kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Adaletin tıbbı, tıbbın adaleti, bilimin sefaleti

Ölümün kıyısında olduğu tespit edilmiş tutuklu ve hükümlüleri, yeni raporlarla "iyidir" diyerek tekrar cezaevine tıkan uygulamalar üstüne dolan 9 Şubat tarihli Dipsiz Kuyu şöyle taşmıştı:
"Birbirinden hiç hoşlanmayan bugünkü 'muhafazakar demokrat' iktidar ile 'laik Kemalist' Rektör Kemal Alemdaroğlu nerede uzlaşmış, nerede 'birbirinin kopyası' olmuş, bir görün.
Birçok kişi, ya güvenmediğinden ya çekindiğinden, Adli Tıp'tan önce, bu konuda yetkin olan İstanbul Üniversitesi'ne başvurup rapor alıyordu. Alemdaroğlu bu raporları yasakladı. Raporlar bazen 'devlete karşı' olabiliyordu.
'Demokrat' AKP hükümeti de, gelir gelmez Adli Tıp'la oynadı, çünkü bazen 'devlete, nizama, mesela tecavüzü hasır altı eden kadim ahlak'a karşı raporlar çıkıyordu.
Meselenin özü, biriyle uzlaşmaz çelişkide sanılanları bile birleştiren zihniyet!
Meselenin özü, insanları, mağdurları, hastaları, cesetleri; devletin, siyasetin, önyargının, hukuksuzluğun gölgesinden kurtarabilmek!
Meselenin özü, gerçekten 'demokratik hukuk devleti' olabilmek!"


Yazı böyle bitiyordu ama, yazı biterdi, eza ve ceza bitmezdi.
Bakın sonra ne oldu:
O yazının yanı başında, Haber Merkezi'nin Pazartesi Dosyası da vardı ve konunun uzmanı akademisyenlerin görüşleri, eleştirileri yer alıyordu.
"AKP'nin tayin ettiği" Adli Tıp Başkanlığı, kendilerine hakaret edildiği iddiasıyla, "laik Kemalist" Alemdaroğlu'nun rektörlüğüne başvurdu.
"Çağdaş üniversiteye ve ilim, irfan yuvalarına yakışır" süratte bir soruşturma sonucunda...
Prof. Sermet Koç, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan...
Prof. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan...
Alındılar!


Mesleklerinde yetkin olan, iki önemli tıp fakültesinde adli tıp alanında en üst konumda bulunan iki profesör, sırf bilimsel, insani, adli, tıbbi görüş ve eleştirilerini "adil tıp" adına dile getirdiler diye... Adli Tıp iktidarı ile üniversite iktidarının bağımsız, bilimsel, insani eleştiriye tahammülsüzlükleri ile cezalandırıldı.
Dünya görüşleri sözde çelişen iki "iktidar", bağımsız bilimsel, insani, eleştirel çabaları boğmakta nasıl uzlaşabileceklerini kanıtladı.
İstemezdim ama, o Dipsiz Kuyu'nun son tespitini, müthiş bir hırsla doğruladılar.
Her konuda konuşabilmeyi yahut istediğinde eylem yapmayı kendi hakkı gören Rektör, uzmanlıklarıyla konuşan iki bilim insanını kazımakta elini çabuk tutmuştu.
İki profesör, "Yunanistan'ı fetih" üstüne demeç verselerdi ya!
Gerçekleri ve doğruları aramak yerine, böyle yapsalardı!


İki saygın ismin cezalandırılması, bağımsız, insani, demokratik ve adil bir duruşa titizlenen ya da titizlenmeye yeltenecek diğerlerine de gözdağı el- bette:
Aklın, bilimin ve ille de vicdanın gösterdiğini değil, emredileni yapın, her halükarda devleti kollayın; duymayın, görmeyin, konuşmayın. Bırakın, gerçekler dağınık kalsın!
Aydın değil; devletin, iktidarın, rektörün ampulü olun!
YÖK için eylemci olabilirsin ama insan hayatları, bedenleri ve cesetlerine dair bir adalet duygun ve tıbbi özenin varsa, işte böyle kazınırsın!
Asıl merak ettiğim; başta yakın çalışma arkadaşları, eski ve yeni öğrencileri, İstanbul Üniversitesi camiası, akademi dünyası, tıp ve hukuk insanları ne yapacak, ne diyecek?
Mesela, bugünkü basın açıklaması, "demokrat" medyada ne kadar yer bulacak?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Akbabalarla aynı bekleme salonunda kalmamak   / 15-06-2004
 Bir, iki, üç yetmez!..   / 14-06-2004
 Boğaz'ı kapattıran korkunun ilham kaynağı   / 13-06-2004
 Günaydın, dün gece nasıl uyudunuz!   / 11-06-2004
 Yaşadığımız olgunlaşmayı idrak edelim   / 10-06-2004
 Ekmek parası, baba parası... İki pencere   / 09-06-2004
 Baba parası ile ekmek parası   / 08-06-2004
 Sahici trenlerle oynayan çocuk   / 07-06-2004
 Yarından önce, bugün, yavaş yavaş ölürken...   / 06-06-2004
 Kimyası bozuk bir dönemin anısına   / 04-06-2004
ÜNAL ERSÖZLÜ
Dostum Piriştina
Bu yazı, gazetecilik mesleğini...
EMRE AKÖZ
Ahmet Piriştina için
Hayır, tanışmıyorduk. Ama hani...
UMUR TALU
Adaletin tıbbı, tıbbın adaleti, bilimin sefaleti
Ölümün...
IKO'ye Türk genel sekreter
Büyük Ortadoğu Projesi" nin bölgeyi demokratikleştirmede ne...
Tongaya bastılar
Bush, Irak için asker istedi. Bir tek Tonga Krallığı'ndan cevap...
Onur duydum
Onur duydum
Sağlık kontrolündeki müthiş verileriyle doktorları şaşırtan Okan,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.