kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

İşkencenin vazgeçilmezliği

Türkiye gibi işkence konusunda sabıkalı ülkenin bireyi olarak Irak'taki ilk vahşet görüntüleri üzerine dile getirdiğim bazı iddialar, çağdaş 'İngiliz ve Amerikan Muhipleri' taifesinin tepkisini çekmişti.
-Ortada ABD ve İngiltere'yi bağlayacak sistemli bir işkence yok.
Aynen ABD ve İngiliz yetkililerinin söylediği gibi:
-Üç beş kendini bilmezin işi..
Vaktiyle bizimkiler de Batı'dan gelen işkence iddialarını böyle cevaplardı:
-Sistemli işkence yok, bireysel işkence olayları var.
Ne bizimkilerin dediği tam doğruydu, ne de şimdi ABD ve İngiltere'ninki doğru.
İşkence, bu uygarlığın hala yüceltmeye devam ettiği sömürgeci kültür için vazgeçilmez bir araç, bir ihtiyaçtır.
3 Mayıs 2004 günü şöyle yazmıştım:
-Üstelik bu yansıyanlar henüz buzdağının sadece su üstünde kalan kısmı kadar bile değildir. Ayrıca, bu işlerle ilgili olarak Bush'un da, Blair'in de daha önceden haberdar edildiğine ilişkin ciddi kuşkular vardır. Muhtemeldir ki, ileride ABD ve İngiliz askerlerinin Iraklı mağdurlara cinsel tecavüzlerinin ve uyguladıkları sapık işkencelerin filmleri de ortaya çıkacaktır. Belki bu filmlerden bazıları daha şimdiden bir kısım şahin yetkililerin kokain partilerinde 'sürpriz paket' olarak ortaya konup doyasıya seyredilmiştir bile! 'Hadi canım sen de' diyenler biraz sabretsinler.
Malum 'muhip' taifeden bazıları inadına hemen tepki vererek İngiliz ve Amerikan milletinin üst düzey yönetimine gelmiş insanların asla bu kadar alçalamayacağını ifade buyurdular.
Şimdi ne durumdayız?
Aradan geçen 11 günlük zaman henüz bütün söylediklerimi doğrulamış sayılmaz ama, Irak'taki işkence olaylarının 'yukarıdakiler' tarafından bilindiği artık kesinleşmiştir. Şimdi; işkence olgusunu insanlığın en tiksindirici eylemi sayan herkes biliyor ki, ABD'li alt rütbeli askerler, komutanlarının emirleri ile bu aşağılık suçu işliyor, bir de poz vermeye zorlanıyorlardı. Açık ki, işkence işgalci güçler tarafından 'istihbarat edinme yöntemi' olarak kullanılmıştır. Nihayet korgeneral rütbesinde bir ABD'li komutanın daha yukarılara başvurarak bu yöntem için icazet almaya kalkıştığı da açığa çıkmıştır.
Ayrıca Savunma Bakanı Rumsfeld'in ifadesine başvuran Senato heyetinin sorduğu sorulardan anlıyoruz ki, ABD'de muhalefetteki Demokratlar'ın tamamı ile Cumhuriyetçiler'in önemli bir kısmı fanatik 'yeni muhafazakar' olmayan kanadı Irak'ta işkencenin üstten onaylı bir sorgu ve istihbarat yöntemi olduğuna inanmaktadırlar. Dolayısıyla bu pisliğin daha yukarılara uzanacağı yolundaki tahminimde ısrarlıyım..
Tabii ki asıl mesele 'uygar Batı'nın bu işkencecileri nasıl ürettiğidir..
Yoksa, bu işkenceci sapıkların oralarda bol miktarda mevcut bulunduğunu bilmek için Hollywood'un gerçekçi cezaevi filmlerine bakmak kafidir. Hadi onları tamamen kurgu saydınız. O zaman ABD'nin değişik eyaletlerindeki cezaevlerinde konaklamış (!) bir iki insanoğlu ile konuşmuşluğunuz olmalı.
Peki işkenceci üreten bu bataklık neden kurutulmuyor, kurutulamıyor?
