kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ferhan'ın tüm kitaplarında yalnızlığım gizli
Ferhan bir tek beni yazmadı

Eşi Ferhan Şensoy'dan yeni boşanan Derya Baykal açık konuştu: "Ferhan hayatındaki tüm kadınları, aşkları yazdı, bir tek beni yazmadı. Hakkımda bir şey söylemedi." "Ben herkes için onun dünyasında kapalı bir kutuyum. Ferhan'ın tüm kitaplarında yalnızlığım gizli. Tek kelime etseydi bu noktalara gelmezdik."



***

Ferhan'ın tüm kitaplarında yalnızlığım gizli

Eşi Ferhan Şensoy'dan yeni boşanan tiyatro sanatçısı Derya Baykal tek kişilik oyununun provalarına çalışıyor. Oyunun ismi ise "Ben boşanıyorum" Baykal "Ferhan hayatındaki bütün kadınları, aşklarını yazdı bir tek beni yazmadı. Ben herkes için onun dünyasında kapalı bir kutuyum. Hakkımda bir şey söylemedi"diyor.

Karşımda seven bir kadın var. Evliliğinden bahsettikçe çenesi titreyen gözyaşlarına hakim olamayan. Ferhan Şensoy-Derya Baykal çiftinin boşandığını duyunca kendi kendime "Neden?" diye sordum. Neden şimdi? Yaklaşık bir yıl önce Derya Baykal eşinin kendisini birden çok kez aldattığını açıklamıştı. Fırtınalar kopmuş, ardından dinmişti. Ne oldu? Derya Baykal mahkeme salonuna yalnız gitmiş. "Yine tek başımaydım" diyor. "Kapıda beni bir gazeteci ordusu karşıladı. Meğer ne kadar önemliymiş evliliğimiz, özel hayatımız." "Merak" diye cevap veriyorum, "Merakımızı gidermekle besleniyoruz biz, şaşırmayın. Ben de bu yüzden burada değil miyim zaten?" Derya Baykal şimdilerde tek kişilik oyunu "Ben boşanıyorum" için provalara gidip geliyor. "Ne hissediyorsunuz provalarda?" diye soruyorum, içten bir gülümsemeyle yanıtlıyor beni "Sürekli bu konuyu düşünüyor olmaktan etkileniyorum tabii. Bu oyunu en çok erkekler gelip seyretsinler istiyorum, kadınlara başka açıdan bakabilmeleri için."

GÖRMEMEYE BAŞLADIM
* Yanılmıyorsam iki yıl önce hayatınızda büyük bir değişiklik oldu. Bir rahatsızlığınız olduğu ortaya çıktı.

Evet diabet hastası olduğumu öğrendim. Haziranda üç yıl olacak. O zamana kadar bir çok tetkikler yapılmıştı ama huzursuzluğumu gideremiyordum. Ben hep kalp diye tahmin etmiştim şeker çıktı. Bir an geldi dört günde 12 kilo verdim ve gözüm görmemeye başladı.

* Sağlık konusunda titizmişsiniz.
Evet güya uyanık geçinirim. Konduramıyordum işte. Son yıllarda biraz fazla kilom vardı ve çok sağlıksız besleniyordum. Sabahları kahvaltı etmiyor, bir kahveyle geçiştiriyordum. Geceleri geç saatte yemek yiyordum. Tabii stresin de var.

* Hasta olduğunuzu öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Müthiş duygusal bir devreye girdim. Sanki herşeyin sonu gelmiş gibiydi. Yaşamınızın sonuna kadar başa çıkmanız gereken bir hastalık var, düşünsenize. Birdenbire hayata yenildim. Şu anda bu duygulara gülüyorum ama ilk zamanlarda bu ruh hali içindeydim.

