|
|
|
|
Darısı UEFA'ya
Ligin flaş ekiplerinden Denizlispor ile ligin iyi top oynayan ancak iyi sonuçlar alamayan Gençlerbirliği, telafisi olmayan kupa maçında karşı karşıya geldiler. Karşılaşmaya her iki takım da yüksek tempoyla başladı. Ancak organize ataklar geliştiren taraf Gençlerbirliği'ydi. Orta alanda iyi pres yapan, oyunu kenarlara açıp topu ceza alanı içine gönderip Denizlispor defansını karıştıran Gençlerbirliği'nin, bu düşüncesi başarılı oldu. Maçta her iki takım futbolcularının da sert oynamasını, kaybedenin elenmesine bağlıyorum. Gençlerbirliği'nde sağda Ali Tandoğan, Serkan; solda ise Filip iyi top kullandılar. Özellikle Serkan, orta alandaki dağıtıcılığı, rakip Denizlispor'un oyun düzenini bozması ve de ilk golü atmasıyla takımını rahatlatan futbolcu olarak güne ismini yazdırdı. Denizlispor rakibi karşısında sakin futbol yerine sinirli hareketlerle kendi kendilerinin yenilmesine neden oldu. Elbette bu maçtan bir galip çıkacaktı. Oyunu kendi istediği gibi yönlendiren Gençlerbirliği ismini yarı finale yazdıran ekip oldu. Denizlispor, ligde şu anda 4. konumda. UEFA şansı var. Yani Avrupa Kupaları'na katılma umudunu sürdürüyor. Geçen sene UEFA Kupası'na katılan ancak ligde iyi tablo çizemeyen Gençlerbirliği kupayı kazanıp yine Avrupa Kupaları'na katılmak istiyor. Bu inançla sahaya çıktıkları da belliydi. İki takım da iyi mücadele etti ama orta alanda çok top kaybettiler. Gençlerbirliği'nde Veysel'in attığı gol öncesi Mustafa Özkan'ın kaleciye yaptığı hareket fauldu. Ancak Metin Aydoğan, yardımcısının da onayıyla golü geçerli saydı. Bu Gençlerbirliği'nin galibiyetine gölge düşürmesin. Daha akıllı oynayan ve oyunu istediği gibi yönlendiren başkent ekibi istediği sonucu aldı. Bu sonuç, ligde Galatasaray maçı öncesi, UEFA'da da Parma maçı öncesi büyük bir moral kazancı olurken, futbolcular da kendilerine olan güvenlerini kazandılar. Her iki takımın da yolları açık olsun.
Ali ERDOĞAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|