kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bir kraliçenin düşüşü
Bir kraliçenin düşüşü

Televizyon programları, dergileri ve internet sitesiyle Amerikalılar'a 'yeni çağın estetiğini' öğreten Martha Stewart, yakında hapse girecek. Milyar dolarlık servetin sahibi olan Stewart'ın açgözlülüğü herkesin dilinde
Geçen hafta New York eyalet mahkemesinde borsadaki hisse senetlerini satarken hile yapmaktan suçlu bulunan Martha Stewart, 7'den 70'e tüm Amerikalılar'ın hayatında yer etmiş bir isim. Malvarlığı milyarları bulan 'Günlük Hayat Kraliçesi' önümüzdeki günlerde Hamptons'daki malikanesini terkederek bundan sonraki üç yılını geçireceği hapishaneye yerleşecek. Martha Stewart'ın yükselişi de düşüşü gibi inanılmaz bir hikaye. Başrollerde tüketim toplumu, kuvvetli şahsiyetler, yepyeni bir yaşam estetiği ve değişen ekonomik dengelerin olduğu bir hikaye bu...

Martha Stewart deyince sıradan bir havlu ya da çarşaf markası deyip geçmemek lazım. Bugünlerde orta sınıf Amerikalı tüketicinin kullandığı bahçe eldiveninden yemek takımına, okuduğu dergiden düğününde taşıdığı çiçek buketine kadar her şeyde Martha Stewart damgası var. Zamanında bir milyar doları aşan Martha Stewart medya imparatorluğu, televizyon programları, dergileri ve web sitesiyle 1990'ların başından itibaren Amerikalılar'a 'yeni çağın estetiğini' öğretti. 1970'lerde borsacıyken işini bırakıp önce ev kadınlığı sonra da banliyölerdeki evinin alt katından ufak bir yemek ve pasta catering işi kuran Martha Stewart, zamanla televizyon programları, kitaplar, ev ürünleri derken 1999'da borsaya açıldığında 882 milyon dolar yapan "Martha Stewart Living" imparatorluğunun başındaydı.

KENDİNİ PAZARLADI
Eşinden ayrıldıktan sonra bir daha evlenmeyen Stewart'ın sırrı, titiz, çalışkan, özenli, zaman zaman şirret ve hırslı ama kurnaz ve kararlı bir işkadını olmaktı. Şirket büyüdükçe Martha Stewart yalnız mallarıyla değil kişiliğiyle de Amerikan halkının hayatına girdi. Kendi kişiliğini markalaştırarak iş dünyasında yepyeni bir çığır açtı. Martha Stewart Living şirketinin sahibi ve CEO'su, ürün değil kendini pazarlıyordu.

Saçının en ufak teli bile dağınık durmayan bu orta yaşlı kadın, kendisini uzaktan takip eden binlerce kadına yaşamlarına güzellik katmayı, estetiği vadetti. Reçel kavanozlarının nasıl saklanacağından saç kesimine kadar her şeyin en doğrusunu en ucuza en kolay şekliyle gösterem kadın oldu Stewart, ta ki aptalca bir hatayla tökezleyip her şeyi batırana kadar... Aylarca ABD medyasını meşgul eden Martha Stewart davasının püf noktası, 27 Aralık 2001 yılında imparatoriçenin özel uçağına binip tatile gitmeden önce yaptığı bir telefon konuşması. Stewart'ın ipini çekmek amacıyla kurnaz bir strateji geliştiren başsavcı Karen Patton Seymour'a göre, Stewart Meksika'da dünya zenginlerinin gittiği çok özel tatil köyüne giderken borsacısından bir mesaj gelir. Borsacı Peter Baconovic, Stewart'ın yakın arkadaşı Sam Waksal'ın kendi şirketi ImClone'un hisselerini elinden çıkardığını haber vermektedir. Kansere karşı yeni deneysel bir tedavi geliştiren ImClone'un piyasaya sürmek istediği son ilaçla ilgili resmi makamlardan patent alamayacağının belli olmasıyla, şirketin CEO'su Waksal (şu anda hapiste) bir an önce elindeki ImClone hisselerini borsada elden çıkarmaya bakar.

Tesadüf bu ya Waksal, Stewart'ın can ciğer arkadaşıdır. Üstelik iki milyonerin borsacısı da ortaktır. 61 yaşındaki diva hiç düşünmeden 'sat' emri verir borsacısına. Böylece 4 bin hisseden kurtularak 52 bin dolar zarar etmekten kurtulmuş olur. Bu karar için daha büyük bir bedel ödeyeceğinin, 52 bin dolar kar edeyim derken üç yıl hapis, yüzbinlerce dolar avukat parası ve kendi eliyle kurduğu markayı kaybettiğinin farkında değildir. Birkaç yıl sonra Sam Waksal ve borsacı Baconovic 'insider trading' yapmaktan suçlu bulunur. Aslında o noktada Stewart henüz büyük bir suç işlemiş değildir. Kuşkusuz borsacısından 'Bu hisseler yarın düşecek' diye bir telefon alan herkes aynı şeyi yapar, 'O zaman benim hisseleri de sat' derdi.

