kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Şimdi boşanıyorum ama evliliğim hülle değildi
'Şimdi boşanıyorum ama evliliğim hülle değildi
Erbakan: Gereken yapılacaktır
Emine abla bana çok destek oldu
' Tehdit etmedim, uyardım
Kavakçı, Ünal'a 'ortak hareket edelim' demiş

Tehdit değil uyarıydı

Merve Kavakçı'nın 'Türbanla yemin edersem Aydın Menderes FP ile Erbakan'ın ilişkisini açıklayacaktı" sözlerine Menderes'ten tepki geldi

Türbanlı FP Milletvekili Kavakçı'nın SABAH'taki röportajı Ankara'yı sarstı. Aydın Menderes, Kavakçı'yı Kutan aracılığıyla tehdit etmediğini, uyardığını söyledi.

HAKLIYDIM, GÖRÜLDÜ
MENDERES
"Türbanlı bir kişinin milletvekili yapılmasına karşı çıktım, bunda da haklı olduğum görüldü" dedi.


***

'Şimdi boşanıyorum ama evliliğim hülle değildi

Merve Kavakçı vatandaşlıktan çıkarıldıktan sonra apar topar evlendiği eşinden ayrılıyormuş. Boşanma davasının sürdüğünü söyleyen Kavakçı 'anlaşamadık' diyor "BUGÜN dönüp baktığım zaman belki de Recai Kutan ile görüşme teklifim ona hiç iletilmedi. Belki o bunu gerekli bile görmedi. Bunlar bence hâlâ cevapsız sorular".

Merve Kavakçı söyleşimizin başında "Benim için en az 5 yıl gerekmişti yaşadıklarımı hatırlamak için" demişti. Gerçekten de yaşadıkları bir dönemin bütün gazete manşetlerini oluşturuyordu. Peki ama bunca yıl ne değişmişti Merve Kavakçı cephesinde? 5 yıl önce yine söyleşi yapmak için karşısına oturduğum bu genç kadın ne yapacağını bilmez haldeydi. Sorularıma kısa ama net cevaplar veriyordu. İnanılmaz temkinliydi. Ya ağzımdan yanlış bir şey çıkarsa? Ya kendi aleyhime kullanılacak bir şey söylersem? Röportaj esnasında kendisini öylesine tuttu ki inanamazsınız. Tek bir an, sadece bir an gözyaşlarını tutamadı. O gün çocuklarını arkadaşları okulda yuhalamış ve ağlatmıştı. Bugün geçmişe baktığınız zaman "Değerdi" diye düşünüyor musunuz, özellikle çocuklarınız açısından? diye sordum. Şöyle bir baktı başını öne eğdi, gülümsedi ve cevap vermedi. 5 yıl öncesine baktığım zaman karşımdaki Merve Kavakçı ne istediğini bilen, başkalarının oyunlarına alet olmayacak genç bir kadın portresi çiziyor. Konuşmalarında sık sık, "Bakın kaç yaşındaydım, hem ilk kez milletvekili oluyordum hem de başım bağlıydı. Öylesine endişeleniyordum ki sormayın" dedi.

BOŞANMA ARİFESİ
* Washington'da ne yapıyorsunuz? Ben siz burada buluşmayı teklif edince Dallas'ta oturduğunuzu düşünmüştüm.
Hayır önceleri Dallas'taydık. Şimdi George Washington Üniversitesi'nde ders veriyorum. Uluslar arası ilişkiler ve kültür dersleri veriyorum. Ayrıca Avrupa Rusya ve Avrasya enstitüsünde uzman olarak çalışıyorum. Keyfim yerinde. Kızlarımın büyüdüğünü görüyorum çok şükür. Bir tanesi 14 diğeri 13 yaşında.

* Ya kocanız ne yapıyor?
Biten bir evliliğimiz var.

* Ne zaman bitti?
Bitiyor. Boşanma prosedürüne girdik.

* Niye ayrılıyorsunuz?
Çok fazla girmek istemiyorum, sadece anlaşamadığımı söylemek istiyorum.

* Genelde böyle özel soruları sormam ama sizin o dönemdeki bu ani evliliğiniz için "Tekrar Türk vatandaşı olmak için nikahlanıyor" yorumları yapılmıştı. Şimdi ise evliliğiniz bitiyor. Gerçekten de hülle evliliği mi yaptınız?
Elbette ki hayır. Kesinlikle hülle evliliği yapmadım.

* Apar topar, "Aşk" diye evlendiniz. Şimdi niye ayrılıyorsunuz?
İki insan anlaşamıyorsa birbirlerine olan saygıdan ötürü ayrı yollara gidebilirler. Ben şimdi kızlarımla beraberim, gayet huzurluyum.

* Çocuklardan bahsetmişken, okulda arkadaşları tarafından yuhalanmasının sizin için tetik düşürdüğünü hatırlıyorum. Yanılıyor muyum?
Elbette büyük sıkıntılar yaşandı. Benim geçmişe dönüp baktığımda en acı anı olarak hatırladığım kuşkusuz çocuklarımın yaşadıklarıdır. Muhabirlerin düzenlediği o çirkin saldırıyı unutmam mümkün değil. O günü yaşadıktan sonra bir anda durup düşündüm tabii. İnsan kendine yapılan saldırılara belli bir noktaya kadar dayanabilir, o gücü kendinde bulabilir amam çocuklar hedef alınınca iş tamamen değişiyor.

