|
|
|
|
|
AB yeni formül arıyor
|
|
Ankara'nın Kıbrıs'ta varılacak anlaşmanın AB birincil hukukuna dahil olması ısrarı nedeniyle Brüksel, Türkiye'yi sistemi bozmadan ikna edecek yol arıyor.
*** AB 'ara formül' arıyor
Türkiye'nin derogasyon ısrarı karşısında sıkışan Avrupa Birliği bir formül arıyor. Türkiye'nin bu konuda "esneme" yapabileceği söyleniyor.
Kıbrıs'ta kabul edecekleri derogasyonun daha sonra karşılarına başka durumlarda çıkabileceği kaygısı taşıyan AB, emsal karar oluşturmaktan çekiniyor. Bir yandan Türkiye'nin cesaretini kırmak istemeyen AB, diğer taraftan da derogasyonların yerine geçebilecek başka bir formül bulamamanın sıkıntısını yaşıyor. Kıbrıs'ın AB üyeliğinin sonuna gelindiği bir noktada kabul edilecek derogasyonun, sürecin yeniden başına dönülmesi anlamına gelebilecek. AB yetkililerinin "AB Konseyi'nden karar çıkarma üzerinde durduğu, ancak bunun da ikincil hukuk olması nedeniyle Türkiye'nin sıcak bakmamasından çekindiği" ileri sürüldü.
KURMAYLARI: VAZGEÇELİM Brüksel'e gelirken uçakta Başbakan Erdoğan'a kurmayları, "Türkiye, Kıbrıs'ta kalıcı derogasyondan vazgeçmeli" öneririsinde bulundu, "Türkiye'nin derogasyon talebi kabul edilirse yeni koşullar dayatırlar" kaygısını dile getirdi. Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le yapacağı durum değerlendirmesinden sona karar vereceği belirtildi. Türkiye, yaşanan krize rağmen müzakerelerin süreceği umudunu taşıyor. Türk diplomatik kaynaklar da adada referandum yapılma aşamasına gelineceğini belirtirken; Başbakan Erdoğan, 29 Mart'ta yapılacak ana 4'lü görüşmeye katılacağı belirtiliyor.
AB 5. TARAF OLMAK İSTEDİ Brüksel'de heyetlerarası görüşme yerine özel istekle Başbakan Erdoğan'la baş başa görüşen Verheugen, müzakerelere taraf olarak İsviçre'ye gitme talebini iletti. Erdoğan'ın ise "Görüşmeler BM bünyesinde, bu talebi onlara iletin" dediği öğrenildi. Erdoğan'la birlikte basına açıklama yapan Verheugen, "Biz AB'nin temel prensiplerine aykırı olmamak koşulu ile iki tarafa da yardımcı olacağız ve bu bağlamda esnek davranabiliriz. Ancak, Annan Planı'nda yapılacak değişiklikler bizim alanımızda değil, bu BM'nin sorunu" dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|