kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Zamane değil indigo çocuklar
Zamane değil indigo çocuklar
Anneler ne diyor?
Psikolog Görüşü

Zamane değil indigo çocuklar

Zeki, bilgece konuşan, yetenekli ve biraz da anlaşılmazlar... Uzmanlar yeni bir dünya düzeni kuracaklarına inanılan "İndigo çocuklar"ın gerçekten özel olarak gönderilmiş varlıklar mı yoksa zamane çocukları mı olduğunu araştırıyor
Beyinlerinin her iki lobunu da mükemmel kullanan indigo çocukları anlamak için onlara yetişkin gibi davranmak gerekiyor

Aynı anda birden fazla konuyla ilgilenebiliyorlar. Kendilerine saygı duyulmasını, ciddiye alınmayı istiyorlar. Verdikleri cevaplarla herkesi şaşkına çeviriyorlar. Bunlar zamane değil, indigo çocuklar. Uzmanlara göre beyinlerinin sağ ve sol loblarını mükemmel kullanan bu çocuklar geleceğin çocukları. Onları anlamak için biraz çaba göstermek gerekiyor. Suadiye'de Bebeğim Kreş'in sahibi Ayla Özaygen de kendi oğlundan yola çıkarak indigo çocuklar üzerinde araştırmalar yapıyor.

Şu anda 19 yaşında olan oğlu Burak henüz bir yaşındayken babasının ona 'agucuk' yapmasına sinirlenerek "Bana öyle şeyler söyleme. Ya Burak ağabey ya da Burak Bey de" sözleri karşısında eşiyle şaşırıp kalmışlar. Ancak oğlunun bu davranışlarını zeki olmasına bağlayan Özaygen daha sonra Kyron dizisinden okuduğu kitaplarla oğlunun bir "indigo çocuk" olduğunu anlamış. Peki indigo ne demek? Dünyada ilk indigo kelimesinin duyulması Kyron isimli bir kitap dizisiyle başladı. Kitapta yazılanlara göre gelecek yıllarda oluşacak yeni dünya düzeninde özel görevli gelen çocuklar vardı ve bu çocuklara da indigo deniliyordu.

Bu kitaba göre indigolar dünyayı değiştirmeye, varolan bütün bilinç kalıplarını yıkmaya gelen savaşçı çocuklardı. Gözlerinde bir bilgelik ve diğer çocuklardan farklı özellikleri vardı. Ancak indigo'nun geniş kitlelerce duyulması ABD'li araştırmacı yazar Lee Carol ve Jan Tober'in yazdığı "İndigo Çocuklar" kitabıyla oldu. Bu kitaba göre de 1980'li yıllardan sonra dünyaya gelen çocukların birçoğu indigo niteliği taşıyor. Ancak özellikle 1990 ve 2000'li yıllara gelindiğinde bütün dünyada indigo çocukların sayısı artıyor. Türkiye'de ise indigo daha henüz yeni bilinmesine rağmen bu tür özellik taşıyan çocukların sayısının hiç de az olmadığı tahmin ediliyor. Ancak indigo çocuk sahibi olup olmadığınızı anlamak hiç de kolay değil. Çünkü bu çocuklar için hiperaktivite teşhisi de koyulabiliyor.

Kreşteki 30'a yakın indigo çocukla artık bu konuda bir uzman olan Ayla Özaygen ise indigo çocukları şöyle tanımlıyor. "İndigo çocukları farketmeniz için spritüel bir birikiminizin olması lazım. Çünkü bunlar normal bir bakış açısıyla baktığınız zaman hiperaktif, yaramaz, hatta isyankar, başkaldıran, çok bilmiş, ukala gibi gelebilir. O yüzden de sıradan anne babalar önce bunları bastırmak istiyorlar, sonra eğer bir farklılık olduğunu anlıyorlarsa psikoloğa ve psikiyatriste gidiyorlar. Bu sefer de bu çocuğu bastırmak için ilaç veriliyor. Ancak bu konuda bilinçli birilerine rastladıysa çocuğunun hiperaktif değil farklı bir çocuk olduğunu anlıyor. Çünkü bunlar asla şımarık ve zevzek çocuklar değil. Sadece ne istediklerini biliyor ve net bir şekilde ifade ediyorlar."

DETAYI SEVMEZLER
Özellikleri sıralamakla bitmiyor. 18 aylık İlayda yine kendisi kadar olan Melisa'nın altına kaçırmasını "Önemli değil Melisa, annen yıkayıp ütüledikten sonra yine o kıyafeti giyebilirsin" diye yorumluyor. Uzmanlar bu durumu "Bu çocuklar detaya takılmaz" diye açıklıyor. Kendi kreşine gelen çocukların annelerinin çocuklarıyla başedemedikleri için getirdiklerini de söyleyen Özaygen, "Evde bu çocukları bastırmaya çalışırsanız, kendilerine ve etrafına zarar veriyor. Ya saçını çekiyor ya kafasını duvara çarpıyor. Buradaki çocukların yüzde 90'ı indigo. Bakışlarından bir indigo'yu anlarsın. Adam muamelesini yaparsan derhal karşılığını alırsın. Sadece klasik anlamda çocuk muamelesi yapamazsınız.

Dilek Sancılı

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Ateş çevirerek rahatlıyorlar
 Çocuklu mutlu hayat
 Paris'te genç bir yönetmen
 Gölge ve ışığın büyülü oyunu
 Kadın ile erkek arkadaş olur mu?
 Kadıköy hala bir korsan cumhuriyeti
 Türkiye'de yargılandı Avrupa'da kahraman
 Sabıka kaydından sonra aile yapısı da önemli
 Beckham'la frikik çalışmak imkansız değil
 Aynı anda üç işi birden yapıyor
 Akide şekeri gibi emzikler
 Kahve, tutku ve insan
 Ev gibi otomobiller
 Motorsporları sanıldığı gibi tehlikeli değil
 Kırmızı atkının sırrı
 Büyük göğüs seksi midir?
 Global kriz aileleri
 Asiye'nin kaderini değiştirdiler
 Hollywood ünlülerinden yaz mücevher modası
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
Bizim mahalleli spor yapmayı sever
Bizim mahalleli spor yapmayı sever
Yaşları 30 ile 75 arasında değişen İstanbullular, artık yaz kış...
Parmak izinden yüzük yapıyor
Parmak izinden yüzük yapıyor
36 yıldır takı yapan Nelli Gavriyeloğlu, en çok kişiye özel yaptığı...
Küçük kızıyla tek başına kalan yalnız bir baba
Film, sonuç olarak çok parlak değil. Ama özellikle sonlara doğru...
Bir ressamın dünyasından
17.yüzyılda Hollanda'da geçen ve zengin-fakir arasındaki sınıfsal...
LaresPark'tan 5 yıldızlık hizmet
Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından Park Grubu, turizm ve konaklama...
Ayvalık tostu İstanbullu oldu
Özel ekmeğin içine bol malzemeyle hazırlanan ünlü Ayvalık tostu şimdi...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil | Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.