Midem bulandı

Galatasaray ilk kez Türkiye Ligi'nde üst üste 5 maç kaybetti. Allah beterinden saklasın! Ama bu gazozuna maçta kaybetmenin de ötesinde şeyler vardı G.Saray açısından. Bu kulüpte ne otorite var, ne disiplin var. G.Saray'a yakışmayan pislikler, çirkinlikler, birbirini izliyor. Kimse ses çıkarmıyor. Bu adama nasıl hâlâ forma giydiriyorlar? Her maçta aptalca goller yiyor. Sonra da hiç üstüne vazife olmadığı halde her olayın içinde sözüm ona kabadayılık yapıyor. Dün ben sille tokat beş vuruşunu saydım. Bu beş kırmızı kart eder. Hamza Mısır bir sarı çıkarabildi. Ayhan, futbolun f'sini oynamıyor. Her pozisyonda itiraz, her pozisyonda küfür. Nihayet en eyyamcı hakemin dahi sabrını ta- şırdı. Anlayın gerisini. Ve bunlar hemen her maç oluyor. Fair-play ödüllü başkanın kulübünde bir kişi çıkıp "Bu hareketler G.Saray'a yakışmıyor" demiyor. 5 maç üst üste kaybetmenin ötesinde bir ayıp bu G.Saray için. G.Saray pislikler, çirkinlikler takımı oldu. Seyrederken midem bulanıyor. Turgay Kıran "Liselilik etiktir" diye yönetime girdi. Bu mu etik, bu mu ahlak? Bu adamlara hâlâ nasıl forma veriliyor? Yukarı çıkmana imkan yok. Küme düşmen mümkün değil. Hiç değilse böyle bir ortamda biraz disiplin, biraz sportmenlik, biraz ahlak gösterisi yapın da G.Saray yöneticisi olduğunuzu anlayalım. G.Saray'ı 100. yıla götürecek, yeni ruh getirecek yönetim bu mu? Ya Hagi? Çok hata yapmıyor mu?
Bir teknik direktör ancak bu kadar saçmalayabilir. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur ya- ğardı lafını birisi Rumence'ye tercüme etmeli. Rağbet ettiği eskilerden olumlu oynayan bir Arif vardı, onu aldı. Dinamik, hırslı görünen bir Sabri vardı; onu aldı. Hakan Ünsal dökülüyor; sol ayaklı Ergün girerken "Hakan çıkar" diye düşündük, Hakan kaldı, Hasan Şaş sağa gitti. Ardından yine solak Baliç ısındı. "Hakan bu kez çıkar" dedik. Gene kaldı; Baliç sola girdi, Ergün de sağa gitti. Hagi solak diye ne kadar sol ayaklı varsa takıma doldurdu. Ve dökülenleri değil, oynayanları kenara aldı. Bu takım Hagi'nin eseri değil. Oynanan futboldan onu sorumlu tutamam. Ama bu kadar yanlış deği- şiklikleri 5 yaşında çocuk yapmaz. Sen maçı okuyamazsan nasıl G.Saray gibi bir takımın teknik direktörü olursun? Sanırım, G.Saray bir efsanesini daha söndürmeye hazırlanıyor. İlk yarıda penaltı tartışması vardı.
İlk anda "Bu penaltıyı nasıl vermez?" dedik. Sonra yakın çekimini gördük. Karar doğru, çok iyi takip etmiş, Ankaragüçlü oyuncuya sarı kart eksik. Ama bu bir şeyi değiştirmez. A.Gücü çok gol kaçırdı; fark da yapabilirdi.