|
|
|
|
Bahane bulmayın
Erdoğan, "Kimse bize özgü bazı durumları bahane ederek demokrasiyi geciktirmeye, engellemeye kalkmamalı" dedi
Milli Egemenlik Haftası nedeniyle düzenlenen sempozyumda konuşan Başbakan, "AB'ye hazırlanılan günlerde Türkiye, halkın yönetime katılımı ve temel özgürlükler gibi kriterlerden uzaklaşan bir ülke manzarası çizemez" dedi.
İKİSİ DE "MİLLET" DER "BİZE özgü durumlardan söz edip demokrasi geciktirilmeye kalkılmasın" diyen Erdoğan şöyle konuştu: "Cumhuriyet ile demokrasi kıyaslanamaz. Cumhuriyetin 'cumhur'u da, demokrasinin 'demos'u da millete işaret eder."
*** TBMM'de söz düellosu
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Milli Egemenlik ve Siyaset" konulu sempozyumda milli egemenlik, laiklik, demokrasi ve YÖK konusunda "söz düellosu" yaptılar. Sempozyumun açılışında, Arınç, Erdoğan ve Baykal yan yana aynı sırada oturdular ve birarada neşeli bir tablo çizdiler. Sempozyum başladıktan sonra ise, ayrı düştüler. Çatışan görüşler özetle şöyle oldu: Laiklik tanımı farklı * Erdoğan: Laiklik özgürlüktür Laik devlet sadece dini normlar tarafından belirlenmeyen devlet değildir. Milli egemenliğin gereği olarak laik devlet, aynı zamanda, milletin yaşattığı farklı inanç ve değerlere eşit mesafede olan, bu inançlar arasında ayrım gözetmeyen ve inanç alanında özgürlükçü bir ortam tesis eden devlettir
* BAYKAL: EKSİK TANIMLAMA Laiklik anlayışı sadece din özgürlüğü, hoşgörü, tolerans anlayışına indirilirse eksik anlaşılmış olur. Bütün inançlara aynı saygıyı gösterirken hiçbir inancın hiçbir dinsel düşüncenin, teokratik kabulün eğitimi, hukuku ve devlet yönetiminin şekillendirmesinin doğru olmadığı anlayışıdır, laiklik. Türkiye modeli, inançların hukuka, eğitime, devlet yönetimine hakim olduğu toplum yaşamından, inançlara saygı duyarak, onu eğitim, hukuk ve devlet yönetiminden uzaklaştırmaktır. YÖK'ÜN MUHALEFETİ * BAYKAL: PARA BENİM ANLAYIŞI Başbakan üniversite yönetimlerine "paranızı ben veriyorum istediğimi yapacaksınız" anlayışıyla yaklaşmaktadır. Bu anlayış, bu yaklaşım doğru değildir.
* ERDOĞAN: SABANCI DA SÖYLEDİ Benim sözlerimde, 'parayı hükümet veriyor istediğimizi yaparız' değerlendirmesi yok. Sakıp Sabancı da bana bir mektup göndermişti. 'Üniversiteye 250 milyon dolar harcadım. Her yıl sübvanse etmeye devam ediyorum. Ben rektörü atayamayacağım, YÖK atayacak. Böyle bir yaklaşımı kabul etmem mümkün değil' diyordu. Sayın Teziç bana bir taslak gönderdi, son maddesinde 'Bu yasayı Bakanlar Kurulu YÖK yürütür' yazıyor. YÖK ne zamandır bu ülkede yürütme kurumu olmuştur?
* ERDOĞAN: BİZE ÖZGÜ BAHANELER Bugün hiç kimsenin, ayrılmaz bir bütün haline gelmiş Cumhuriyetimizle demokrasimizi çatıştırmaya, birbirleriyle kıyaslamaya hakkı yoktur. Cumhuriyet bizim asla terk etmeyeceğimiz yönetim biçimimizdir, demokrasi ise siyasal sistemimizin temelinde yatan unsurdur. Cumhuriyetin cumhuru ile demokrasinin demosu aynı meşruiyet kaynağına, yani millete işaret etmektedir. ASKERİ DARBELER * BAYKAL: ÇATIŞMA OLMAZ Cumhuriyet ile demokrasi arasında bir çatışmanın varlığından söz edilmesinin yanlış olur. Cumhuriyet deneyimini yaşamadan bir sandık ve oy mekanizması ile demokrasiyi idame ettirmek mümkün değildir. Cumhuriyeti azaltarak demokrasi artırılamaz. Cumhuriyet, demokrasiyi tehdit etmez, etmemelidir. Demokrasi cumhuriyetten korkmaz, korkmamalıdır.
* ARINÇ: YARALIYIZ 1925 yılına kadar milli egemenlik kavramının, siyasetle en direkt, en güçlü ve en olması gereken ilişkisini kurduğu, en gurur verici dönem. 1960, 1971 ve 1980 askeri darbeleriyle parlamenter sistem yaralandı. Bugün Türkiye'de siyaset kurumunun önündeki en önemli ödev, bir toplumsal mutabakat metni olarak yeni bir anayasanın oluşmasına katkıda bulunmaktır. Halk iradesinin duygusal atıflardan öteye, doğrudan ve toplumun her kesimini temsil eder şekilde yönetim erkine yansımasını yeniden gözden geçirmeliyiz.
* BAYKAL: GETİRİN DEĞİŞTİRELİM Geçmiş dönemlerde rastlanan askeri müdahaleler, dayanağını Anayasa'dan almadı. Günün koşulları ve gelişmeleri o noktaya sürükledi ülkeyi. Askeri müdahalelere olanak sağlayan hukuksal bazı düzenlemeler var. Bunların bir an önce kaldırılması lazım. Bunu engellemek iktidarın görevi. TSK İç Hizmet Yasası'nın değiştirilmesi gerekiyor. Getirsinler, destek verilim. Ben artık askeri müdahalelerin gündeme gelmeyeceğine inanıyorum.
Osman AYDOĞAN - Şenol ATEŞ / Fatih ERTÜRK / ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|