Uzmanlar, soruşturma başladığında Stewart hisse senetlerini neden sattığını açıklayıp 250 bin dolar ceza ödemeye razı olsaydı bugün bu durumda olmayacağını söylüyor. Ama yıllardır 'hata yapmayan mükemmel kadın' imajını hem kendi kişiliğinin bir parçası hem de dünyaya pazarladığı marka haline getiren Martha, bunu kendine yediremedi. ABD'de tüm suçların en kralı sayılan şeyi yaparak 'resmi makamlara yalan' söyleyerek hisseleri kendiliğinden sattığını söyledi. Bununla da kalmayan Stewart kendi yalanını kapatmak için sekreterinin bilgisayarda gelen telefonları not aldığı programda değişiklik yaparak Baconovic'in telefonunu gizlemeye çalıştı. Kadın yargıç, kadın suçlu ve kadın savcının arasında sessiz bir iktidar mücadelesinin yaşandığı Martha Stewart davasında Stewart'ın mahkumiyetine neden olan şey, yine kadınların verdiği ifadeler oldu. Sekreteri gözyaşları içinde Martha'nın yalanını kapatmak için bilgisayardaki girişleri değiştirmesini anlattı. Birlikte Meksika'ya gittiği en yakın arkadaşlarından Mariana Pasternak, mahkemede verdiği ifadede Las Ventanas tatil köyünde 1500 dolarlık süitte kalıp, masaja 1500 dolar ve sıradan bir akşam yemeğine 1060 dolar harcayan Stewart'ın (bir haftalık toplam tatil 17 bin dolara mal olmuş) borsacısı Baconovıc'den aldığı tiyoyla ImClone hisselerini sattığını söylediğini anlattı. Manhattan'da haftalarca süren medya şovuna dönüşen mahkeme, Amerikan halkını adeta ikiye böldü.

Birinci grup, ihtirası ve resmi makamlara yalan söylediği için iş kadınının kodesi boylamasını isteyen 'Vurun Martha'ya' diyen yerel medya. İkinci kesim ise Ohio'dan Kaliforniya'ya kadar Martha Stewart ismi ve markasına sadık kalıp ünlü CEO'nun haksız yere kurban edildiğini düşünenler. Sonunda Manhattan'da sekiz kadın ve dört erkekten oluşan jüri, 'suçlu' kararı aldı. Mahkeme kararına göre Martha Stewart hapse gitmenin yanında bundan sonra hisse değeri 250 milyona düşen şirketinde (ya da kamuya açık herhangi bir şirkette) yöneticilik yapamayacak. Mahkemeden çıkarken Martha Stewart'ın hayranları 'Seni Seviyoruz' pankartlarıyla ağlaşıyorlardı. O ise buzlar kraliçesi gibi en ufak bir üzüntü ya da şaşkınlık belirtisi göstermeden geçen cuma hayatının bundan sonraki sayfasına başlamak üzere sakince mahkemeden ayrıldı. Her zamanki mükemmel görüntüsüyle....
DİĞER HOBİ HABERLERİ
 Kim demiş dantel demode
 Türkiye'ye özel sayı
 Bir kenti tanımak Nürnberg
 Öğrenciler bu dersleri asmıyor
 İktisatçıların merakı seramik
 En uzun menzilli uçak
 Eğlencede kablo tartışması
 Kısa...kısa...kısa...
 Plaklardan yükselen şarkılı propaganda
 Türk mühendisin başarısı
 Kısa...kısa...kısa...
 Doğu'nun huzurlu otelleri
 Roma'nın tarihi bu otelde yaşanıyor
 Ev dekorasyonu kanepeyle başlar
 Seçim Müzakereleri
 Hatlar Kesik
 Harlem Daveti
 Meleklerin Yastık Kavgası
 İstanbullu Rumlar eğlenceyi severlerdi
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
Yüksek tansiyon kalbin düşmanı
Yüksek tansiyon kalbin düşmanı
Genç ve sağlıklı kalmak için temel koşul, kalp ve damarların...
Acil durumlara hazırlık
Acil durumlara hazırlık
Smartkids Çocuk Gelişim Merkezi'nde veliler çocuklarının başına...
Göbekten müziğe bağlı
Caz müzisyeni Kerem Görsev'in geçen hafta müzik marketlerdeki yerini...
Köpeğiniz ne düşünüyor?
Japonya'da üretilen bowlingual isimli yetenekli alet köpek seslerini insanların...
Çığlığın ışıkla buluşması
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği'nde, 1957-1992...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil | Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.