* Kendinizi hiç suçladığınız oldu mu?
Suçlamadım ama sorguladım. Çok kolay bir iş değil hem anne hem işkadını hem de politikacı olmak. O yüzden kendimi çok sorguladım. Yaşadıklarımızdan sonra fazlasıyla kendi kendimle kaldım ve bunları düşündüm.

* Bugün geçmişe bakıp, o günleri tasvir edin desem.
Çok hızlı bir dönemdi. Belik şöyle tarif edebilirim, hayatım benden çok önde koşuyordu ve ben arkadan yetişmeye çalışıyordum. Her şey benim kontrolüm dışında gelişiyordu. İşte belki de bu yüzden kitabımı yazmak için beş yıl geçmesi gerekti.

* Tekrar tekrar soruyorum ama ben de kendimce doyurucu bir cevap alabilmiş değilim. Partinizi niye sizin arkanızda durmadı? Niye sizi tek başınıza bıraktılar?
Hatırlarsanız ilk önceleri Recai Kutan Bey, kadın aday olmayacağını açıklamıştı. Daha sonra ise kadın aday çıkartılmasına karar verildi. Parti içinde yeni sancılar vardı. İlk defa muhafazakar çizgideki bir parti kadın aday gösteriyordu. FP, Refah'ın çizgisinden farklı bir çizgide olmaya çalışıyordu.

* Başörtülü birini aday yaparak mı Refah'tan farklı olmaya çalışıyorlardı? Ben inandırıcı gelmiyor. Ama öyle. Refah Partisi'ni iktidara taşıyan ve partinin çekirdeğinden gelen kadınlar vardı. Bunu hiç küçümsememek gerek Balçiçek Hanım. Ayrıca bir tarafta Nazlı Hanım, bir tarafta Oya Hanım olmak üzere farklı çizgileri temsil eden kadınlar da vardı. Ama tekrar söylüyorum ben aday olduktan hatta seçildikten sonra bile oturup ne yapacağız, acaba nasıl bir yol belirlemeliyiz diye konuşmadık. İş sadece beni destekleme ya da desteklememe meselesi değildi.

* Röportajın başında "Erbakan hoca benim yemin etmemi istiyordu hatta bunun için Mustafa Kabalak Bey'i görevlendirmişti" dediniz.
Evet. Aslında o görevliymiş. Bugün baktığımda başka şeyler söyleyebilirim tabii. Örneğin onca süre boyunca benim Recai Kutan ile görüşme teklifim acaba Kutan'a iletilmiş miydi? Yoksa kendisi görüşülecek bir şey olmadığını mı düşünüyordu? Bunların hepsi hala kafamda cevaplanmayan sorular.

YURTDIŞINA ÇIKMALI
* Bir de sizin yurtdışına çıkarılma hikayeniz var, aslında bunun bir miktarı basına yansıdı. Nedir işin aslı? O zaman Amerikan vatandaşı olduğunuz için Türk vatandaşlığından çıkarılmanız gündemdeydi.
Öyle bir şey var. Ahmet Hakan Bey beni aradı ve Ankara'da bulunduğu dönemde parti yönetimiyle görüştüğünü söyledi. Onun aktardıklarına göre anladığım parti yönetimi DSP'li Hüsamettin Özkan ile görüşmüş. Özkan onlara durumun çok vahim söylemiş. Demiş ki gelin Merve'yi beraber yurtdışına çıkaralım. Vatandaşlıktan atılıp, dokunulmazlığı kaldırılırsa yargılama süreci başlayabilir" parti yönetimi de bu teklifi bana Ahmet Hakan Bey'in iletmesini uygun bulmuş. Her şey bundan ibaret.

* Özkan ile görüşen parti yönetimi derken kimleri kastediyorsunuz?
Salih Kapusuz ve Abdullah Gül Beylerin olduğu söylendi bana.
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Türkiye'de Her 70 camiye karşılık sadece bir hastane var
 'Namaz kurtardı'
 İki Türk işçisi daha kaçırıldı
 Dizi arası aşırı reklama sınır
 Sincar'ın mezarında
 Piriştina kimdir?
MEHMET TEZKAN
Zana'nın kaygı veren sözleri..
Eski DEP milletvekili...
EMRE AKÖZ
Dünyada inanmam!
Haberi duydunuz mu? Cumhurbaşkanı Ahmet...
UMUR TALU
Akbabalarla aynı bekleme salonunda kalmamak
Karışık ...
732'de 500 EVET
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde büyük ülkelerdeki iktidarların darbe...
Türkiye lehine kulis çalışmaları yapacağım
Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in isteğiyle girdiği ilk...
Kadıköy'de 3-6-1
Kadıköy'de 3-6-1
İç saha maçlarında defansı üçlü kurmayı düşünen Alman teknik adamın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.