NİYE BEN DİYE SORDUM
* Evliliğinizdeki sorunlar hastalığın başlangıç dönemine mi rast geldi?
Evet. Bugün bir çok diyabet ya da kanser hastası hastalığa yakalandığı zaman "Niye ben? diye soruyor. Benim de sorduğum bir dönem oldu. O dönemde insanın yaşama sevincini tekrar yakalaması gerekiyor. Ben o aşamada evliliğimde çok yalnız kaldım. Sıkıntım ondan oldu. Bir şeyleri çok iyi paylaşamadım.

* Bunu nasıl becerdiniz? Yani stresten uzaklaşmak imkansız gibi...
Becermeye çalışıyorum. Hayatımda beni sıkan, üzen şeylere yer vermiyorum. Karşı taraftan herhangi küçük bir negatiflik aldığımda bile oradan uzaklaşıyorum. Beni olumsuz etkileyecek herşeyden uzak duruyorum. Mecbur olduğum için birşeyler yapmıyorum artık. Bir davete gitmeyi istemiyorsam, gitmiyorum.

* Evliliğinizdeki sorunlar hastalığın başlangıç dönemine mi rast geldi?
Evet. Bugün bir çok diyabet ya da kanser hastası hastalığa yakalandığı zaman "Niye ben? diye soruyor. Benim de sorduğum bir dönem oldu. O dönemde insanın yaşama sevincini tekrar yakalaması gerekiyor. Ben o aşamada evliliğimde çok yalnız kaldım. Sıkıntım ondan oldu. Bir şeyleri çok iyi paylaşamadım.

* Başınızdan üç evlilik geçti. Şöyle bir lafınız var "Üç flörtüm vardı, üçüyle de evlendim" diye. Doğru mu?
Yani arada ufak şeyler yaşanmıştır ama ciddi anlamda söylenecekse evet.

* Evliliği çok mu seviyorsunuz?
Benim kimseden gizlim saklım yok da ondan. Çok küçük yaşta ünlü oldum. Biriyle arkadaşlık etsem basın peşime düşecekti. Onunla bununla orada burada gözüken biri olmayı istemedim. Hayatımda uzun bir flört devresi yaşayabilseydim belki evlenmezdim.

* Çabuk mu kapılırsınız?
Kapılıyorum herhalde yoksa kimsenin beni zorla kulağımdan çekip evlendirdiği yok tabii. Türkiye'de maalesef böyle evlenmiş ayrılmış diye bir yargı var, siz bile üç evlilik diye bana soruyorsunuz. Uzun süreli ilişkiler yaşayan insanlar var, onlar ayrıldıklarında kimse hiçbir şey demiyor ama. Halbuki o kadının yaptığı şey çok daha acayip, kınamak için söylemiyorum ama o pozisyona düşüp evlenmeden aynı evde yaşamayı ben istemedim.

* Ferhan Şensoy evliliğe karşıyım diyor
Evet karşıydı. Aslında o dönemde ben de evlenmek istemiyordum. Ancak çocuğumuz olacaktı, ailelerimizi mutlu etmek lazımdı. Evliliği bir mukavele gibi yaptık, bir otele girerken nasıl imza atıyorsunuz, öyle bir şey. Ama önemli olan o birlikteliğe duyulan sevgi ve saygı. Hep aklımda "Etraf ne der?" kaygısını taşıdım, işte o yüzden oldu belki de.

* Yani romantik bir evlilik teklifi yok.
Yok. Bir gecede karar verdik. Ertesi gün işlemleri yaptırdık, çok basit ve sade biçimde evlendik. Biz çok aşık olduk.

* Siz sık sık Ferhan Şensoy hakkında hissettiklerinizi dile getiriyorsunuz. Onun ağzından ise sizinle ilgili tek bir kelime bile duymadık şimdiye kadar.
İşte sorun da bu ya zaten, tek kelime etseydi bu noktalara gelmeyecektik. Yani bütün aşklarını yazdı mesela ama beni yazmadı. Ben herkes için onun dünyasında kapalı bir kutuyum. Benim hakkımda hiçbir şey söylemedi. Bana çok şiir yazmıştır yazmıştır ama dışarıya asla lanse etmedi.

