kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Ne yaptın Ahmet!

Ahmet Tezcan'ı severim.
Yine seveceğim.
İlk ismiyle hitap etmiştim hep, yine öyle ederim.
Ama Ahmet bugüne kadar gösterdiği özenin aksine bu kez "pozisyonlar"ı karıştırdı.
Başkası yaptığında eleştireceği şeyi aynen yaptı.
"Dördüncü Kuvvet Medya" gibi bir medya eleştirisi web sitesini imkansızlıklar içinde tırnaklarıyla yaratıp öncülük yapanlardan Ahmet, orada yazabileceği bir yazıyı "Başbakan Müşaviri" sıfatıyla resmi bir mektuba dönüştürdü.
Bazı televizyon ya da gazetelerde medya analizleri yaparken müdahaleler karşısında istifa edebilen Ahmet, bu kez daha kudretli bir yönetimin parçası olarak bir gazeteye müdahale eder oldu.
Ne yaptın Ahmet!

***

Türkiye'de kim neden ne kadar "haberdar" oluyor, bilmiyorum; özetleyeyim.
Gazeteciliğin temel ilkelerine dikkatiyle tanıdığım Ahmet Tezcan bir süredir Başbakan Erdoğan'ın danışmanı.
Açıkçası, gazetecilerin bu tür siyasi-bürokratik danışmanlıklarından, açık ya da gizli mesafe kayıplarından, emir-komuta-gönül hiyerarşilerine tabi olmalarından hazzetmem.
Ancak, Ahmet gibi ilkeli, büyük medyaya mesafeli birinin orada bulunmasının bazı şeyleri de olumlu etkileyebileceğini düşünmedim değil.
Eminim Ahmet bu yönde de çaba harcamıştır.
Ancak, birkaç gün önce İlhan Selçuk Cumhuriyet'te iktidarın medyaya müdahale ettiğini, kimi yazarların bu yüzden (geçici süre için olsa da) yazamadığını belirtti.
Ahmet Tezcan da bunun ardından Selçuk'a hitaben bir mektup kaleme aldı.
Mektup, bir açıklama, düzeltme yahut ispata davetten öte, suçlama ve polemik üslubu taşıyordu. Ahmet'in bildiğim zarafetinden uzak, kabacaydı.
Cumhuriyet'e göre, "iktidardan gözdağı" idi.
Bana göre, "bağımsız" bir gazetecinin elbette kendi fikri olarak yazabileceği, bir köşede yahut medya eleştirisi-analizi kanalında pekala çıkabilecek bir yazıydı.
Ama, "iktidarın içinden", Başbakan Müşaviri sıfatıyla yazıldığında, ayıptı, tehlikeliydi ve Ahmet'in bugüne dek savunageldiği ilkelere hiç uymuyordu.
Uymamak bir yana, ihlal ediyor, taciz ediyor, emsal oluyordu.
O yüzden... Ne yaptın Ahmet!
***

Şimdi, bu "ayıp"ın dışında, ortak doğrulara gelirsek;
Şu iktidar "bu iktidar", sivil ya da askeri hiçbir gücün medyaya, gazeteciliğe "müdahale arzu ve girişimlerinden" muaf olduğu masalını kimse anlatmasın.
Kimse, kendi kuruluşlarının bu tür girişimlere hayatta maruz kalmadığı masalını da anlatmasın.
Kimse, kendi kuruluşlarında "tarihte" hiçbir zaman böyle şeylerin vuku bulmadığı, böyle şeylere asla tanık olmadığı masalını da anlatmasın.
Kimse, ne cumhuriyetlerde, ne bir gün bir sabah vaktinde, ne bir akşam rehavetinde, ne milliyet aşkına, ne hürriyet uğruna, ne radikal heyecanlarda, ne vesairede hiç kimsenin iç ve dış müdahalelere maruz olmadığı, esen rüzgara bakarak kendini evcilleştirmediği, mağdur kılınmadığı, törpülenmediği yahut hepten kazınmadığına dair masallar da anlatmasın.
Çok olmuştur az olmuştur, geçmişte kalmıştır bugün azmıştır, ayrı hikaye. Ama ne İlhan Ağabey anlatsın, ne Ahmet Kardeşim anlatsın, ne de başkaları.
Açık sansür, açık devlet müdahalesi, toplatma, bir bölgeye sokmama gibi uygulamalara maruz kalan, işin tuhafı medyanın ve çoğu gazetecinin de umursamadığı gazeteler zaten olmuştur ama...
Hiç kimse, iktidar odaklarıyla patron-yönetmen fiskoslarının, kimi patron-yönetmen-abi telkinlerinin gölgesinde, "kendinden menkul özgürlük" masalları da anlatmasın.
Bu vahim durumu zaten Ahmet de bilir.
Ama, danışmanlık yaptıkları da dahil, kimin kimle nerede ne konuştuğunu, hep yanlarında olmadığı için bilmeyebilir!
İşte bu yüzden de... Ne yaptın Ahmet!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Vicdanınızı başınıza toplayın lütfen!   / 25-03-2004
 "Terörist"ten silah almak yakışır mı!   / 24-03-2004
 Kaynayan kazan   / 23-03-2004
 İzmir'in iki yakası   / 22-03-2004
 İflas eden projeler... Uyanık müflisler   / 21-03-2004
 Sıkışmış bir vatandaş olarak gazeteci   / 19-03-2004
 Bataklıkta sadece terörist yoksa!   / 18-03-2004
 Endülüs'te raks, burada kıvırtmadır!   / 17-03-2004
 İşte böyle, hem nalına hem mıhına!   / 16-03-2004
 Ayinesi fiştir kişinin!   / 15-03-2004
MEHMET TEZKAN
Seçmen sandığa neden gider neden gitmez?
Deniliyor ki..
EMRE AKÖZ
100 Temel Eser
Duymuşsunuzdur: Milli Eğitim Bakanlığı...
UMUR TALU
Ne yaptın Ahmet!
Ahmet Tezcan'ı severim.
Yine...
Hayati 'Türkiye kriteri'
Terörle mücadele ve bu yönde uluslararası güçbirliği için 6 "olmazsa...
AB 'ara formül' arıyor
Türkiye'nin derogasyon ısrarı karşısında sıkışan Avrupa Birliği bir...
Gençler de düştü: 0-2
Gençler de düştü: 0-2
İlk yarıda çok iyi oynayan Yanal’ın öğrencileri, 64’te Mista’nın...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.