kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Amerikan ittifakı olmadan AB üyeliği fazla anlam taşımaz!
Muhbirler hayatınızı zorlaştırabilir!
ŞAKA

Amerikan ittifakı olmadan AB üyeliği fazla anlam taşımaz!

Şu "Nasıl olsa bizi AB'ye almazlar" tekerlemesini, hiç olmazsa ülkenin "Beyinsel Seçkinler"i bırakmalıdır artık.
Türkiye, Amerika ile Avrupa'nın ortak çıkarlarının kesiştiği çizgi üzerinde, kendisine bir yer oluşturmak zorunda.
Burada, çözümü kolay olmayan karmaşık durumlar var.
Örneğin Amerika Birleşik Devletleri, tek devlet...
Karar merkezi bir tane. Amerika'nın düşünce üretim merkezleri çok... Ama iş karar vermeye gelince, Kongre ve nihayet Başkan var.
Amerika'da kararlar, önceki süreçte her açıdan tartışılıyor.
Ama karar alındı mı, Amerika bir hedefe kilitleniyor. Müthiş bir pragmatik yaklaşımla, eyleme geçiliyor.
Kararın ilk adımı, başarısızlıkla sonuçlanabilir. Ama hemen, yöntem değiştirilip, eylem sürdürülüyor.
Eğer karar, ilerideki uygulamalarla yanlış çıkarsa, yeni bir kararla yola devam ediliyor.
Amerika'nın "Tarihi Takıntıları" yok.
Düne kadar ideolojik düşman sayılan ülkelerle, hemen ilişki kurulup, çözüme ulaşılıyor.
Böylece "Başarısızlık" veya "Yenilgi" sayılan durumlar bile, hızla geride bırakılıyor.
Amerika için "Bugün" ve "Yarın", öncelikli alanlar.
Avrupa ise, çok hükümetli, çok karar merkezli, bir devletler ve çıkarlar topluluğu.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Avrupa'nın da savunmasını Amerika üstlendiği için, bir ortak Avrupa askeri refleksi yok gibi.
Buna karşı, Avrupa ülkelerinin, engin tarihlerinden kaynaklanan ulusal egoları ve takıntıları çok yüksek ölçüde.
Ve Avrupalılar, her ülkenin iç siyasi konjonktürüne bağlı olarak, dış politikalarında sürekli dalgalanma yaşıyorlar.
Bu dalgalanmaları, Brüksel'deki "AB Bürokrasisi"nin engellemesi mümkün değil.
Avrupa'nın orta yerindeki Yugoslavya iç savaşına, ancak Amerika karar verince müdahale edebiliyorlar.
AB'nin tüm varlığıyla kendisini koyduğu "Kıbrıs'ta Çözüm"ü Kıbrıslı Rumlar reddetse bile, AB'nin üyelik mekanizmasının işlemesini durduramıyorlar.
Amerika, etkin karar mekanizmaları ile, global ve emperyal bir politikayı, tüm gücüyle uyguluyor.
Dünyanın herhangi bir bölgesinde, "Amerikan Gücü" olmadığı takdirde, "Avrupa'nın Varlığı"nın da olamayacağını, tüm AB'liler biliyor.
Amerika Türkiye'nin AB üyeliğine, ağaçlara değil, ormana bakarak destek veriyor.
Avrupa ise, Türkiye'nin AB üyeliğinin tartışılmasını, ağaçlara bırakmış.
Fransa'nın Le Penciler'i mi, Alman Hıristiyan Demokratları mı, Avusturya'nın Haiderciler'i mi, Avrupa Parlamentosu'ndaki Rum yanlıları mı ağır basacak, bilinmiyor.
Bizim "Kopenhag Kriterleri"ne tam uyumumuz veya Hıristiyan Avrupa ile Müslüman Türkiye'nin kültürel farkları, birer ayrıntı aslında.



Amerika bunu görüyor. Türkiye'nin AB'den dışlanmasının, yarının dünyasında ne tür çalkantılar yaratacağını, "Amerika" görüyor.
Avrupa'da ise bu gerçeği "Bazı Devlet Adamları" görüyor.
"Tüm Avrupa", bunun tam bilincinde değil.
Avrupa'nın dağınıklığını ancak "Gerçek Liderler" giderebilir.
Yani mesele, "Bizi AB'ye nasıl olsa almazlar" meselesi değil.
AB, maalesef emperyal bir vizyondan yoksun henüz... Çok direksiyonlu bir araç gibi AB.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Siyasi aşklar da, sonunda normal ilişkiye dönüşmelidir!   / 07-05-2004
 Suya sabuna dokunmayanlar, tüm çamaşırları AK Parti'ye bıraktı!   / 06-05-2004
 "Rahat"ın iktidara da batması şaşırtıcı değil mi?   / 05-05-2004
 Amerikan ittifakı olmadan AB üyeliği fazla anlam taşımaz!   / 04-05-2004
 Sibel Can'ın diyeti ile Hülya Avşar da zayıflar mı?   / 03-05-2004
 2'nci Abdülhamid'e "Kızıl Sultan" damgası, Londra ve Paris'te vuruldu!   / 02-05-2004
 Bireysel ve kitlesel saplantılar, insanı da toplumu da izolasyona iter!   / 01-05-2004
 Tarihi alaya alırsanız "Tarih Mühendisleri" kızar!   / 30-04-2004
 Fazla yemek yersen ANAP gibi mi olursun?   / 29-04-2004
 Yaşam dinamik bir süreçtir, dondurulamaz!   / 28-04-2004
ERDAL ŞAFAK
Meriç'in ötesinden...
Erdoğan bugün "Mübadil"lerin...
MANSUR FORUTAN
Nişantaşı'nda neler oluyor?
Önce umursamadım. Hatta bana...
MEHMET BARLAS
Devlet-Siyaset kavgasını özleyen akılsızlara...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Yılın Annesi?
Biliyorum "Anneler Günü" yarın ama bir...
SAVAŞ AY
Can sıkan günlerde ilaç tadı tavsiyeler
Derdin ne olursa...
REFİK DURBAŞ
Hayvan deyip geçmeyin!
Tanrının verdiği onlarca canı...
HINCAL ULUÇ
Bir şirin film.. Bir minik sahne..
İlk öpücük en güzel...
Devlet el koydu
Devlet el koydu
Süper Lig'de son dönemde artan teşvik primi, şike, hakem hataları,...
Hoojdonk'tan Nobre'ye destek
Hoojdonk'tan Nobre'ye destek
Devre arasında geldikten sonra fırtına gibi esen ancak sonra duran ve...
İlk Patronum Rum'du
İlk Patronum Rum'du
Erdoğan ve Karamanlis, biraraya geldikleri ilk akşam...
"Mavi Kurt" endişesi
Erdoğan'a Yunanistan'da hiçbir Türk Başbakan'a gösterilmeyen bir ilgi...
Tecavüz kenti İstanbul
Tecavüz kenti İstanbul
İstanbul'da kadınlar arasında panik yaşanmasına neden olan...
'Her nöbetinde hasta ölüyordu'
'Her nöbetinde hasta ölüyordu'
Nihat Söyler, Dr. Siyami Ersek'te tedavi gören annesinin hemşire Seda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.