kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Gazeteci ve yolsuzluk

Elbette her insan dünden daha iyi yaşama hedefi güder. Gazetecilik yaparak da kendine iyi bir yaşam standardı sağlayabilir. Ama gazeteci tek hedefini aşırı lüks yaşam olarak belirlerse, mesleğinin gereğini yerine getiremez.

Son yıllarda sayıları giderek artan yolsuzluk soruşturmalarına dün bir yenisi eklendi. Uzan Grubu ile ilgili bu operasyon pek çok kişiye şaşırtıcı gelmemiş olabilir. Ancak içindeki bazı isimler nedeniyle bizi hem üzdü, hem şaşırttı.
Çünkü bu operasyon çerçevesinde bazı meslektaşlarımız da rüşvet olayına karıştıkları iddiasıyla gözaltına alındı.
Soruşturma henüz hazırlık aşamasında. Ancak ben bu arkadaşların bu süreçten aklanarak çıkacağını umut ediyorum.
Burada bu vesileyle asıl değinmek istediğim konu, gazeteci-işveren ilişkisi. Türkiye'de son dönemde birçok konu gibi bu da ne yazık ki çığırından çıktı. Gazeteciler, anlaşılması güç bir zenginlik yarışına girdiler. Kendilerine tuhaf bir güç vehmeden bu isimler, patronları adına Ankara'da takipçilik görevini bile aşıp şirket yönetim kurulu üyeliğinden çeşitli işlerde ortaklığa kadar meslekle bağdaşmayan birçok işe bulaştılar.
Hedefleri daha lüks arabalar, tekneler, lüks villalardı.
Elbette her insan dünden daha iyi yaşama hedefi güder. Gazetecilik yaparak da kendine iyi bir yaşam standardı sağlayabilir.
Ama gazeteci, patronlarla yarışamaz. Ankara'yı veya bankaları hortumlayan patronunun suç ortağı olup milyonlarca dolarlık servet sahibi olmayı düşleyemez.
Gazeteci tek hedefini servet sahipliği, aşırı lüks yaşam olarak belirlerse, mesleğinin gereğini yerine getiremez.
Dediğim gibi, Türkiye'de ölçünün kaçması bizim kimi meslektaşlarımızı da zıvanadan çıkardı. Patron tetikçiliği yapıp rakip işadamlarına bel altından vurmalar bu dönemde doruğa çıktı.
Rakip şirketlerin bankasına el konulunca onlar hortumcu ilan edildi, patronun veya kendisinin dostu müteahhit bankacılar ise kaza kurbanı olarak tanıtıldı.
Yolsuzluk haberleri yaparak insanları yönlendiren kimi gazeteciler gırtlaklarına kadar yolsuzluğa battı.
Türkiye bir ekonomik kriz, bir siyasi iktidarsızlık yaşadıysa, bunun sorumlusu sadece siyasiler değildi. Onları denetim görevinden daha fazla lüks için vazgeçen gazeteciler de en az o kadar sorumluydu.
Türkiye 28 Şubat ile 2000 krizi arasında siyaset-bankacı-medya üçlüsünün işbirliğinin ağır bedellerini ödedi.
Üstelik gerek siyaset, gerek bankacılar bu dönem sonunda ağır bedeller öderken, sistemin üçüncü ayağı medyanın gerçek sorumluları yaşamlarına hiçbir şey olmamış gibi devam etmeyi başardı.
Herkesin gözü önünde cereyan eden bu gelişme de mesleğin itibarını düşürdü.
Uzan Grubu gibi dev bir şirketle ilgili yolsuzluk soruşturmasına gazetecilik mesleğinin isminin karıştırılması gerçekten acı verici. Gazetecinin isminin bu olaylarda 'yolsuzluğu ortaya çıkaran' kişi olarak geçmesi gerekirken, ülkemizde yaşanan gelişmeler sonucu, 'taraf' olarak yer alıyor.
Tekrar ediyorum, bu olaya adı karışan 'gerçek gazeteci' arkadaşlarımızın bu süreçten aklanarak çıkacağına inanıyorum. Bu olay vesilesiyle, mesleğin yakın geçmişten ders alıp 'işadamcılığı' oynamaktan vazgeçmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istedim o kadar.

Konsey Notu: Yeni Şafak'tan Ahmet Kekeç, Basın Konseyi kararlarını ciddiye almadığını yazmıştı. Konsey, SABAH'la ilgili önyargılı tutumunu dün de devam ettirdi. Benim buna yanıtım şu, Basın Konseyi konusunda Sayın Kekeç'le bire bir aynı düşünüyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çağdaş bir hukuk düzenine doğru   / 10-05-2004
 Amerika kaybediyor   / 07-05-2004
 Erkek iktidarı   / 06-05-2004
 Kadın ve iktidar...   / 05-05-2004
 Banka-medya-siyaset   / 04-05-2004
 Uygarlığınız batsın...   / 03-05-2004
 Unutmayın hukuk herkese lazım   / 30-04-2004
 Turizm sezonu açılırken   / 29-04-2004
 Gazeteci ve yolsuzluk   / 23-04-2004
 Biz Türkiye'yiz..   / 22-04-2004
ERGUN BABAHAN
Pierre Van Hooijdonk
Van Hooijdonk, bir oyuncunun bir...
ERDAL ŞAFAK
Gereksiz faturalar
AK Parti iktidarının üstündeki çelik...
AHMET HAKAN COŞKUN
Hop dedik!
Tamam, imam-hatip konusunda bağnaz değiliz.
MANSUR FORUTAN
Korkarım bugün Kanaryam'ı yazacağım
On beşinci...
MEHMET BARLAS
İkinci bahar, herhalde "Sonbahar" olmalı!..
Sonunda ben...
ALİ KIRCA
Başkalarının (!) bayramı...
Aslında bir Galatasaraylı ya...
ÖMER LÜTFİ METE
Hürriyet türü örnek yasak
Hürriyet'in dünkü 'AKP'li...
REFİK DURBAŞ
Bilime yabancı dil engeli
YILDA iki kez yapılan...
SAVAŞ AY
Ahmet Çakar'ın dönüşü ve Fenerbahçe
"Fenerbahçe'nin...
HINCAL ULUÇ
Karagöz'ü bilir misiniz?..
"Biz hastalandık mı, Hıncal...
Hedef Avrupa Finali
Hedef Avrupa Finali
Yeni hedefini üç sene içinde Şampiyonlar Ligi'nde final oynayacak...
Hesabımız var
Hesabımız var
"G.Saray sezonun en iyi futbolunu bize karşı oynadı. Onları...
CHP: YÖK tasarısını sakın getirmeyin
CHP: YÖK tasarısını sakın getirmeyin
CHP Grup Başkan Vekili Haluk Koç hükümete 'YÖK tasarısını getirerek...
'Bilgili öğrenci gelmiyor'
'Bilgili öğrenci gelmiyor'
Meslek lisesi öğretmenleri de eğitimin kalitesinin düşüklüğünden...
Leyla 'buzdolabından' takdirle çıktı
Leyla 'buzdolabından' takdirle çıktı
'Küçük bir kız çocuğu, önünde mendil sattığı Beylikdüzü McDonald's'ın...
Yargının zirvesi çatladı
Yargının zirvesi çatladı
Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde, yargının gündemindeki dört konuyla...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.