kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türkiye'de 20 yıllık geçmişi var ama biz onu yeni tanıyoruz
Türkiye'de 20 yıllık geçmişi var ama biz onu yeni tanıyoruz
Fuarda Neler Var?

Doğal ürünlere geri dönüş

Geleceğin petrolü kabul edilen ekolojik ürünler, Türkiye'de yeterince tanınmadığı için ihraç ediliyor. Önümüzdeki hafta düzenlenecek Ekoloji Fuarı'nda ise yiyecekten kıyafete her şey sergilenecek

Artık dünyada büyük mağazaların baş köşesini ekolojik ürünler dolduruyor. Türkiye geç de olsa bu akımı yakalamaya çalışıyor. 24-27 Mart günleri arasında düzenlenen "Ekoloji Fuarı-2004"te ise rujdan deterjana, sağlık gereçlerinden iç çamaşırlarına kadar her türlü "ekolojik" ürün tanıtılacak.

170 ÇEŞİT VAR
- KURU üzüm ve incirle başlayan ekolojik tarım, 170 adet sertifikalı ürün sayısına ulaştı.
- "CITYFARM"ı satın alan Sabancı da şimdi bu sektörde.
- EKOLOJİK zeytinyağı konusunda başı çeken kuruluş, Tariş.


***

Türkiye'de 20 yıllık geçmişi var ama biz onu yeni tanıyoruz

24-27 Mart günleri arasında düzenlenecek olan Ekoloji Fuarı'nda iç çamaşırından çocuk oyuncağına kadar her türlü "doğal" ürün sergilenecek. Amaç, ekolojik ürünlerin yararını herkese anlatmak
İnsanın fiziksel, ruhsal ve zihinsel sağlığı yedikleriyle ve kullandıklarıyla doğrudan ilintilidir. Besinlerimizin sağlıklı olabilmesi toprağın, suyun ve havanın temiz olmasına, üretimin ve işlemlerinin doğru yapılmasına bağlıdır. Bunu bize en iyi sağlayabilecek üretim biçimi ise tüm dünyada büyük bir ilgi görüyor. Özellikle endüstrileşmiş ülkelerdeki büyük metropollerde insanlar artık saf ve doğal olana yöneliyor. Artık büyük mağaza zincirlerinin baş köşesini ekolojik ürünler dolduruyor. Lüks restoranlar ekolojik ürünlerden hazırlanan mönülere yer ayırmaya başladı bile... Bizde de bu trend geç de olsa takip ediliyor. Son zamanlarda biyolojik, organik ya da ekolojik ürün kelimelerini çok sık duyar olduk. Peki nedir bu ekolojik ya da organik ürün? Yetiştirme, işleme ve paketleme aşamalarının hiçbirinde kimyasal girdi kullanılmayan ürünlere "organik" ya da "ekolojik" deniyor. Ekolojik tarım ülkemizde yurtdışından gelen talepler doğrultusunda uzun yıllardır yapılıyor olsa da bu tarz ürünlerin tüketimi konusunda henüz yeni yeni bilinçleniyoruz. Özellikle son bir yıl içinde bu tarz ürünler tüketici ile daha fazla buluşuyor. Bunun nedeni ise 1984 yılından beri ekolojik tarım yapılmasına karşın, çoğu ürünün yurtdışına ihraç edilmesi. Ancak üreticiler belli bir bilincin oluştuğu yurtiçi pazarını da dikkate alıyorlar artık... Özellikle büyük şehirlerde ekolojik ürünler satan dükkanlar ve mönülerini bu ürünlerle hazırlayan restoranlar açılıyor. Hatta konuyla ilgili ürünlerin tüketiciyle tanıştırıldığı fuarlar düzenleniyor. 24-27 Mart günleri arasında ASDF Fuarcılık tarafından düzenlenen "Ekoloji Fuarı- 2004" Türkiye'de bu konuyla ilgili 3 yıldır aralıksız düzenlenen en büyük fuar.

DAHA PAHALI
Ekolojik ürünleri sadece kuru incir veya çaylardan ibaret sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü artık aklınıza gelebilecek her ürünün ekolojik olanı mevcut. Rujlardan deterjanlara, sağlık gereçlerinden iç çamaşırlarına ve çocuk tekstiline kadar her türlü ihtiyaç malzemesinin ekolojik olanı bulunuyor. Konuya oldukça duyarlı olan ASDF Fuarcılık Yönetim Kurulu Üyesi Tufan Atalayman; "Ekolojik ayakkabı bile üretilebilir. Bu konuda çalışmalar devam ediyor" diyerek bizi şaşırtıyor. Bir ürünün ekolojik olabilmesi için Tarım Bakanlığı tarafından belirlenen kriterlere uygun olması gerekiyor. Bakanlık bunu denetleyebilmesi için bazı sertifika kuruluşlarını görevlendiriyor. Türkiye'de toplam 6 sertifika kuruluşu var. Bu kuruluşlar fuarda hazır bulunacak. Bir ürünün sertifikayı hak edebilmesi için ekim yapılan toprakların ürününe göre 2-3 yıl arasında hiçbir kimyasal ile kontak kurmamış olması gerekiyor. Bunların dışında ekim ya da dikim yapılan toprakların ana yola 1 kilometre, büyük enerji reaktörlerine 3 kilometre mesafede olması gerekiyor. Eğer organik pamuktan iç çamaşırı yapılacaksa iplik ve kumaş haline getirilirken ve dikilip paketlenirken de hiçbir kimyasal işleme tabi tutulmamalı. Uzun ve eziyetli bir süreç gerektirdiği için diğer ürünlere oranla daha yüksek fiyatlara satılıyor. Ekolojik sabun ve zeytinyağı üreten Süleyman Gülüm, bu konuda çok fazla potansiyelimiz olduğunu ancak değerlendirilemediğini söylüyor: "Bir süre önce Almanya Nürnberg'de düzenlenen ve Avrupa'nın en büyük ekoloji fuarına katıldık. İtalya'dan 300 firma katılırken Türkiye'den sadece 10 firma bulunuyordu. Üstelik İtalyan firmaların pazarladığı ürünlerin çoğu Türkiye'den gidiyor. Biz her şeyde olduğu gibi bu alanda da marka olmayı beceremiyoruz" diyor.

