bakınız fotoğraflar! Nihat Bey'in elinde kamera, Hayrettin Bey'in omzunda fotoğraf makinesi ve ortada muhteşem bir "obje"çekip duruyorlar, kaydedip belgeliyorlar.. Ve sadece "TEMA" tik durumları değil, insan ve çocuk manzaralarını da.. Hayretin Karaca, bazen törenin, törenlerin tam ortasında çekiliyor bir kenara, üç beş yüz metre ötedeki "muhteşem bir çocuk yüzü"ne deklanşör basıyor.. Nihat Bey'in kamerası da aşağı kalmıyor "konuşmacıyı" dinlerken dahi kameramanlığı ıskalamıyor! Ve o kadar şanslılar ki, çünkü memleketin pek çok beldesindeki "insan manzarası" bazen insanı şaşırtıyor, bazen insanı coşturuyor bazen de ürkütüyor.. Tıpkı şarkılardaki gibi.. Hey bre Karacabeyli Hocazade Çorapçı'nın oğlu Hayrettin Karaca.. Hey gidinin Artvinlisi Nihat Abi..
İdealist Yurttaşlar Biri, yurt çocuklarının ifadesiyle "erozyon dede" Diğeri, mühendis beylerin deyimiyle "bilge adam!" Evet evet, bu iki sempatik ve hayat dolu adam, 35 yıldır ortak bir tutkunun yoldaşı oldular! Ve oynamıyorlar, şov yapmıyorlar, şöhrete şana aldırmıyorlar, bir iş yapıyorlar, bir rapor sunuyorlar, düğmeye basıyorlar istim arkadan geliyor. İlginçtir, toprağa olan sevdaları, doğa katliamına karşı savaşları erozyonla mücadeleleri bir yana, Karaca ve Gökyiğit, "idealist yurttaş" sıfatını da fazlasıyla hakediyorlar.. Memleketteki kimi yozlaşmış ve çivisi çıkmış durumlara tepkilerini sakınmıyorlar! Bu memleketin türkülerine sevdalı oldukları gibi, Türkçe'deki yabancılaşmayı da belalı buluyorlar! Yerli olmaya, yerli kalmaya özen gösteriyorlar.. Kısacası, bazen dede bazen çocuk, bazen tatlı tatlı didişen bazen şakalar yapan ama her işlerinin başı TEMA olan Karaca ve Gökyiğit, güçlerini sempatik ve sahici olmalarından alan ve dünkü yazıda vurguladığım gibi, "toprak ve doğa" kavramlarında "altın vuruş"u yapan iki nur yüzlü adam! İki tetikçi.. Ve ben iyi ki tanıdım onları..
|