kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Başkentin cılız umut ışığı

Önce barış mumunun aydınlığı göründü...
Onu, vefa ve sevgi mumlarının ışıkları izledi...
Ancak her üçünün de ateşinin feri, fitillerini yakmaya yetmedi, hepsi birer birer sönüp gitti...
Bir tek onun ışığı inatla yanmaya devam etti; umut...
Umut; barış, vefa ve sevgiyle ateşini paylaştı, fitillerini tutuşturup, çevrelerini tekrar aydınlatmalarını sağladı.
Bunlar önceki gün, SABAH'ın 19'uncu kuruluş yıldönümünü kutladığımız salonda, TEMA üyesi ilköğretim çağı çocukların bale gösterisinden kesitlerdi...
Gösterilerini bitirip, Sertab Erener'e sahneyi bıraktıklarında ayrılıp gitmediler.
Salonun en önündeki yerleri kaptılar... Sertab Erener'in Türkçe, İngilizce söylediği tüm şarkılarına bir tek kelimesini dahi atlamadan eşlik ettiler.
Bale gösterilerinin sonunda söyledikleri, "Biz Türkiye'yiz, biz umuduz" sözünü bizlere teyit etmek istercesine kızlı oğlanlı dans ettiler, rock yaptılar, özgüvenlerini sergilediler.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın bir gün öncesinde hepimizin içinde bir yerlerde kalmış çocukluğu uyandırdılar.
Umut olduklarını bir kez daha sergilediler.
Anayasa korkusu
İstanbul'dan, Ankara'ya dönünce yine kargaşa, tartışma ve anlaşmazlıklarla yüz yüze kaldık.
Başkent'te hiçbir zaman eksik olmayan tartışmanın dünkü konusu Anayasa değişikliğiydi.
AKP ve CHP ortaya çıkan metin üzerinde yine anlaşamamışlardı.
CHP, milletvekili, bakan ve başbakan dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin maddelerin de buna eklenmesini istiyor, AKP ise şu direnişi gösteriyordu:
"Neden tek başına milletvekili, bakan ve başbakan dokunulmazlığı kalkıyor. Dünyada iki Afrika ülkesi ve Türkiye dışında bürokratların dokunulmazlık zırhını koruduğu başka ülke yok. Bütün dokunulmazlıkları kaldıralım..."
Anayasa değişiklik metni yine kısır bir döngü içine gömülmüştü.
Tartışma sadece AKP-CHP arasındaki dokunulmazlık konusunda da değildi.
AKP de Anayasa değişikliği konusunda Kıbrıs'taki kadar cesur adım atma niyetinde gözükmüyordu.
Taslağa AKP deliği
İki haftadır bizzat hükümetin bakanları ve görevlendirilen diplomatlar tarafından Avrupa Birliği ülkelerine, Ankara'daki büyükelçilerine "Biz bu 10 maddelik değişikliği virgülüne dahi dokunulmadan çıkaracağız" sözüne rağmen, taslak metin AKP tarafından delindi.
AKP'den ilk itiraz savaş ve soykırım suçlularının Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına olanak tanıyacak maddeye oldu.
Taslak metinde yer alan, "Uluslararası Ceza Divanı'na taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş suç sebebi ile yabancı bir ülkeye geri verilemez" paragrafı ayıklandı.
Gerekçe ise basitti; "Haydi yarın güneydoğudan dolayı başımıza Avrupa bir iş çıkarırsa..."
Hem de, ülkelerin sözleşmeye imza koyduğu tarihten sonra taraf olacakları, 2002 Temmuz'undan önceki dönemde işlenmiş suçların ise kesinlikle Mahkeme'nin kapsamına girmeyeceği defalarca anlatılmasına rağmen.

Kadın kotası korkusu

Dikkat çeken bir diğer direniş ise kadın-erkek eşitliğine ilişkin düzenlemeye oldu.
Anayasa değişiklik taslağında "...belirli bir cinsiyet için, diğerinden farklı olarak kanuni ve idari düzenlemeler yapılmasına" olanak tanıyan madde de AKP'nin direnişi ile karşılaştı.
AKP, "Yarın partilere kadın kotası getirilmesi zorunlu olabilir" kaygısıyla madde metninin taslaktan çıkarılmasına karar verdi.
Sonuç olarak, dün Ankara'da ne barışın, ne sevginin ne vefanın ışığı vardı.
Bunların yerini, korku, kaygı ve endişe almıştı...
Umut ise çok cılız da olsa Başkent'te de ışığını hala koruyordu...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Baykal: DGM'nin kalkmasına hayır diyemem...   / 02-05-2004
 DEP'lilere Yargıtay formülü   / 30-04-2004
 Avrupa Birliği yolunda lokomotif Almanya...   / 28-04-2004
 Önce ambargo, sonra devlet   / 27-04-2004
 Yine bir adım önde olacak   / 25-04-2004
 Başkentin cılız umut ışığı   / 23-04-2004
 Anayasa'da diyalogsuzluk bunalımı   / 21-04-2004
 TSK Kanunu ve yarı başkanlık   / 20-04-2004
 Özal'dan 15 yıl sonra gelen karar   / 18-04-2004
 Sezer'in, Gül'e sitemi   / 16-04-2004
MEHMET TEZKAN
Treni kaçırtanlara kim hesap soracak?
Bürokraside yaygın...
EMRE AKÖZ
Nurcuların diyet muhabbeti
Bundan 20 gün kadar önce...
MUHARREM SARIKAYA
Jelatinsiz, kurdelesiz, paket
1982 Anayasası bugün...
UMUR TALU
Cesur gazeteciler... Hamile işkenceciler
Biz de...
Beni öldürün ama ne olur soymayın
İsmi Dhia el-Şvari... El Mehdi Ordusu mensubu. Saddam döneminde de...
Hayvan gibi tecavüz ediyorlar
İsmi Nur... Ebu Garip hapisanesinde ABD'lilerin tecavüzüne uğradığını...
Herkes kendi yolunda
Herkes kendi yolunda
Divan Başkanı Nasır'ın girişimiyle yapılan toplantıda "Güçlü bir mali...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.