|
 |
 |
 |
 |
|
'Haberi yok ama Hülya'yı tiyatroya zorlayacağım' 'Robert De Niro'nun gençlik hali var Ragıp'ta'
Zümrüt dizisinde bir araya gelen Hülya Avşar ve Ragıp Savaş birbirlerini öve öve bitiremiyor. Tüm söyleşi boyunca karşılıklı hayranlık cümleleri havada uçuştu! Avşar "Ben Ragıp'ı sinemada her yere oturtabilirim, çünkü fiziği müthiş" diyor. Jönü de ondan aşağı kalmıyor: Hülya çok güzel bir kadın. Onu yıllardır izliyorum. Ben çok şanslıyım.
* Bu dizi furyasının, insanları artık boğan bu kadar oyuncunun, ismin, hikayenin arasında neden dizide oynamak istediniz? Neden Hülya Avşar asıl işini, sinemayı seçmiyor?
HÜLYA AVŞAR: Piyasada dizi furyası başladığından beri birileri hep bir şeyler istiyordu benden. 'N'olur, şöyle bir dizi, böyle bir dizi' diye. Geri çeviriyordum ama bu hikayeyi çok sevdim. Orhan'ı (Oğuz) da yönetmen olarak çok severim.
* Hep iş dünyasına girme, o alana kayma hevesiniz var. Dizide de bir iş kadınını oynadığınız için sevmiş olabilir misiniz bu rolü? AVŞAR: Zaten seneler önce iş kadınlığına kaydım ben. O değil de... Biliyorsunuz feminist yönüm çok baskın değildir. Dolayısıyla ben kadın-erkek ilişkilerinde neler olabileceğini, günlük hayatta bir kadının birtakım şeylerin üstesinden nasıl gelebileceğini biliyorum. Hem duygusal anlamda hem manevi anlamda... Biraz onunla ilgili. Gerçek hayatta kadınların karşı karşıya kalabileceği birtakım zorluklar, kadınların da bunu bir şekilde halledebilecekleri yanları anlatıyor dizi. Sevdim bu rolü, 'peki' dedim. Haziranda da iki sinema filminin çekimleri var, ondan önce biraz oyunculuk yapmak istedim. Gerçek mesleğimi özledim. Krize girdim desem yeridir!
* Isınma turuydu yani.. AVŞAR: Bu kimseye itiraf etmediğim bir şeydi ama biraz öyle oldu!
* 'Hülya Avşar herkesin yaptığını yapmaz, fark yaratır' diye bilirdik; baktık o da dizi furyasının ortasına dalmış! AVŞAR: Daldım evet! Bu kadar dayanabildim (kahkahalar atıyor) Oyunculuk nerede olursa olsun fark etmez; sokak ortasında da oynarım...
* Hülya Avşar Türkiye'nin en gözde, en güzel kadını ama dizileri reyting almıyor. Bunu kabul ediyor musunuz? AVŞAR: Doğru, insanlar 'Allah Allah bir gün önce izlediğimiz Hülya Avşar şimdi niye böyle' duygusuna kapılıyor. İnsanlar benim özel hayatımı o kadar biliyorlar ki, bir kalıba oturtmakta zorluk çekiyorlar artık. İnsanlar dizi oyuncusuna değil, gerçek hayatıma odaklandığı için, dizideki bana alışabilmeleri zaman alıyor. Bir kere her hafta televizyonda bir şovum var. Gerçek kişiliğimle orada olduğum için insanlar bence biraz tereddütte kalıyorlar haklı olarak. Ama bu sinemada geçerli değil. Bir de Asmalı Konak gibi müthiş izlenen dizilerle mukayese edildiğinde 'Avşar'ın dizileri reyting almıyor' deniliyor. Bence şu an bu dizi çok iyi gidiyor. Bir de zamansızlıktan kendi sesimi kullanamıyorum, bu da bir dezavantaj.
* 'Hülya Avşar jönünü buldu' haberi eskidi gerçi ama nasıl gidiyor ikili çalışmak?
RAGIP SAVAŞ: Jön lafına da sinir oluyorum ya (Avşar'ın kahkahaları)... Çok iyi çalışıyoruz. Oyunculukta elektrik meselesi çok önemli. Ben kendi adıma bunu yaşıyorum. AVŞAR: Ben Ragıp'ı çok beğeniyorum bir kere. Fizik olarak çok beğeniyorum çünkü fazla Avrupai. Fakat yavaş yavaş bir-iki kabadayı rolünde oynasa rahatlayacak (kahkaha atıyor), çok çabuk kabul edilecek.
