kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Amerikan seçiminin önemi

NEW YORK
Amerika'da giderek ilginç hale gelen seçimin sonucu bu dönem Türkiye'yi çok daha fazla etkileyecek bir öneme sahip.
Washington temsilcimiz Aslı Aydıntaşbaş'la üç gün boyunca Washington'da bir dizi görüşmeler yaptık. Görüştüğümüz insanlar arasında ağırlıklı olarak Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon'un Türkiye veya Ortadoğu sorumluları vardı.
Görüşmeler sonunda tamamına yakınının Türkiye'yi Avrupa Birliği'nde görmek istediği net biçimde ortaya çıktı.
Elbette, neo-con'lara yakın bir grup da var. Bu grup Avrupa Birliği üyeliğinin Türkiye'nin dinamizmini öldüreceğini, büyüme ve gelişme kabiliyetini keseceğine inanıyor. Bu grup, Türkiye-Amerika-İsrail-Hindistan gibi ülkeler arasında kurulacak bir ekonomik işbirliğinin daha yararlı olacağını savunuyor.
Washington'un desteği şart
Bu grubun Avrupa Birliği'ne karşı çıkışının temelinde Brüksel'in aşırı bürokratik yapısı yatıyor.
Bu kesimi saymazsak, Dışişleri kendini Türkiye'nin AB üyeliğine şartlamış. Ancak bu konuda ciddi kaygıları var. Türkiye'nin uyutulmaya çalışılacağından, yarı evet-yarı hayır bir sonuç çıkacağından korkuyorlar.
O nedenle, aralık ayına doğru Washington'ın Avrupa başkentleri üzerindeki baskısının artması gerektiğini söylüyorlar.
Ancak önümüzdeki kasım seçim sonuçları yönetimin değişmesini getirirse, Washington bu işlevi çok sağlıklı yerine getiremeyecek elbette. Geçiş halindeki bu yönetimin kimsenin kolunu bükme gücü olmayacağı açık. Bush ekibi kendi geleceğini düşünmekle, Kerry ise yeni bir yönetim oluşturmakla meşgul olacak. Böylesi bir dönemde Ankara, Washington'dan istediği güçte bir destek bulamayabilir.
Burada önem taşıyan bir başka konu ise Başbakan Erdoğan ile Başkan Bush arasındaki yakın ilişki. Beyaz Saray'a yakın herkes Başkan Bush'un Erdoğan'la son görüşmesinin ardından yanındakilere dönüp "O gerçek bir lider" dediğini anlatıyor. Yani, iki lider arasında gerçek bir yakınlık var. AKP'nin liderlik yapısını aşırı kendini beğenmiş ve ukala bulanlar bile bu yakınlığın altını çizme ihtiyacı hissediyor. (Bu kesim bu aşırı kendini beğenmişliğin AKP'ye gerek iç, gerek dış politikada yanlışlar yaptırma olasılığının yüksekliğine sık sık dikkat çekiyor ve son YÖK sancısını bu tavra bağlıyor.)
Kerry ile Erdoğan çok uzak
Bush ve Erdoğan'ın toplumlarının elitlerine tavırları, güçlü inanışları, samimi davranışları iki lideri yakınlaştırıyor. Öte yandan Kerry, bunun tam aksi bir özellik taşıyor. O, Amerika'nın en gözde eğitim kurumlarında okumuş, Fransızca'yı ana dili gibi aksansız konuşan, liberal, Ermeni toplumunun sıkıntıları ve soykırım sorunlarına çok yakın biri.
Bu özellikler göz önüne alındığında Erdoğan ile Kerry arasında çok yakın bir ilişki kurulmasının zor olduğu ortaya çıkıyor.
Demokratlar, Dışişleri Bakanlığı'na gelmesi olası isimler göz önüne alındığında Türkiye açısından fazla değişen bir şey olmayacağını söylüyor ama yönetimin ilk döneminde sıkıntılar yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu da kabul ediyor.
Böyle bir tablo, açıkçası Türkiye'nin çıkarları açısından Bush'un bir dönem daha seçilmesinin bence önemini ortaya koyuyor.
Amerikalı olsaydım, hiçbir zaman oy vermeyi düşünmeyeceğim, bir an önce seçimi kaybedip çiftliğine dönmesi için dua edeceğim Bush, böylesi kritik bir dönemde Türkiye için farklı bir anlam taşıyor.
Washington'daki hava Türkiye'nin müzakere tarihi için Amerika'nın desteğine ciddi ihtiyacı olduğu yönünde. Fransa, Avusturya, Hollanda gibi ülkelerin hâlâ iknaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorlar. TÜSİAD gibi kimi kuruluşların hâlâ Washington'da Türkiye-AB ilişkileri konusunda toplantılar düzenlemesinin yanlış olduğunu belirtiyorlar ve asıl hedef Avrupa başkentleri olmalı diyorlar. Bence de haklılar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tartışarak ilerlemek   / 19-05-2004
 Amerikan seçiminin önemi   / 18-05-2004
 Özgürlük veya düzen   / 17-05-2004
 Pierre Van Hooijdonk   / 11-05-2004
 Çağdaş bir hukuk düzenine doğru   / 10-05-2004
 Amerika kaybediyor   / 07-05-2004
 Erkek iktidarı   / 06-05-2004
 Kadın ve iktidar...   / 05-05-2004
 Banka-medya-siyaset   / 04-05-2004
 Uygarlığınız batsın...   / 03-05-2004
ERGUN BABAHAN
İktidar, sandalye sayısı ve toplumsal uzlaşma
Hükümet...
ERDAL ŞAFAK
Korkular, hazırlıklar
Irak'ta iktidarın Iraklılar'a...
AHMET HAKAN COŞKUN
Ben olsaydım hiç istemezdim
Eğer ben "Cumhuriyet...
MEHMET BARLAS
Şu Greenspan'ı "İkinci Bahar" villasına...
ALİ KIRCA
Karnaval!
Bazen siyasetten de zor şeydir futbolda...
ÖMER LÜTFİ METE
Öteki varsa aydınlanma yok
Avusturya'nın Linz...
SAVAŞ AY
Hocanın müritleri kadınlarla yatıyor(muş)
ÖNCEKİ gün...
HINCAL ULUÇ
Erdoğan, Ulusoy'un arkasında mı?..
Haluk Ulusoy...
Poyet G.Saray'da
Poyet G.Saray'da
Popescu’nun jübilesi için Romanya’da bulunan Poyet, "Prensipte...
Sezonun unutulmayanları
Sezonun unutulmayanları
Öyle laflar etti ki!
20. Haftadaki...
Bir ihale için 50 ifade
Bir ihale için 50 ifade
Eski Başbakan Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Taner hakkında kurulan...
İmam-hatip protestosu
İmam-hatip protestosu
Tüm yurtta coşkuyla kutlanan 19 Mayıs Atatürk'ü anma, Gençlik ve Spor...
AB'nin kapısını kırana kadar çalarız
AB'nin kapısını kırana kadar çalarız
Brüksel'deki AB-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantılarına katılan...
Korkutmak Özendirir
Korkutmak Özendirir
Çocuklarını uyuşturucudan uzak tutmak isteyen aileler, önce 'maddeyi'...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.