kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
  » Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hayatta en önemli şey bir aile olmak
Evde tüm kararlarda baskınım

Hülya Avşar, evindeki yaşamını anlattı: "Aile ile ilgili kararlarda ve Kaya ile olan ilişkilerimde, ben çok baskınımdır. Onun dışında Kaya'nın Karadenizliliği ortada. Bazen hazırol vaziyette hepimiz Kaya'nın karşısında dururuz."




***

Hayatta en önemli şey bir aile olmak

Hülya Avşar insan ruhunun dinlendiği en güzel limanı evini anlatıyor: Öncelik anne baba ve çocuktan oluşan bir aile. Sonra disiplin, düzen ve kurallar gelir.

AKŞAM saatleri... Şovundan çıkıp gelmiş ve bir anda bir başka kimliğe bürünmüş. O artık evinin kadını Hülya... Üzerinde rahat bir kıyafet, şömine başında odunları tutuşturmaya çalışıyor. Akşam yemeği hazırlıklarını soruyor. Birazdan herkes akşam yemeğinde masada buluşacak. Ailenin olmazsa olmazlarından biri bu. Benim de istediğim tam bu işte... O ışıl ışıl kadını evinde, kendi doğal hayatının içinde 'fotoğraflayabilmek.' Gerçi hem Hülya hem de Kaya evde 'kapalı' olma konusunda son derece titizler. Bu röportaja da zaten öyle olay başlıklar çıkartalım diye başlamadık. En basit ifadeyle onların 'ev hallerine' konuk olmuş bir arkadaş gibiydik... Buyrun, Türkiye'nin en ışıltılı kadını Hülya Avşar'ın evindeki en yalın haline...

* Ailede senin baskın kimliğin ön plana çıkıyor. Herşey senin kontrolünde gibi. Yanılıyor muyum?
Öncelikle bir kişinin her şeyi üstlenmesi gerekiyor. Bunun doğru bir şey olduğunu iddia etmiyorum ama maalesef böyle. Baskın değil ama fedakar ve toparlayıcı olduğuma inanıyorum. Ama toparlayıcı ve fedakar taraf sonuçta baskın oluyor. Çünkü karşı tarafın ona söyleyecek hiçbir sözü kalmıyor.

* Eşinle ilişkinde de böyle olduğunu söyleyebilir miyiz?
Kaya ile olan ilişkimde baskınımdır. Ama ev ve aile ilişkisinde. Onun dışında Kaya'nın Karadenizliliği apaçık ortada. Bazen hazırol vaziyette hepimiz karşısında dururuz. Ancak önemli kararlarda muhakkak ben baskın çıkarım. Düşüncemi söylerim, o da benim düşünceme inanır. Ben kurallar üzerinde yaşayan bir insanım. Disiplin, düzen, kural olmalıdır insan hayatında. Fazla laubalilik olmamalıdır. Ve herkesin arasında, en yakın dostunla bile bir mesafe olmalıdır.

HER ŞEYDE DÜZEN...
* Karı-koca ilişkinizde de bu mesafe var mıdır?

Bizim kadar mesafeli evli çift çok azdır diye düşünüyorum. İkimizin de ev içinde ayrı hayatları vardır. Doğal olarak mesafe oluşuyor bu şekilde. Bunun dışında tam bir aile düzenimiz olduğuna inanıyorum. Eskiden yemek saati düzenimiz yoktu. Ben de sürekli sabah ve akşamları Zehra ile birlikte masaya oturmamız gerektiğini söylüyordum. Kaya'ya kabul ettirmek uzun zaman aldı. Ama artık sabahları da, akşamları da birlikte yemek yiyoruz. Kaya'nın spor saatleri değişti. Bu konularda kavga çıkarırım. Çünkü kız çocuğu büyütüyoruz ve Zehra'nın gelenek ve göreneklere uygun büyümesini istiyorum. Ben de öyle büyüdüm. Bu modern çağa ayak uyduramıyorum. Çocuk sabah evden çıkacak, babanın akşam kaçta geldiği belli olmayacak, gece herkes eline bir tepsi alıp televizyon karşısına geçip yemek yiyecek, dakika başı o mutfak işleyecek, öldürürüm alimallah. (gülüyor) Herşeyin bir düzeni olmalıdır. Sabah ve akşam yemeği beraber yenmelidir... Aile ortamı olacak.

* Çok büyük bir evde yaşıyorsunuz. Düzen nasıl işliyor? Bu kadar insanla yaşamak da kolay bir şey olmasa gerek?
Çok bir şey yaptığım yok. Bir asistanım var. Ben haftada iki-üç kez evi kontrol ederim. Deliklere deşiklere bakarım, en küçük bir toz görürsem ona sorarım. Dolayısıyla o her şeyi benden önce kontrol eder. O yüzden bir sorun çıkmıyor. Bu tamamiyle bir organizasyon. Her şey böyle tıkırında yürüyor. Herkesin bir görevi var. Mutfaktakiler, temizliğe bakanlar... Güvenlik, Zehra'nın ablası. Biraz kalabalığız galiba. Ama başka türlü bu evde işler yürümez.

YARATIRIM VE...
* Son günlerde bütün gazetelerde yeni araban ve sen varsın. Trend yaratıcı olduğuna inanıyor musun?

İnanıyorum. Bunu Hülya Avşar olduğum için değil, yaşadığım şeylere dayanarak söylüyorum. Yaratıyorum ve yarattığım şeyin zararını kendim görüyorum. Çünkü benim çok zevk aldığım bir şey çok çabuk çoğalıyor ve bir süre sonra beni rahatsız ediyor. Diyeceksin ki, 'sendeki mutlaka tek mi olmalı?' Hayır tek olmalı diye bir şey yok ama çok da ayağa düşmemeli. Her şey kalitesinde olmalı. Porche artık taksi gibi oldu. Porche bana şöyle bir imaj veriyordu: 'Ben zenginim ve Porche'um var' gibi bir havaya bürünüyordum o arabaya bindiğim zaman. Bu bir süre sonra bana çok çirkin gelmeye başladı. Gösteriş yapıyorum gibi geldi ve beni rahatsız etti. Sonra bu arabayı gördüm ve çok beğendim. Porche'u orada bırakıp eve bu arabayla döndüm.
DİĞER MAGAZİN HABERLERİ
 Hızına yetişilmiyor!
 Arkadaş mı sevgili mi?
 7 haftalık hamile...
 Çılgınlar kulübü
 Miami'de ikinci balayı
 Siyah giyen adamlar
 atv 19.45
"Spor Haberleri"
 atv 19.50
"Ekmek Teknesi-tekrar"
 Show TV 19.30
"Ana Haber Bülteni"
 Show TV 20.15
"Spor"
 Star 19.30
"Ana Haber"
 Star 20.10
"Spor"
Başbakan Erdoğan ABD'den döndü
Başbakan Erdoğan ABD'den döndü
Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD dönüşü Atatürk Havalimanı Devlet...
Abdullah Gül: Kuzey Irak'taki patlamalar üzüntü verici
Abdullah Gül: Kuzey Irak'taki patlamalar üzüntü verici
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Erbil'de IKDP ve IKYB...
İşte milli eniştemiz
İtalya'nın yeni Büyükelçisi Marsili, bugün Ankara'da göreve başlıyor.
Varoşlarda dere kenarları kurban kanıyla yıkandı
Uyarılara ve para cezalarına rağmen bayramın ilk gününde kanlı kurban...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.