|
 |
 |
 |
Özgürlük GÖKLERDE!
Rüzgarı yüzünüzde hissetmek, güneşe yakın olmak, kuş olup uçmak ve özgürlüğü yaşamak ister misiniz? O zaman yamaç paraşütü yapmaya ne dersiniz?.
Gerçekten özgür müsünüz? Ya da şöyle soralım; size göre özgürlük nedir? Ekonomik bağımsızlık mı? Yoksa omuzlarda hiçbir sorumluluk taşımadan tek başına varolmaya çalışmak mı? Hiç evlenmemek ya da sırtımıza bir çanta alıp diyar diyar dolaşmak mıdır özgürlük? Eğer size göre bunlardan birisiyse, henüz uçmamışsınız demektir!
EN GÜZEL ŞEY
Lykia World'de, Escape Paragliding tarafından organize edilen yamaç paraşütünü bir kere denediniz mi, özgürlüğün ne demek olduğunu o zaman anlıyorsunuz. Dünyanın her yerinden insanlar, yıllardır Fethiye'deki Babadağı'nın sırtlarından önce göklere, sonra da gökyüzü üzerinden Ölüdeniz'e, Kelebekler Vadisi'ne açılmak için Türkiye'ye geliyor. Kimileri için çılgınca, kimileri için korkutucu gelen bu spor, Escape'in tecrübeli eğitmenleri tarafından son derece kontrollü bir şekilde gerçekleşiyor. Bu eğitmenlerden biri olan Arif Kemal Buhara onunla birlikte havalanmadan önce uçacağı kişilere hep şu cümleyi söylüyor: Hayatın boyunca yapacağın en güzel şey olacak." Benim yolculuğum da bu sözlerden sonra başlıyor işte... Lykia World'den, içi paraşütler, eğitmenler ve uçmaya hevesli insanlarla dolu olan kamyonet yaklaşık 50 dakika sürecek yolculuk için start alıyor. Uçacaklar arasında Lykia World'e aileleriyle gelmiş 5 yaş ve üzerindeki çocuklar bile oluyor kimi zaman. Babadağı'nın zirvesine vardığınızda sizi tıpkı astronotlar gibi hazırlamaya başlıyorlar. Tulumlar, spor ayakkabılar, kasklar, eldivenler... Hayatınız boyunca ilk kez yaşayacağınız o anı ölümsüzleştirmek için kamera ya da fotoğraf makinesi alabiliyorsunuz yanınıza, hatta havadayken telefonla bile konuşabiliyorsunuz!
CENNETİ GÖRDÜM
O an... Yani ayağınızın yerden kesildiği ilk saniyeler... "Kesinlikle özgürüm" dedirten duygu. Havadaki ilk şoku atlattıktan sonra Arif ile sohbete başlıyoruz. 15 yaşından beri uçuyor Arif. Türk Hava Kurumu'nun tesislerindeki uçaklarından atlayarak özgürlüğü tatmaya başlamış. İki yıl Türkiye Paraşüt Milli Takımı'nda serbest uçuşlar yapmış. 1999'da Türkiye'deki ilk Ulusal Yamaç Paraşütü Festivali'ne katılmış Erzincan'da. Spora olan düşkünlüğüyle herkesin sevgisini kazanan ve geçtiğimiz yıl hayata gözlerini yuman Vali Recep Yazıcıoğlu'na kurs vermiş. Alpler'in üzerinden uçmuş Arif. Şimdilerde bir proje üzerinde çalışıyor. İsmi Bird-Man. Paraşütsüz, kanatlı tulumlarla Avrupa yakasından Asya'ya uçacak! Bu çılgın adam üç ay sonra gerçekleşecek bu çılgınlık için; "Bunu yaptığım zaman beni kimse tutamayacak, her yerden uçacağım" diyor. Şu anda Escape macera sporları şirketinde öğretmenlik yapan ve akrobatik yamaç paraşütünde Türkiye'nin en iyilerinden biri olan Arif Kemal'e, 1800 metrelik Babadağı'ndan atladığımızda; "Binlerce kez uçtun. Neler hissettiriyor sana?" diye soruyorum. Cevabı şu oluyor: "Doğanın her parçasına karadan ulaşamazsınız ama havadayken bir kartal gibi her şeyin üzerinden süzülebilirsiniz. Cennete gitmek için ölmeye gerek yok!" Tam da söylemek istediklerim çıkıyor ağzından. Ayaklarınız yere değdiğinde önce içinizden, sonra tanıdığınız herkese şu sözleri haykırıyorsunuz: "Uçtum! Uçtum! Sonunda ben de uçtum! Kuşlardan bile yüksektim. Hiç bu kadar özgür ve hafif hissetmemiştim. Ben cenneti gördüm!
VECİHE ASLAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