* Birlikte oynayacağınız erkeğin fizik olarak beğeninize uygun olması mı gerekiyor ille de? AVŞAR: Kesinlikle! Çünkü ben bir filmi seyrederken izlediğim oyuncuların birbirlerine yakışması gerektiğine inanıyorum. Mesela Özcan'la Nurgül gibi... Birbirlerine yakınlaştıkları zaman o heyecanı benim de duymam gerekiyor. Ki heyecanlanabileyim.
* Peki kimle oynayamazsınız siz, yanınıza kimleri yakıştıramazsınız? AVŞAR: Eyvaahh! SAVAŞ: İsimlerini vermek olmaz ki.. AVŞAR: Şununla oynayamam demeyeyim de mesela oynayıp da bir türlü yakıştırılamadığım insanlar oldu. Yeşil Işık filminde Kenan Işık'la beni bir türlü yakıştırmadılar! Ki ben Kenan Işık'ı çok beğenirim.
* Bu kadar tecrübeden sonra, kiminle oynayacağınız masaya yatırıldığında öngörüde bulunamıyor musun? AVŞAR: Genelde bulunurum. Bir tek Kenan Işık'ta oldu bu. Onda da yanılacağımı sanmıyordum ama.. Ya, belki de roller de insanı etkiliyor. Belki seyirci o rol dağılımında bir şey buldu. Ama ben yine de yanıldım diye kabul etmiyorum. Yine oynarım onunla...
* Sizin için zor olduğunu kabul ediyor musunuz; Hülya Avşar gibi bir isimle oynadıktan sonra insanın önüne 'şu isimle oynamalıyım' diye bir hedef koyması zor olacaktır? Artık kimse kesmez sizi herhalde.... AVŞAR: Estağfurullah! Ben baştan bir gireyim araya da (Kahkaha)... SAVAŞ: İltifat bekleme! Niye kardeşim bir sürü insan var oynayacak, Allah Allah! (Kahkahalar) AVŞAR: Hah işte böyle! Dan dan konuşacaksın, koçum benim! (Bir kahkaha daha...) SAVAŞ: Ya niye mazoşist bir tavır takınıyorsun Hülya? AVŞAR: Ya ne bileyim, böyle eziliyorsun falan... SAVAŞ: Şöyle bir şey var, tiyatroda her şey benim için çok iyi gidiyordu. Bakırköy Belediye Tiyatroları, belki konumundan dolayı çok ses getirmemiştir ama bugüne kadar oynadığımız oyunlar çok iyiydi. Dünya çapında yönetmenlerle çalıştım. Özel bir tiyatroda olsam belki farklı bir yerde olurdum. Yine de kariyerim çok iyi yerde. Sinema iyi başladı. Ben 5 sene iş yapmadım. Akrep burcuyum ve ruh hastasıyım. 'Olacaksa Hülya Avşar'la olsun, olacaksa bilmem kimle olsun' derim; en iyisini isterim. Ve 5 sene aradan sonra böyle bir şey geldi. Bu büyük şans. AVŞAR: Ya ille de Hülya Avşar olması şart değil. Önemli olan hikayedeki durum. Bu bana hep zarar veriyor. Ben dizide ve sinemada bir oyuncu olarak duruyorum. "Hülya Avşarlığı" atmak lazım. Çünkü benim Hülya Avşar olmam bir şeyi değiştirmiyor sette. Eğer karşılıklı oynayamazsak olmaz. SAVAŞ: Zor olacak tabii ama ben oturup da 'Hülya'dan teklif gelir mi' ya da 'gelsin' diye düşünmedim. Ama Hülya çok beğendiğim bir aktristir; çok ciddi bir oyuncudur. Avrupa'da oynaması gereken bir aktristir. Hiç nıç nıç yapma Hülya! Ben kendi fikrimi söylüyorum (Avşar'ın kahkahaları tabii). Hakikaten çok akıllı, oyunculuğa aklını taşıyor. Bana soruyorlar, 'Hülya Avşar eğitimsiz' filan diye... Nasıl eğitimsiz ya? Kaç senedir sinema yapıyorsun? AVŞAR: Herkesten uzun; 20 yıl. SAVAŞ: 20 senedir sinema yapıyor. Daha ne eğitim alacak? Okul bi bok mu sanki? Okul okuyanları ben görüyorum işte. Ne nefes almayı biliyor, ne bir şey.. AVŞAR: Bu işin okulu yok. SAVAŞ: 20 sene sette geceli gündüzlü okumuş işte okulunu...