PETROL DEĞERİNDE
Türkiye'de yaklaşık 12 yıldır bu konuda çalışan bir de gönüllü kuruluş var. 1992 yılında kurulan "Ekolojik Tarım Organizasyon Derneği" (ETO), bu tarz tarımın gelişimi için gönüllü olarak hizmet veriyor. Bu kuruluş ayrıca sertifika veren kuruluşları da bünyesinde barındırıyor. 200'e yakın üyesi bulunan derneğin başkanlığını Ege Üniversitesi'- nden Doç. Dr. Ahmet Altındişli yürütüyor. Altındişli "Türkiye toprakları ekolojik tarım açısından çok avantajlı çünkü bakir alan çok fazla. Örneğin, kurutulmuş ürünler konusunda dünyada sayılı ülkelerden biriyiz ancak bu ürünlerin yararları halkımıza anlatılmalı" diyor. Ülkemizde yaklaşık 20 yıl önce kuru üzüm, kuru incir gibi az sayıda ürünle başlayan ekolojik tarım, bugün 170 adet sertifikalı ürün sayısına ulaşmış. Altındişli, iç çamaşırından çocuk oyuncaklarına, gıdadan kozmetiğe çok sayıda ürünün yaklaşık 13 bin organik işletme tarafından üretildiğini belirtiyor. Türkiye'de üretim yapan şirketlerin en önemlisi Rapunzel. Bu kuruluş Türkiye'de aynı zamanda organik tarımı da başlatan şirket olarak anılıyor. Rapunzel'den sonra pek çok firma da bu işin gelecek vadettiğini görüp ekolojik tarıma başlamış. Çünkü organik ürünlere artık geleceğin petrolü olarak bakılıyor. Büyük sermaye kuruluşları da bunun farkına varmış olacak ki, Sabancı "Cityfarm"adlı ekolojik üretim yapan firmayı kısa bir süre önce satın aldı. Konunun uzmanları gelecekte bu pazarın hem Türkiye'de hem de dünyada çok daha büyüyeceği ve en az petrol kadar değer kazandıracağı görüşünde. 15 yıldır doğal ürünleri ile bilinen Doğa Special ise ilk mağazasını Markiz Pasajı içinde açmıştı. Zeytinyağı ile tanınan Doğa Special, hiçbir katkı maddesi kullanılmadan yapılan reçelleri ile geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler'den ödül alan bir firma. Ekolojik zeytinyağı konusundaki en uzman kuruluş ise Tariş. Son yıllarda kendi satış mağazalarını da açan Tariş, ekolojik zeytinyağı üreticilerinin en ünlüsü. ASDF Fuarcılık, tel: (0212) 251 23 28 www.asdf.com.tr Ekolojik Tarım Organizasyon Derneği, tel: (0232) 388 18 65 www.eto.org.tr

Aynur Erdem

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Köpeğiniz ne düşünüyor?
 Çığlığın ışıkla buluşması
 O en güzel siyah beyaz filmdi
 Küba'da herkes puro içer
 Trenle fotoğraf yolculuğu
 Arabistan'da bir kadın yönetmen
 Beyoğlu'nu bu gençler renklendiriyor
 Adam arıyorum
 Çiçek açmaya hazırlanın
 Seçim, demokrasinin bayram günüdür
 Bir Papa'nın gözüyle Cumhuriyet'in ilk yılları
 THY'den gece uçuşları
 Embraer 170 uçuşa hazır
 Boeing'ten 5 yılda 50 uçak
 VIP helikopteri satıldı
 Kısa...kısa...kısa...
 Nevruz ateşi söndü
 Seçimlerin galibi şimdiden belli
 Usta ve çırak
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Taksim'den Üsküdar'a el sallayabilir misiniz?
Onca yıl,...
MEHMET ALTAN
Deniz hamamı
Geçenlerde, sararmış kağıt kokusuna...
ÖNCEL ÖZİÇER
Ben de Nefertiti'yim!
Hiçbir üyesinin...
REFİK DURBAŞ
Salihli'de şiirin ikindi vakti
Salihli'de 'Çakallar'...
GÜNTAY ŞİMŞEK
Havacılık valilerden kurtarılmalı
Türkiye'de yurtiçi ve...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Orıana Nerede?
Bir zamanlar dünyanın en ünlü kadın...
STELYO BERBERAKİS
Terör Ve Kültür
Selanik'teki belgesel film festivalinde...
FİKRET AYDEMİR
Doğu'nun Sineması
Bir anlamda festivaller başkenti de...
YASEMİN TAŞKIN
Yaşama Sanatı
Eğlence ve oyun arayışı içindeki...
Kebap makarnayı unutturdu
Yedi yıl önce kebap yapmaya merak saran İtalyan aşçı Piero Ciantra, artık...
Doğu'da sadece kebap yok
Türkiye'nin yeme-içme merkezi İstanbul'da Çin'den Fransız mutfağına,...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil | Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.