* Niye?
Benim için yazdığını düşündüğü oyunlar örneğin "Şu an mutfaktayım". orada benim hareketli dünyamı yansıttı beni değil. Dediğim gibi beni belki başka bir yere koydu, bilemiyorum.

* "Hayatına giren bütün kadınları yazdı beni yazmadı" diyorsunuz. Şimdi yazmasını ister miydiniz?
Hayır, o kadınlardan biri olmak istemiyorum.

* "Beni başka bir yere koydu" dediniz, ne demek bu?
Yani beni çocuklarının annesi konumuna koydu. Daha anaç bir şekle soktu. Aslında benim yanlışım da bu oldu. Onun hayatındaki herşeyi üstlenen, kolaylaştıran bir pozisyona geçtim işin sevgili tarafı unutuldu. Ben de unuttum zaman içinde. Ama bir gün ilişkinin bu tarafına çok ihtiyaç duyduğumu hissettim.

BEN SONRADAN GELDİM
* Hastalandığınız zaman mı?

Evet. Ben Ferhan yazıyor, yaratıyor diye onun hiçbir problemle uğraşmasını istemedim. Bir adım geride durdum hep. Çocuklar konusunda bile "O yapmasın aman herşeyleriyle ben ilgileneyim" dedim. Aslında bunların hiçbirini o istemedi ben kendi kendime yaptım. Çünkü o tiyatro Ferhan'ın tiyatrosuydu. Ben sonradan geldim. Ferhan o tiyatroyu yaratmak için ömrünü, evliliğini, çocuğunu, herşeyi bir kenara koydu. Tiyatrosuna çok önem verdi.

* Peki siz olmasaydınız tiyatronun bugününde bir değişiklik olmaz mıydı?
Olmazdı, Ferhan mutlaka ilerlerdi. Çok hak eden bir insan.

* İnsan bir gün aşık olup evlendiği kocasının artık sevgili pozisyonunda olmadığını fark ettiğinde ne hisseder?
Tek bir şey söylemek istiyorum. Ferhan'ın yazdığı kitapların sayfalarında benim yalnızlığım gizlidir. Aramızda birşeyler hep eksik kaldı.

* Boşanmanızın sebebi eşinizin sizi aldatması mıydı?
Hayır kesinlikle ayrılık bununla ilgili bir şeyden dolayı değil. Ferhan çok duygusal bir insan ve ben bazen kışkançlıklar yaşamış olabilirim. İnsan durup dururkun kıskanmaz tabii. Benim birşeylerden rahatsız olmam için işlerin mutlaka fiziksel boyuta gitmesi de gerekmez. Bunu kadın olarak gözlemleyebilirsiniz, sevdiğiniz erkeğin gözünde görebilirsiniz

ALDATILMAYI AŞTIM
* Böyle bir aldatma işin içinde seks olmasından daha ağır değil mi?
Daha ağır tabii. Ben de yaşadım, herkes de yaşıyor. Ben bir takım şeyleri çok hazmetmiş bir insanım. Ben bir takım şeyleri görmediğim için bu ilişki bu kadar uzun sürdü. Zamanı geldi, üç maymunu oynadım. Eşimin beni aldattığını açıkladığımda böyle pat diye söylemedim televizyondaki programda, konu oraya gelmişti. Aslında ben çok kontrollüyümdür Bunları çoktan aşmıştım, geçmiştim.

* Aşmak ne demek? Aldatılmak nasıl aşılır?
Yani artık önemsemiyordum. Belki aşmaktan kasıt o. Yani daha olgunlukla, tevekkülle karşılar hale gelmiştim.

* Biraz mecburiyetten herhalde.
Tabii, kırılıyorsunuz..

* Peki siz eşinizi aldatsaydınız, o olgunlukla karşılar mıydı?
Karşılamazdı. Asla. Zaten tek vurguladığı şey buydu.

