kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Töre ve kavram cinayetleri

Bir kere daha o vahşi infaz türü ve bir kere daha aynı isim:
Töre cinayeti! İş korkunç ama işi tanımlama beceriksizliğimiz de az iç karartıcı değil.
'Töre cinayeti' deyimi tam da hızlı gazeteciye özgü aceleci ve sorunlu çözüm.
Tabii böyle derinliksiz tanımlama deneylerinin bir tür cins isim oluşturması ne yazık ki lisanların tatsız bir gerçeğidir:
Galat-ı meşhur, lügat-ı fasihten yeğdir. (Yaygın yanlış, kurallara uygun söyleyişe tercih edilir!)
Bu da dilin töresi olsun bari! Şüphesiz, insan beynini ve yüreğini dağlayan bu sapkın infazın dehşeti yanında, isimlendirişteki yetersizlik çok önemli değil. Ancak böyle bir toplum hastalığını yenebilmek için öncelikle, isimlendirmeden başlayan yanlış veya eksik teşhis batağını kurutmak lazım.
Elbette 'töre'yi kutsadığım yok.. Her toplumun töreleri içinde olduğu gibi bizimkilerde de pek çok akla ve vicdana sığmaz kabuller bulunabilir. Ama bunlardan biri veya birkaçı, hatta tamamı, insan toplumlarına büsbütün töresiz olmayı önermek için gerekçe edinilmemeli. Hem zaten bu imkansızı istemek, dolayısıyla abesle iştigal değil midir?
Töresi olmayan hayvan sürüsü dahi yok. Kazlar bile bir tür töre sayesinde göçlerini kendi nesilleri için sağlıklı yapabiliyorlar. Onların da gökyüzünde hangi biçimle seyredeceklerini, yorulanın nasıl dinlendirileceğini ve yerine kimin geçeceğini düzenleyen içgüdüsel bir töreleri vardır.
En 'asri' insan toplulukları da, hayatlarını belirli birtakım kurallar çerçevesinde, kendilerine göre 'ileri' bir töre ile düzenlerler.
İstanbul'un kaymak tabakasının birtakım sosyetik davranış biçimleri de bir töre değil mi?
Güneydoğu'da 'Maraş otu çiğnemek' töreden sayılıyor da, Etiler'de sık görülen 'kokain çekmek' neden 'töre' damgası yemiyor; doğal ve doğru bir ifade ile 'kötü alışkanlık' muamelesi görüyor?
Dilini doğru kullanamayan, özellikle de değerler alanında elmaya armut, armuda ayva diyebilen bir toplum, 'namus temizleme' adı altında işlenen bu tür sapkın cinayetlerin kökünü yakalayan bir teşhis ve tahlile varıp tedavi geliştirebilir mi?
Bu birer töre cinayeti değil, uygarlıktan ilkelliğe yönelen bir kültür çevresinde oluşmuş erkekçil saçmalıklar sisteminin ürettiği ruh hastalığı türlerinden biridir.
Maalesef aynı çevrelerde kadınların da suç ortağı haline getirildiği bir hastalık..
İşin en kahredici yanlarından biri de bu sapıklığı irtikap edenlerin fiillerini İslam dinine de uygun bir davranış gibi hissedebilmeleridir. Oysa ben de öyle hissediyorum ki, tecavüze uğrayan kızı katletmek Allah'ın bağışlayıcılığını, temizleyiciliğini ve onarıcılığını inkar etmek, dolayısıyla Allah'ı inkar etmek, dinden çıkmaktır; hadi buyurun!
İşin dibini biraz da kurcalayalım: Bu olaylarda anne de sözde 'namus temizliği' adına körpe evladını kurban vermeye rıza göstermektedir.
Peki aynı anneye, aynı şekilde bir tecavüze uğrayan erkek çocuğu için aynı kurban işlemini onaylattırabilmek mümkün müdür?
Bırakın annenin onaylamasını, baba da dahil kimse bu evlada da aynı infazı uygulamanın töre (?!) olduğunu söylemez!
Peki o nasıl annedir ve nasıl kadındır ki oğlu için aklından bile geçiremediği infazı kızı için gözünü kırpmadan onaylayabilmektedir!