Uygarlığımızın doğası buna engel de ondan! Bugün hala sömürgeciliği meşru görmeye devam eden her ülke böyle askerler üretmeye mahkumdur. Aksi halde bu çağda makul bir askeri eğitimle yetiştireceğiniz hiçbir insanı, masum bir halkın üzerine salamazsınız. Dün aynı işi 'yüksek ülküler' edebiyatı ile yapabilirdiniz ama bu çağda sömürgeciliği sürdürebilmek için azgın ve sapık kadrolara ihtiyacınız vardır. Şu veya bu halkın varlığını gasp etmekte kararlıysanız hasta ruhlu, doyumsuz, saldırgan gençleri kullanmaya mahkumsunuz.
Bunun içindir ki, ABD ve İngiliz ordusunda yer alan 'holigan' kökenli rütbesiz veya düşük rütbeli erler çoğunluğu oluşturmaktadır. Kitleleri pop kültürle uyuşturan bir sistemin, saldırabilmek için macera arayan serserileri asker yapması kaçınılmazdır.
Sömürgeciliği bütün biçimleriyle yasa ve ahlak dışı ilan edip gereğince müeyyideler belirlemedikçe bu uygarlık holigan üretmeye, sonra da onlardan işgal orduları için tetikçi sapıklar devşirmeye mahkumdur.
Hele üst makamlarda mistik delilik ve cinsel sapkınlık ile marazlı, sonsuzluk hayaline kapılmış, bugün ölse bile yarın daha yüksek bir görevle yeni bir hayatla geri döneceğine inanmış (reenkarnasyoncu) 'iktidar kuduzları' mevcut bulunduğu sürece 'uygar dünya' işkenceyi yenemeyecektir. Üstelik işkence ürünü sapık görüntüler pek çok üst düzey zevata mahrem partilerde zevk (!) vermeyi de sürdürecektir.
Ta ki, bu sapıklar kendi içlerinde hesaplaşıp boğazlaşmaya başlayıncaya kadar!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İşkencenin vazgeçilmezliği   / 14-05-2004
 Zamane yiğitliğinin onda dokuzu içeride kükremek   / 13-05-2004
 Hürriyet türü örnek yasak   / 11-05-2004
 İmam hatipler, kızlar ve Atatürk   / 10-05-2004
 Eski takiyye yeni takiyye   / 07-05-2004
 Ermenistan için Ankara ile Bakü'yü kapıştırmak   / 06-05-2004
 Sömürgede ırzın dünü-bugünü   / 04-05-2004
 AB'nin imparatorluğa dönüşümü   / 03-05-2004
 Evlat katlinde suç ortaklığı   / 30-04-2004
 Töre ve kavram cinayetleri   / 29-04-2004
ERDAL ŞAFAK
Yıldız geçidi
Geleni-gideni bol Ankara bu hafta iki...
AHMET HAKAN COŞKUN
Laik nostalji
Eskiden işimiz ne de kolaydı! Malzeme...
MEHMET BARLAS
Ahmet Hakan, 21'inci yüzyılda "Fahriye" denemesi mi...
ÖMER ÇELİK
Memlekette günlük hayat...
Türkiye gibi devlete ve...
ÖMER LÜTFİ METE
Dinlerarası diyalog ve pop filozof tuzağı
Tam da, farklı...
REFİK DURBAŞ
Eğitimde değişen ne?
Türkiye'nin geleceğini "gençlere"...
SAVAŞ AY
Ah o Beyrut günleri...
Yan sütunda yazan Nebil...
Sarı -  Lacivert şölen
Sarı - Lacivert şölen
Fenerbahçe, 15. şampiyonluğunu dün görkemli bir törenle kutladı.
3.yıldız gökten indi
3.yıldız gökten indi
Statta ceza alanlarının önüne konmuş olan birer yıldıza helikopterle...
Ahmet Arif'in şiirini okuyan Şener alkışlandı
Ahmet Arif'in şiirini okuyan Şener alkışlandı
Mardin'de Ahmet Arif'in '33 kurşun şiirini okuyan Bakan Şener,...
Bakan, Başkan'ı Kürtce teselli etti
Bakan, Başkan'ı Kürtce teselli etti
Diyarbakır Belediye Başkanı'na protokolde yer verilmediğini öğrenen...
Türkiye yol ayrımında
Türkiye yol ayrımında
Uyuşturucu, Avrupa pazarına Türkiye üzerinden geçiyor. Doğu'dan gelen...
Çaresiz bir annenin çıldırtan ikilemi
Çaresiz bir annenin çıldırtan ikilemi
E.A. 48 yaşında bir ev hanımı. Aynı zamanda 6 yıldır uyuşturucu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.