kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gena Rowlands
Gena Rowlands


Güzel yıldız, eşi ünlü yönetmen John Cassavetes'in esin perisi oldu."Açılış Gecesi"yle 1978 yılında Berlin'de en iyi oyuncu seçildi. İşte ben onu eşiyle birlikte ilk kez orada gördüm. 20 yıl sonra ise konuşabilme fırsatını yakaladım
Onunla iki kez karşılaştım. Bende bıraktığı izlenim gerçek bir "lady", bir hanımefendi olduğuydu. Oysa İngiliz değildi. Ünvanlarla, soylulukla bir ilişkisi yoktu. ABD'nin göbeğinde, Wisconsin eyaletinde bir bürokrat kızı olarak dünyaya gelmiş, yerel üniversitede okumuş ve genç yaşta kendisini tiyatro sahnelerinde bulmuştu. Ama soyluluğun ille de ünvanla, kan bağlarıyla oluşan bir ayrıcalık olduğunu kim söylemiş? Gena Rowlands, 1930 yılında doğmuş ve kendisini 26 yaşında Broadway sahnelerinde bulmuştu. Hemen sonrasında Hollywood'un dikkatini çeken bu uzun boylu, sarışın ve güzel kadın, orada bir avuç filmde irili-ufaklı roller almıştı. 1963 yılında Judy Garland ve Burt Lancaster'le birlikte oynadığı "A Child is Waiting- Bekleyen Çocuk" filminin yönetmeni, daha önce çektiği birkaç filmle sinemanın yeni harika çocuğu ünvanını alan John Cassavetes'ti. Kendisinden bir yaş büyük olan genç adamla aralarında hemen bir elektriklenme oldu. Ve daha sonra evlendiler. Bu evlilik, Cassavetes'in 1989'daki ölümüne dek sürecek ve ikisi kız, dört çocukları olacaktı. Ama ayrıca birlikte yaptıkları tam dokuz film, onları sinema tarihi içinde sonsuza dek birleştirecekti.

Filmleri İstanbul'da
Gerçekten de, onunla örnek bir işbirliği yaptılar. Rowlands büyük yönetmenin esin perisi oldu, Cassavetes de onun Pigmalion'u... Aralarında "Etki Altındaki Bir Kadın", "Açılış Gecesi", "Aşk Irmakları" ve "Gloria" da bulunan filmleri, eleştirmenlerden büyük ilgi gördü. Sinemaseverler de bu kendine özgü yönetmenin büyük bir dinamizm içeren ve adeta hayatın gerçek nabzını tutan filmleriyle eşsiz zevkler yaşadılar. Bu filmlerin hemen hepsi, şu günlerde İstanbul Film Festivali'nde gösteriliyor. Çünkü festival bu yıl, ölümünün 15. yıldönümünde Cassavetes'e özel bir bölüm ayırdı: Tam sekiz filmi gösteriliyor. Demek ki festivali izleyecekler, bu yıl Gena Rowlands'i de bol bol görme fırsatını bulacaklar. Bu filmlerin hepsinde de çok başarılı oldu Rowlands..."Etki Altında Bir Kadın" ve "Gloria" ona Oscar adaylıkları getirdi. "Açılış Gecesi"yle 1978 yılında Berlin'de en iyi oyuncu seçildi. İşte ben onu eşiyle birlikte ilk kez orada gördüm. Filmi ve basın toplantısını izledim, ilkel makinamla resimlerini çektim. Daha o zamandan bir efsaneydi John Cassavetes...Ve evinde ve işinde hep yanıbaşında olan Gena'yla birlikte büyük saygı gören bir ikili oluşturuyorlardı. Basın toplantısında hep eşini koruyan tavırları ve ona karşı hep belli ettiği nezaketi hala aklımda...

