kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yavuz Donat @ SABAH
 

Reel politika

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan zaman zaman "Edebali Hazretleri'nin kültüründen geldiğini" söyler... Edebali, "Osman Gazi'ye vasiyetinde" der ki:
- Ey oğul beysin... Bundan sonra öfke bize, uysallık sana... Suçlamak bize, katlanmak sana..........
"Çabuk parlayıveren" Tayyip beye, Edebali'nin "bir siyaset klasiği" olan ünlü söylemini "bir kez daha okumasını" öneririz.

***

Demirel seçim meydanlarında "beni Başbakan yapın, Özal'ı Çankaya'dan indireyim" demişti.
Millet de Demirel'i, "yedinci kez" Başbakan yapmıştı.
Başbakan Demirel, ana muhalefet lideri Mesut Yılmaz'a gitti:
- Millete söz verdim, Özal'ı Çankaya'dan indireceğim... Sizden de destek istiyorum.
Mesut bey "öyle şey olur mu?.. Özal'ı Çankaya'ya biz çıkardık" diye konuşunca...
Demirel de "millete" döndü: - Bu şartlarda, sözümü yerine getirme imkanım yok.
Ve sonra "devletin tepesinde kavga olmaz" diyerek Özal'ı öptü.
"Konu" kapandı.
Olaya "dün dündü, bugün bugündür" penceresinden değil "reel politika" penceresinden bakmak lazım.
"Evdeki hesabın çarşıya uymaması" misali.

***

Yukarıdaki olayı, Tayyip beyin "ben meydanlarda imam hatiplilere söz vermiştim" söylemi üzerine anlatıyoruz.
Meydanlarda "neler" söylenmedi ki? "IMF'yi kovmak" da dahil.
Ama "reel politika" bazen, "dozu kaçan meydan söyleminin üzerine bir bardak su içilmesini" gerektiriyor.

***

Bir başka "meydan söylemi" daha var ki "reel politika" ile örtüşüyor.
"Aşk" ve "İş" söylemi. Tayyip bey enerjisini "asıl bu konudaki sözünü tutmaya" harcamalı.

***

İktidarın çekirdek kadroları "milli görüş okulundan" gelme.
Milli görüşçülerin ömrü "devletle didişerek geçti."
Devletle sürekli sürtüşmeye öylesine alışmış ve şartlanmış olmalılar ki...
"Artık iktidara geldiklerinin" bile tam farkında değil gibiler.
Hala "devletin kurumlarıyla" kavga ediyorlar.

***

Tabii "bir hususu daha" vurgulamak gerek. Devlet "kadroyla" yönetilir.
Demirel'in "kadrosu" vardı: Turgut Özal, Necdet Seçkinöz, Ekrem Ceyhun, Füruzan Ardıç, Turgut Yücel..........
Özal'ın "kadrosu" vardı: Hüsnü Doğan, Ekrem Pakdemirli, Namık Kemal Kılıç, Vahit Erdem..........
AK Parti hükümeti "böyle bir kadro" kurabildi mi?
"Bir buçuk yıl içinde" bir kadro kurulamaz mı?

***

Demirel'den, Özal'dan söz etmişken, onların "bir başka yönünü" daha söyleyelim.
Süleyman bey "nelerle" karşılaştı, ama "soğukkanlılığını korumayı" başardı.
Başbakan Özal dört yıl boyunca (1983- 1987) protokolün "yedinci sırasında" yürütülmeyi, kavga sebebi saymadı. Onlar da insandı. "Etten, kemikten, sinirden" yaratılmışlardı. Diyeceğimiz o ki, siyasetçi "sinirlerine hakim olabilmeli."

***

Uzun sözün kısası...
Siyasette her şey "sonucuyla" ölçülür. Sonuç "başarı" olmalıdır.
Sonuçta "gol" atılmalıdır.
Devlet yönetiminde ise "devlet kurumlarına gol atılmaz."
Devletin kurumuna atılacak golü, birkaç fanatik dışında, kimse alkışlamaz.
Hükümet gol atacaksa "işsizliğin kalesine" gol atsın.
"Fukaralığın ağlarını" havalandırsın. Ve sakın ha sakın "efendim ne kadar güzel kavga ediyorsunuz" diyenlere inanmasın.
Onlar "her dönemde" vardır ve "lastik patlayınca" ilk uzaklaşanlardır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ter ve kir   / 21-05-2004
 Fransız'dan al haberi   / 20-05-2004
 Yumuşak karın   / 19-05-2004
 Mersin   / 18-05-2004
 Dost acı söyler.   / 17-05-2004
 Asıl kavga   / 16-05-2004
 Tecrübe konuşuyor   / 15-05-2004
 On dokuz saatin politik analizi   / 14-05-2004
 Reel politika   / 13-05-2004
 Sürtüşme katsayısı   / 12-05-2004
YAVUZ DONAT
Futbolun 'teftiş raporu' hazır
Spordaki "kirlilikler,...
Facia sanığına 13.5 yıl hapis
Kartal'da caddeyi kan gölüne çeviren tanker sürücüsüne jet ceza...
Kıvanç'ı geziye yollamışlardı..
Kapadokya'ya giden Kıvanç ve arkadaşları tıraş köpüğüyle şakalaştı.
Sezen ile Ajda aynı sahnede
Sezen ile Ajda aynı sahnede
Sezen Aksu'nun Beyoğlu konserlerinin son sürprizi Ajda Pekkan oldu.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.