|
|
|
|
|
|
Meslek liseliler pişman
Sanayiye ara eleman yetiştirmek için açılan teknik meslek liselerinde vahim tablo: Öğrencilerin yarısı bu okullara geldikleri için pişman. Okullar çok geri teknolojilerle eğitim veriyor. Bu okullara en bilgisiz ve niteliksiz öğrenciler geliyor. Okul tercihini aileler belirliyor.
*** Meslek liseliler bin pişman
Teknik meslek liselerinde okuyan 97 bin öğrencinin büyük çoğunluğu bu okullara geldikleri için pişman. 'Mümkün olsa başka bir tercih yaparız' diyorlar.
Meslek liseleri denilence ilk akla gelen imam hatip liseleri. Ancak onlar sadece meslek liselerinde okuyan öğrencilerin 97 binini oluşturuyor. Oysa yaklaşık 900 bin öğrenci, erkek ve kız teknik ile ticaret-turizm meslek liselerinde öğrenim görüyor. Sanayiye ara elaman yetiştirmek için açılan bu okulların bugün bu amaca hizmet edip etmedikleri soru işareti taşıyor. Yalnızca düşük katsayı tartışması ve imam hatip liseleri ile gündeme gelen bu okulların bugün içler acısı durumda olduğu ortaya çıkıyor. Eski Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Ömer Kayır ile eski Başbakanlık danışmanlarından Şükrü Karaca ve Yılmaz Şenyüz'ün 12 ilde 67 erkek teknik, kız teknik, ticaret- turizm ve imam hatip liselerinde 3 bin 961 son sınıf öğrenci ile yaptığı 'araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya çıkarıyor.
İmam hatip lisesi öğrencilerinin aksine bu öğrenciler bu okullarda öğrenim görmekten pişmanlar. Eğer bir şans daha verilse meslek lisesi yerine klasik liseye gideceklerini söylüyorlar. Zaten bu okullara gelmeye de kendileri karar vermiyor. Ailelerin 'meslek sahibi olsunlar' diyerek, meslek liselerine gönderdiği bu öğrenciler, yetersiz eğitim aldıklarını; bu eğitim ile ne mesleki anlamda yetiştiklerini ne de üniversiteye hazırlandıklarını dile getiriyorlar.
VAHİM BİR TABLO ÇIKIYOR Araştırmanın yöneticisi Ömer Kayır, meslek lisesi konusunun hep İmam hatipler olarak algılandığını oysa bu okulların dışında meslek liselerinin bulunduğunu ve hep ihmal edildiğini söylüyor. Araştırmanın bu okullardaki 'vahim' tabloyu ortaya çıkardığını anlatan Kayır, "Öğrencilerin yarısı bu okullara geldikleri için pişmanlar. Okulunu, mesleğini sevmeyen bu kadar yüksek orandaki öğrencinin bulunduğu meslek liselerinde, başarısızlıktan başka bir sonucun ortaya çıkması imkansızdır" diyor. Meslek liselerinin ana amacının sanayiye ara eleman yetiştirmek olduğuna değinen Kayır, ancak verilen eğitimin de bunu sağlamadığını söylüyor. İş dünyası tarafından desteklenen birkaç okul dışında tüm meslek liselerinin eğitimin niteliği ve öğrencinin kalitesi açısından çok kötü bir durumda olduğunu vurgulayan Kayır, şunları söylüyor: "Anadolu'daki okullarda durum daha da kötü. Okulların yüzde 95'i çok geri teknoloji kullanarak öğrenci yetiştirmeye çalışıyor.
BİLGİSAYAR YOK Motor bölümü öğrencileri 2. Dünya Savaşı'ndan kalma motorlarda eğitilmeye çalışılıyor. Bilgisayar bölümü öğrencileri bilgisayarın olmadığı dersleri alıyorlar ya da ilk çıkan ve artık hiçbir yerde görülmeyen modeller üzerinde ders işliyorlar. Hiç kullanılmayan, yürürlükten kalkmış makineler ile öğrenciler nasıl ara elaman olarak yetişip, sanayide iş bulacaklar? Gelişen teknolojiyi takip edemiyorlar. Piyasanın istediği öğrencileri yetiştiremiyorlar. Öğrencilerin nitelikleri de çok düşük. En bilgisiz ve niteliksiz öğrenciler bu okullara geliyor."
DEĞERLERİ ANLAŞILAMADI Meslek liselerinin temellerinin 1860 yılında atıldığını ve 1927'ye kadar sadece yetim çocuklarının bu okullara gittiğini anlatan Kayır, Cumhuriyet'in ilanı ile teknik eleman yetiştiren bu okullara özel önem verilmeye başlandığını söylüyor: "Ancak günümüzde bu okullar yine göz ardı ediliyor. Oysa teknik eleman kalkınmada en önemli unsurdur. Türkiye ise bu alanda elaman yetiştiremiyor. Önümüzdeki yıllarda başka ülkelerden teknik eleman ithal etmeye başlayacağız. Eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ve bu okulların cazip hale getirilmesi gerek. Bugün çıraklık eğitimine gidecekler meslek liselerine, meslek liselerine gidecekler ise düz liselere gidiyor. Sonuçta Türkiye'de eğitim sisteminin bir yanıyla üniversiteye girişe dönük çalışan ve netice olarak da diplomalı işsizler üreten, diğer yanıyla da mesleki bilgi ve beceri bakımından yetersiz ve istihdamı mümkün olmayan bir nesil yetiştiriyor."
Pervin KAPLAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|