* Peki siz öğretmen olarak görüyor musunuz Hülya Avşar'ı? SAVAŞ: Hayır görmem; Hülya benden iki yaş küçük..
* Tecrübe olarak soruyorum.. AVŞAR: Rol çalmak anlamında soruyor Ragıp!
SAVAŞ: Sinemada mı? Tabii ki görüyorum. Çok şey çalıyorum hem de. AVŞAR: Ama ben de tiyatroculardan çalıyorum. Bir de profesyoneller birbirlerini gözlerler. İkimiz de profesyonel olduğumuz için bizim için durum böyle. 'Bak Ragıpcım, o ayağını öyle değil böyle at' demek ayıp ve terbiyesizce. Ama Ragıp beni gözler, ben Ragıp'ı gözlerim. Benim oyunuma yardımcı olmuyorsa 'Ragıpcım sen kafanı çevirirsen, bu lafı daha kolay söylerim' derim. Aslında ben kendimi işçi olarak görüyorum setlerde. SAVAŞ: Böyle bir kadın işte...
* Hayranlık had safhada! SAVAŞ: Öyle ama... Hayranım. Ben onu kaç senedir izliyorum. Çok güzel bir kadın, oyuncu olarak, şarkıcı olarak, her şekilde çok beğeniyorum.
* Tamam sizin etkilendiğiniz noktaları anladık (Yine Avşar'ın kahkahası). Peki sizin Ragıp Savaş'ta etkilendiğiniz şey neydi; programınıza çağırdığınızda tanıştınız ve ilk projede neden aklınıza o geldi? AVŞAR: Ben Robert De Niro hayranıyım. 80 yaşına da gelse o adam, ona aşık olmaya hep devam edeceğim. SAVAŞ: Kanser oldu biliyorsun. AVŞAR: Dalga geçiyorsun... SAVAŞ: Evet, prostat kanseri, çok kötü durumda. AVŞAR: Ayyy Ragıp... Ayyy, Allah şifa versin... Her neyse Ragıp'ta ben böyle bir hava seziyorum. Robert De Niro'nun o gençlik dönemlerini... Hani vardır ya sinemada, sağ tarafından, sol yanağından nasıl fotoğraf verdiği; arkasını döndüğünde kafa şekli... Mesela ben buna çok önem veririm. Ben sinemada Ragıp'ı her yere oturtabilirim, oyunculuk konusuna girmek istemiyorum. Ama fizik olarak çok yakışıyor. Açıkçası programıma gelene kadar Ragıp'ı tanımıyordum. Orada bir espri yaptı; 'Niye konuşmuyorsun sen' dediler. 'Bakmaktan konuşamıyorum ki, ilk kez bu kadar yakından görüyorum' dedi. Çok gülmüştüm. SAVAŞ: Doğru ama... Çok beğendiğin bir kadını canlı görüyorsun, ne yapacaksın? Takılmışım işte. AVŞAR: Onu çok rahat gördüm. Aklımda kalan bir şeydi o. SAVAŞ: Araştırmıştır kesin; 'İyi görünüyor da kabak çıkmasın sonra' diye! AVŞAR: Araştırmadım. Ha bir de Ragıp'ın sesinden etkilendim. 'Bir gün bir proje olduğunda Ragıp iyidir' demiştim. Çünkü göremiyorsunuz böyle insanları.
* Bu kadar uyum sonrası herhalde birlikte çalışmaya devam edersiniz! SAVAŞ: Hülya sadece bu iş için jönünü bulmuştur. Başkaları da çıkacaktır karşısına... AVŞAR: Bir kere onunla oynuyorum diye söylemiyorum, Ragıp gelecekte gerçekten jön. Şöyle bir şey var; bizim sinema seyircimiz eski oyuncuları çok zor bırakıyor. O kadar sadıklar ki... Ne Kadir İnanır'ı, ne Tarık Akan'ı, Ne Türkan Şoray'ı asla bırakmadılar, bırakmayacaklar da. Biraz o açıdan işi zor ama seneler sonra göreceğiz ki o geleceğin jönü. Ortaya çıkıp kaybolacak cinsten değil. Yanlış yapsa da kaybolmaz, yanlış yapa yapa doğruyu bulacak. Hem fiziği, hem sesi, hem oyunculuğu olan kaç isim sayabilirsiniz? Bir müzikal için çok insan aradık geçmişte, iki sene boyunca bulamadık. SAVAŞ: Şimdi yapabiliriz! Haberi yok ama ben Hülya'yı tiyatroya zorlamayı düşünüyorum mesela. AVŞAR: Ben müzikal istiyorum ama...
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