Daha babayı, erkek kardeşi sormuyorum.. Bilindiği gibi, tecavüze uğrayan erkek çocuk ise, o zaman sadece bu işi yapanlara infaz uygulamakla yetinilir.
O neden? Çünkü burada tecavüze uğrayan erkek çocuk için 'namus temizliği' söz konusu değil ya..
Allah Allah, bu ne demek?
Evet, bu demek ki söz konusu erkeğin namus idraki kadının cinsel organının içine hapsolmuş kalmış. Üstelik bu erkek kendi çevresindeki kadına da bu idrakini bulaştırmış, kabul ettirmiş..
Öyleyse bu ne 'töre cinayeti', ne de 'namus cinayeti'dir.
Bu, Hazret-i Muhammed'den önce kız çocuklarının diri diri gömüldüğü cahiliye döneminden hortlamış zamane hilkat garibelerinin hunharlığıdır.
Bu, cinayetten büyük bir cürümdür. Buna 'töre' veya 'namus' sıfatları takmak işi daha korkunç göstermeye yaramıyor, aksine bizim toplumumuzda hala 'sapkınlığı hafifletici bir gazetecilik hizmeti' icra ediyor! Çünkü 'namus' ve 'töre'yi henüz bütün millete çok kötü şeyler olarak benimsetmeyi (!) becerebilmiş değiliz!!!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İşkencenin vazgeçilmezliği   / 14-05-2004
 Zamane yiğitliğinin onda dokuzu içeride kükremek   / 13-05-2004
 Hürriyet türü örnek yasak   / 11-05-2004
 İmam hatipler, kızlar ve Atatürk   / 10-05-2004
 Eski takiyye yeni takiyye   / 07-05-2004
 Ermenistan için Ankara ile Bakü'yü kapıştırmak   / 06-05-2004
 Sömürgede ırzın dünü-bugünü   / 04-05-2004
 AB'nin imparatorluğa dönüşümü   / 03-05-2004
 Evlat katlinde suç ortaklığı   / 30-04-2004
 Töre ve kavram cinayetleri   / 29-04-2004
ERDAL ŞAFAK
Yıldız geçidi
Geleni-gideni bol Ankara bu hafta iki...
AHMET HAKAN COŞKUN
Laik nostalji
Eskiden işimiz ne de kolaydı! Malzeme...
MEHMET BARLAS
Ahmet Hakan, 21'inci yüzyılda "Fahriye" denemesi mi...
ÖMER ÇELİK
Memlekette günlük hayat...
Türkiye gibi devlete ve...
ÖMER LÜTFİ METE
Dinlerarası diyalog ve pop filozof tuzağı
Tam da, farklı...
REFİK DURBAŞ
Eğitimde değişen ne?
Türkiye'nin geleceğini "gençlere"...
SAVAŞ AY
Ah o Beyrut günleri...
Yan sütunda yazan Nebil...
Sarı -  Lacivert şölen
Sarı - Lacivert şölen
Fenerbahçe, 15. şampiyonluğunu dün görkemli bir törenle kutladı.
3.yıldız gökten indi
3.yıldız gökten indi
Statta ceza alanlarının önüne konmuş olan birer yıldıza helikopterle...
Ahmet Arif'in şiirini okuyan Şener alkışlandı
Ahmet Arif'in şiirini okuyan Şener alkışlandı
Mardin'de Ahmet Arif'in '33 kurşun şiirini okuyan Bakan Şener,...
Bakan, Başkan'ı Kürtce teselli etti
Bakan, Başkan'ı Kürtce teselli etti
Diyarbakır Belediye Başkanı'na protokolde yer verilmediğini öğrenen...
Türkiye yol ayrımında
Türkiye yol ayrımında
Uyuşturucu, Avrupa pazarına Türkiye üzerinden geçiyor. Doğu'dan gelen...
Çaresiz bir annenin çıldırtan ikilemi
Çaresiz bir annenin çıldırtan ikilemi
E.A. 48 yaşında bir ev hanımı. Aynı zamanda 6 yıldır uyuşturucu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.