Stockholm'daki karşılama
Aradan yıllar geçti. 20 yıl sonra, 1998 yılında FİPRESCİ jürisi başkanı olarak bulunduğum Stockholm Festivali, tıpkı İstanbul gibi bir Cassavetes toplu-gösterisi düzenlemiş ve Rowlands'ı da davet etmişti. Sanatçı geldi, kocasını ve filmlerini yücelten bu etkinliğe katılıp bir basın toplantısı yaptı. Toplantıdan sonra onunla kısa bir konuşma yaptım. 1978 Berlin Festivali'ni hatırlattığımda "Evet, çok iyi bir festivaldi ve benim ilk önemli ödülümdü" dedi. Ben ona bir sinemasever olarak eşinin filmlerine sahip çıktığı için teşekkür ettim. Bana şöyle dedi: "Bunu yalnızca John için değil, kendim için de yapıyorum. Çünkü John'un anısı ve de tüm o filmler, benim varlık nedenim. Onlar için yaşıyorum ama tümüyle geçmişe dalmak da istemiyorum Bu yüzden yeni filmler çekiyorum ve yeni projelere hep açığım." Gerçekten de Rowlands çabalarını hep sürdürdü. Daha Cassavetes hayattayken başkalarının filmlerinde rol almıştı. Örneğin, aynı zamanda aktör olan eşiyle birlikte rol aldığı Shakespeare uyarlaması "Fırtına"nın yönetmeni, Paul Mazursky idi. Başrolünü üstlendiği "Bir Başka Kadın" ise bir Woody Allen filmiydi. Ama özellikle John'un ölümünden sonra hiç durmamıştı. Şu günlerde ("Bir Başka Kadın"la birlikte) Digiturk'de gösterilen "Paralel Hayatlar", "Neon İncil", "O Çok Sevimli", gelecek hafta benim Sinema Büyüsü kuşağımda sunacağım "Koruyucu Meleğim", "Umut Dalgaları", onun son yıllarda bize de gelen filmleri olmuştu. 1987 ve 1991'de iki TV filmi nedeniyle birer Emmy ödülü de almayı başarmıştı.

Çocukları da sinemacı
Armut dibine düşermiş... Gena ve John'un dört çocuğu da sinemayla ilgilendiler. Oğulları Nick ve Frank yazar ve yönetmen, kızları Alexandra ve Zoe oyuncu oldular. Özellikle Nick yönetmenlikte direnecek gibi gözüküyor. Nitekim 1997'de çektiği "She's So Lovely- O Çok Sevimli", babasının çekemediği bir senaryosuna dayalıydı ve Nick bu filmde annesine de rol vererek, aileyi sanki yıllar sonra yeniden bir araya getirmiş ve üstelik çok hoş bir film yapmıştı. Gena Rowlands'a İstanbul'da da bir Cassavetes gösterisi yapma emelimizi anlatmış ve gelip gelemeyeceğini sormuştum. Seve seve geleceğini söylemişti. Ama festival bu gösteriyi hep erteledi. Kısmet bu yılmış... Ancak uzun uzun yazışıldığı halde, Gena gelemedi. Yazık oldu... Onu bu sekiz filmle birlikte burada ağırlamak ve John Cassavetes'i birlikte anmak çok hoş olurdu. Tesellimiz, bu birbirinden güzel filmler ve 15 gün boyunca onları rahatça izleme fırsatı... Bu da az şey değil...
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 5 yıl sonra aynı kader
 Yemeğe misafir çağırabilirsiniz
 Hastane gibi müze
 İnsanlar... İnsancıklar...
 Entelektüel yakışıklı Ethan Hawke
 Çatıda kıran kırana futbol
 Ege'de Yakınlaşma
 40 METREKARE FRANSA
 İki güzelin paylaşamadığı F 1 patronu
 Kocasına öfkeli değil
 Kıyametin 3661 yıllık formülü
 Bağlar kültür mirasıdır
 Hollywood ünlülerinin son merakı
 Güldürü bir yeraltı hareketidir
 Roman havasında rock müzik yapıyorlar
 Hikayemi dinler misin?
 İstanbul'a partiye geliyorlar
 Amerika bu kitabı bekliyor
 Yağlıboya gibi mozaik
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Bağdat Caddesi'nde küçük kadınlar yürüyor, yaşları...
MEHMET ALTAN
Akdeniz şöleni
Hatice, olağanüstü bir Akdeniz sofrası...
YASEMİN TAŞKIN
Erken Veda
Sakıp Sabancı hem Anadolulu hem yenilikçi bir...
Şimdi sofralarda kuşkonmaz zamanı
Sağlığa yararları saymakla bitmeyen kuşkonmaz, mayıs başından haziran sonuna...
Beş çayında buluşma
Farklı lezzetler sunan Cafe Linzer, her ay Kalamış'taki şubesinde bir sanatçıyı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.