|
|
|
|
|
|
Böyle kayınvalide dostlar başına
Naile Uslu, torununu da kaybettiği bir trafik kazasında felç olan gelinine 9 yıldır kendi öz annesinden bile büyük bir sevgiyle bakıyor.
Klasik gelinkaynana hikayelerinde asla yıldızları barışmayan bu ikili İstanbul'da yaşayan Uslu Ailesi'nin çatısının altında, göz yaşartacak bir fedakarlık ve sevgi örneği veriyor. 53 yaşındaki kayınvalide Naile Uslu, torununun da ölümüne neden olan bir trafik kazasında felç geçirerek, tekerlekli sandalyeye mahkum kalan gelini Duygu'ya, tam 9 yıldır, kendi öz annesini aratmayacak bir sevgi ve şefkatle bakıyor. 14 yıl önce de bir traktör kazasında 16 yaşındaki kızını kaybeden Naile hanım, kendisinden bir can daha alan 1995 yılındaki ikinci trafik kazasında sakat kalan gelinine adeta hayatını adadı.
Kızını, onun kokusunu hala unutamadığını söyleyen Naile hanım acı hikayesine "Ben kazalara alıştım" diyerek, devam ediyor: Şoförlük yapan oğlum Halil, 1992 yılında aşık olduğu Duygu ile evlendi. Birkaç yıl sonra ise bir erkek bebekleri oldu. 9 yıl önce yine Burdur Karaman'a gidiyorduk. Otomobili eşim kullanıyordu, küçük oğlum Emrah önde oturuyordu, kucağında da o zaman 1.5 yaşında olan torunum vardı. Ben ve Duygu ise arkada oturuyorduk. Kütahya'yı biraz geçmiştik ki araba yoldan çıktı. Gözümü açtığımda arabadaydım. Eşimin başından kanlar akıyordu. Emrah kendindeydi. Ama Duygu yanımda yoktu. Arabadan çıktım. Duygu yerde yatıyordu. Başında çok hafif kan vardı. Bebek ise başka bir yere savrulmuştu, nefes almıyordu. Torunumu kaybetmiştik. Duygu'nun ise omurilik felci olduğu ortaya çıktı."
ANNEDEN ÖTE İşte bu olaydan sonra Naile hanımın gelini için çabası başlıyor. Hastaneden hastaneye götürülen Duygu'nun beline platin takılıyor. 6 ay süren çok acılı bir tedavinin ardından tekerlekli sandalyede eve dönen genç geline kol kanat geren de yine Naile hanım oluyor. Duygu'nun artık öz kızı gibi olduğunu anlatan Naile Uslu, "Ben kızımı kaybettim. Allah bana bir gelin verdi. Ama benim için gelin değil, öz kızımdan daha yakın" diye konuşuyor. "Sadece yürüyememesi zoruma gidiyor" diyen Naile hanım, "Her şeyi bırakır onun gönlünü yaparım. Tek korkum bana bir şey olursa Duygu'ya ne olacağı. O benim kızım, arkadaşım her şeyim" diyor.
Öz annesi Denizli'de yaşayan Duygu Uslu ise, kendisini bağrına basan fedakar kayınvalidesini yere göğe koyamıyor. "Kayınvalidem annemden de öte. Ben bebeğimi kaybettim, o da kızını kaybetmiş. Şimdi birlikteyiz. Anne olunca annelerin değeri daha iyi anlaşılıyor. Hastanede gözümü açtığımdan beri kayınvalidem yanımdan bir an olsun ayrılmadı. Öz annelerin bile yapamayacağı kadar benim her şeyimle ilgileniyor. Yaşamımı kolaylaştırıyor. En önemlisi ise bunca şeyi yaparken bir gün olsun yüzünü asmadı" diye konuşuyor. Duygu'nun eşi Halil Uslu ise "Onun hakkını ödeyemem. Anneler gününde ona dünyaları versem bile az" diyor.
İnci DÖNDAŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|