|
|
|
|
Kıbrıs'ta taşlar oynadı
Başbakan Tayyip Erdoğan, referandumun aslında olumlu sonuçları olduğunu, Kıbrıs'ta taşların yerinden oynadığını söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve muhalefete çatan Erdoğan, "Demokrasiye tahammül edemeyen ve halk iradesini içine sindiremeyenlerin, maksatlarını, hamasi söylemlerin arkasına gizleme kurnazlığını bırakmaları gerekir" diye konuştu. AK Parti il başkanlarıyla Ankara'da toplantı yapan Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, Kıbrıs'taki referandum sonuçlarını değerlendirdi. Erdoğan, Kıbrıs müzakerelerinde emeği geçen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Dışişleri bürokratları, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ve KKTC Dışişleri yetkililerine teşekkür etti. Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın ise New York sürecinin başlamasında katkısı olduğuna işaret ederek şöyle devam etti: "Fakat bir gerçeği söylemeden de edemeyeceğim. Biz hiçbir zaman karalama kampanyası içine girmedik. Fakat görüyorum ki, bazı haddi tecavüz eden ifadeler kullanılıyor. Bunlar çok çirkin, bunlar yakışıksız." Erdoğan, şu mesajları verdi:
* YENİ DÖNEM LEHİMİZE - Artık Kıbrıs'ta taşlar yerinden oynamıştır. Lehimize şekillenen bu yeni tabloyu diplomasimiz açısından son derece önemli ve ileri bir adım olarak görüyoruz. Beklentilerin AB zemininde hak ettiği karşılığı bulacağına inancımız tamdır. Öyle zannediyorum ki son 50 yılda Türkiye'nin diplomaside yaşadığı en başarılı olay oldu. Uluslararası camia, artık bunu gerektiği şekliyle değerlendirecek, tecrit ve dışlama politikasının uygulandığı KKTC'ye karşı bu politikalar son bulacaktır. Türkiye'nin başbakanı olarak her durumda ve her şart altında Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağımızı bir kere daha ifade ediyorum. Buradan bir daha rica ediyorum: Birliğinizi, beraberliğinizi bozmayınız.
* GİZLENME KURNAZLIĞI - Kıbrıs konusunda böyle demokratik bir süreçte centilmenlik dışı davranışlar sergileyen çevrelerin referandum sonucundan gerekli dersi almış olmalarını ümit ediyorum. Toplumsal iradeye ipotek koymanın, "ya sev, ya terket'' mantığı ile ülkesinde yaşayan insanları değerlendirmenin, hiçbir zaman insani bir yaklaşım olmadığını ortaya çıkmıştır. Hiç kimseyi vatanından, sevmek veya terk etmek ikilemiyle karşı karşıya bırakamazsınız. Demokrasiye tahammül edemeyen ve halk iradesini içine sindiremeyenlerin, maksatlarını, hamasi söylemlerin arkasına gizleme kurnazlığını bırakmaları gerekir. Hiçbir millet, ülkesini de milletini de ucuza kaptırmanın alçaklığını yaşamaz. Bu böyle biline. Kimsenin bu noktada kendisini milletin üstünde kabul etmemesi gerekir. Bir taraftan, 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyeceğiz, ondan sonra da 'hayır bu böyle değil, şöyledir' diyeceksiniz, olmaz.
SİYASİ FİGÜRANLIK BİTTİ Erdoğan, seçim sonuçlarını da değerlendirdiği konuşmasında, şunları söyledi: "Türkiye'de siyasete soyunan insanların sırtını parti imajına dayama devri sona ermiştir. Artık siyasi figüranlık dönemi de sona ermiştir. Kim bu oyunda rol istiyorsa, kendi karakter performansını ortaya koyacak ve o çapa erişecek."
|
|
|
|
|
|
|
|
|