kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 
Emaneti ehline verme!
Açıklama ve İtiraz

Emaneti ehline verme!

İnananları için İslamiyet'in kesin buyruğudur:
- Muhakkak ki Allah size, emanetleri ehil olana vermenizi emreder... (Nisa-51)
Peki ya siyasetin buyruğu nedir? - Sakın emaneti ehline vermeyin! Tamamen öyle mi?
Eh, bazen neredeyse tamamen öyle! Peki 'emaneti ehline vermek' bakımından bu iktidarın şimdiye kadarki görüntüsü nasıl?
Soruyu iki düzeyde değerlendiriyor ve biri için 'fena değil', öteki için ise maalesef 'berbat' diyorum.
İlki üst düzey bürokrasiyle ilgili gözlemlerin hasılasıdır. İkincisi ise müdürlük, şeflik seviyesinde yaşananlara ilişkin izlenimlerin sonucu..
Üst düzey yönetici tayinlerinde yeterliliklerine samimiyetle inandığım bir hayli örnek var. Milyonluk memur kitlesi içinde ise felaket partizanlık yaşanıyor. Özellikle bu vadide kelimesi kelimesine 'sakın emaneti ehline vermeyin' kuralının işlediğine hükmettirecek kadar yaygın bir kayırmacılık söz konusu..
Dışarıdan bakıldığı zaman bu sıradan ideolojik veya siyasi 'kadrolaşma' gibi görülüyor ama pek öyle değil.. Gerçi parti örgütlerinde hala 'Siyasal İslamcı' geçmişi olanların hakimiyeti sürdüğü için tayinlerde ideolojik ölçütler önemli bir etken.. Ancak bundan daha hazin olan salaş bir partizanlığın neredeyse inadına emaneti ehil olmayana vermeyi yaygınlaştırmasıdır.
Bir tek yerde şöyle dendiği vaki ise şükrederim:
- Sen bizden değilsin ama dürüstsün, işini de iyi yapıyorsun.. Görevine aynı ciddiyetle devam etmeni istiyoruz.
Olumsuz örnekler ise sayılmayacak kadar çok.
Adamın ruh sağlığı bozuk. Hiçbir başarısı ve becerisi görülmüş değil. Lakin bir şekilde kendini sağlam (!) kazığa bağlamış; yeni kurulan bir memur sendikasında yönetim kurulu üyesi olmuş.. Bu sendikanın da, öncekilere alternatif ve iktidara yakın bir yapılanma olduğu biliniyor..
Bu adam, vilayetteki bir kurumun başında bulunan müdürün alınmasını, kendisinin tayin edilmesini istiyor..
Az kaldı olacak ama olmuyor. Partici adayın o makama layık olmadığı anlaşıldığı için değil.. O makamdaki mevcut şahsın ehil olduğu fark edildiği için de değil. Ya ne için?.. Anılan şahıs yanlışları yüzünden söz konusu sendikanın yönetim kurulundan atıldığı için..
Şimdi muhtemeldir ki bu gerçek hikaye yüzünden Türkiye'nin çeşitli illerindeki dostlarım arayacak ve -MHP için benzeri eleştirileri yaptığımda karşılaştığım gibi- sitem edecek:
- Yazıklar olsun abi, buraya kadar geliyorsun da haberimiz olmuyor..
- Teessüf ederim dostum. Şehrimize geliyorsun, uğramıyorsun..
Hasılı, kayırmacılık her yerde! Halbuki yeni hükümet kurulurken adam kayırmacılığın ve partizanlığın hiç değilse eskisinden biraz daha düşük düzeyde kalacağını umuyordum.
Sebebi de, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, haleflerinden çok farklı bir kadroya sahip olduğuna inanmam değildi. Ölçülü iyimserliğimin gerekçesi, Erdoğan'ın şahsi karizması ile sağlanmış ezici seçim galibiyeti idi:
- Böyle bir lider eğer isterse, partizanlığı, dolayısıyla emanetin ehil olmayana verilmesini önleme yolunda ciddi başarı sağlayabilir. Çünkü o partisi üzerinde öylesine mutlak bir güce sahip ki, tabanda ve örgütte bir Allah'ın kuluna taviz vermek durumunda değil..
Yanıldığım kesin.. Şaşırdığım ise, partisine böylesine hakim bir liderin emaneti ehline verme konusunda sürekli tekrarladığı emir ve talimatlarının etkin olamaması..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Suikastçılara karşı çiftetelli   / 24-06-2004
 Devletin afyon yutma hali   / 22-06-2004
 Akademik hilafet   / 21-06-2004
 Din üstüne kavram oyunu   / 18-06-2004
 Yeni yüz eskidi, astar duruyor   / 17-06-2004
 Öcalan 'en büyük Kürt' kaldıkça   / 15-06-2004
 Asıl bela Kürtler'in 'Türk' sorunu   / 14-06-2004
 Türkiye'yi bölme aşkı bitti mi?   / 11-06-2004
 Sevgisizliğin kahramanları   / 10-06-2004
 Uygar adamın konsolosluğu   / 08-06-2004
ERGUN BABAHAN
Şiddetin dili
Bu bombaları koyanların, masum insanların...
ERDAL ŞAFAK
Hayaller ve gerçekler
İstanbul zirvesinin arifesinde ve...
MEHMET BARLAS
Tayyip Erdoğan, umulandan daha iyi bir başbakan...
ÖMER ÇELİK
İlk adım güvenlik felsefesi olmalıdır
İnsanın tarih...
ÖMER LÜTFİ METE
Emaneti ehline verme!
İnananları için İslamiyet'in kesin...
REFİK DURBAŞ
Tarihte tekerrür hep vardır
Mondros Mütarekesi'nin...
SAVAŞ AY
Doğru haber mi şehir efsanesi mi?..
Bir genç cumartesi...
HINCAL ULUÇ
Bir başbakan.. Bir de vali..
Ülkemizi ziyaretinize ve...
Elini ayağını öpün: 8-7
Elini ayağını öpün: 8-7
Normal sürede Owen ve Postiga, uzatmada Rui Costa ve Lampard'ın...
Yıldızların dramı
Yıldızların dramı
Rüştü, Barcelona'da oynayacak mı, bilinmiyor. İlhan Japonya'dan...
MGK'nın gündemi patlamalar oldu
MGK'nın gündemi patlamalar oldu
Milli Güvenlik Kurulu dün 'iç güvenlik' ağırlıklı dosyalarıyla...
Talabani: PKK sorunu afla çözülebilir
Talabani: PKK sorunu afla çözülebilir
Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Celal Talabani'nin...
Otobüste can pazarı
Otobüste can pazarı
Belediye otobüsünde DHKP-C üyesi kadın teröristin kucağındaki bomba...
Bush'un kalacağı otelin yakınında patlama
Bush'un kalacağı otelin yakınında patlama
Bush'un Ankara'da kalacağı Hilton Oteli'nin önünde ses bombası...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.