* Madem bir şeyleri aşmıştınız niye boşandınız?
Ferhan'ın üzerine basın çok gitmeye başlamıştı. Belki biz de böyel bir ayrılmayı gerçekleştirmek istemezdik ama her gün mikrofon uzatıp "Boşanıyor musunuz?" diye soruyorlardı. Bunun üzerine Ferhan istedi boşanmayı. Aslında imzayı bozmadan götürebilirdik ama... Ben de ayrılmayı istedim tabii. Doğumgünümden bir gün önce boşandık.

* Niye yalnız gittiniz duruşmaya?
Ferhan gelmek istemedi. Sonra beni aradı "Ne oldu?" diye sordu.

* Ne hissettiniz?
Böylesine medeni bir şekilde gerçekleştiği ve bir dostumu kaybetmediğim için kendimi şanslı hissettim.

* Hayatlarınıza başka aşklar girdiğinde dostluk kalacak mı?
Ben aştım, ona mutluluk diliyorum. Benim sevgilim olursa Ferhan ne düşünür? Işte onu bilemiyorum, zaten onun duygularını biliyor olsaydım boşanmazdım. Herşey bir tarafa bizim için çocuklarımız önemli. Çocuklarımızı buna iyi hazırladık. Onlar bizim dost olmamızdan, görüşüyor olmamızdan çok mutlular.
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Polis borç için dehşet saçtı
 İkizleri unutmadı
 'Zerda'nın konağı gibi dekore edin!
 Aşkın gözü körmüş
 Alkollü şoför akşam yemeğini zehir etti
 Kötümserler kazanıyor
 Uzman çavuş eşi ve oğluyla kazada öldü
 Sokağa bırakılan talihsiz bebeklere hemşire şefkati
 Kar ve buzlanma 7 cana mal oldu
 Hamileyken ton ve kılıç balığı yemeyin
 Kanseri yenmek için bol bol kiraz yiyin...
 Eylemli pazar
 Sabreden başkan muradına ermiş
 Zorla girdiği yarışmada Altın Ayı ödülü kazandı
ERGUN BABAHAN
Yolumuz açık
Türkiye yolunu 200 sene önce çizmiş ve bu...
ERDAL ŞAFAK
Dostluk sınavı
Sözünü esirgememesiyle tanınan Alman...
AHMET HAKAN COŞKUN
Üç film birden
Soğuk, karlı bir cumartesiydi.. Bol...
MEHMET BARLAS
Enflasyon muhasebesi, galiba ek vergiler doğurmaya...
ÖMER ÇELİK
Küresel güvenlik mantığının demokratikleşmesi
Dünyanın...
SAVAŞ AY
"Altın Ayı"lık var senin hamurunda!..
Mesleğe Bedii Faik...
REFİK DURBAŞ
Kimse değişime direnmesin
Ulusal Kurtuluş Savaşı ile...
ÖMER LÜTFİ METE
Hak gütme ahlakı ve TÜPRAŞ
CHP'nin 28 Mart sandığına...
Ahmed'den önce Ahmed'den sonra 3-1
Ahmed'den önce Ahmed'den sonra 3-1
Beşiktaş, Denizli karşısında 1-0 geri düştü. A.Hassan'ın girmesiyle...
Savaş ve barış
Savaş ve barış
Rumen hoca forvette İlie-Sinan ikilisiyle başladı. 33. dakikada...
Zirvedekiler sevgililer gününü böyle kutladı
Zirvedekiler sevgililer gününü böyle kutladı
Sezer ve Özkök yıldızlar gecesinde
Cumhurbaşkanı Ahmet...
Erdoğan ve Baykal 'mutlu' bir günde
Erdoğan ve Baykal 'mutlu' bir günde
Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu, rekortmen halterci Halil...
Yine Türk işi facia ama yer Moskova!
Yine Türk işi facia ama yer Moskova!
Moskova'daki, 800 kişi kapasiteli Transvaal yüzme havuzu ve su...
Dernek ve vakıf sorunu çözülemiyor
Dernek ve vakıf sorunu çözülemiyor
Bazı dernek ve vakıfların suistimalleri ve 'zorla bağış' uygulamaları...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.