kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Irak ve tarihin sonu (II)

İngiltere, Fransa, ABD ya da başka bir gücün sınırlarının ötesinde bir yerde yeni bir siyasi yapı kurmaya giriştiği her durumda, kendi siyasi modelini oraya götürdüğü bilinen birşey. Herkes en çok kendi modelinden memnun olduğuna göre, bir başka yerde istikrarı kurmak için kendini referans alması alması doğaldır. Bu ve başka göstergeler ortaya koyuyor ki, şu ya da bu vadede Irak'taki 'yönetim modeli' gevşek ya da sıkı bir 'fedarasyon' olacak. Bunun idari bölünmeyi ya da etnik yapıları esas alıp almayacağı ise daha çok tartışma götürecek. Belli ki, ne Irak'ın 18 idari bölgesini temel alan bir yapılanma, ne de Kuzey'de Kürt, ortada Sünni, güneyde Şii esasına dayanan keskin bir bölünme, 'yeni Irak'ın yönetim modelini mutlak biçimde bire bir belirleyecek. Daha karma bir modele doğru evrilecek tartışmalar.

***

Bu noktada Türkiye'nin tek bir stratejiye dayanması ve beklentilerini sadece 'kırmızı çizgiler'le ifade etmesi etkili olmayacak bir yaklaşımdır. Türkiye'nin kendi iç düzenine ilişkin 'kırmızı çizgiler'i olması doğaldır, fakat iç düzene ilişkin kesin çizgilerin dış politikaya ve sınırlarımızın ötesine de bire bir 'kırmızı çizgiler' olarak uzatılması sonuç almayacak 'düz' bir stratejidir. Önemli olan, Türkiye'nin kendi iç düzenine dönük 'kırmızı çizgiler'ini korumak için dışarıda hangi seçenek yelpazesini üretmesi gerektiğidir. Ayrıca, bir dış politika olayına sadece iç çizgileri korumaya 'indirgenmiş' olarak bakmak da müthiş bir güvensizlik işaretidir. Bu bakımdan iç kırmızı çizgilerin korunması ve diğer dinamikleri yönetmek için, dışarıda bunları biçimsel olarak ifade eden 'kırmızı çizgiler' değil, içeriklerini koruyan 'gri çizgiler' çizilmek zorundadır. Bugün Irak'ın tek mutlak hakimi durumundaki ABD'nin bile geleceğe dönük kes(k)in çizgiler çekemediği unutulmamalıdır Türkiye'nin Irak'taki 'federasyon' tartışmalarını kendi yaklaşımının mutlak karşıtı gibi algılamaktan uzaklaşması, işin başlangıç noktasıdır. Pekçok yorumcunun yanlış bir biçimde ileri sürdüğü gibi 'federasyon modeli', Irak'ın toprak bütünlüğünün mutlak zıddı değildir. Tam aksine, 'federasyon' dünyanın pekçok yerinde, 'zor siyasi statüler içinden toprak bütünlüğü çıkarma'nın bir yöntemidir. Irak gibi yerel dinamikleri çok karmaşık ve güçlü bir ülkede, ABD bile yukarıdan aşağı bir modeli giydirmekte güçlük çeker, bu yapılsa bile işlemesi mümkün olmayabilir. Bu bakımdan, istikrarlı bir Irak fikrinin şemsiyesi altında, mümkün ve işleyebilecek modellerden biri ortaya çıkacaktır. Türkiye gelişmeleri izlerken, baştan keskin yaklaşımlar ifade etmek yerine, mümkün seçenekler içinde hangisi öne gelirse, kendi siyasi beklentilerini o mekanizma içinde varetmenin yolları konusunda dinamizm üretmelidir.

***

Bu noktada Türkmen konusu çok kritiktir. Geçmişte yaşananlar, Türkiye'nin Türkmenler'e dönük koruyucu yaklaşımının artarak sürmesi gerektiğini gösteriyor. Önemli olan bunun yöntemleridir. Bugün yöntem olarak, Türkmenler Irak'ta Türkiye'nin 'kılcal damarları'na kadar belirlediği bir politikanın temsilcileri olarak görüldüğü ve öyle hareket ettiği sürece etkili olamayacaklardır. Esas olan ise, Türkmenlerin Irak merkezi otoritesi içinde etkili bir unsur olmasıdır. Türkiye'nin yararına olan da budur. Türkmenlerin Irak içinde salt bir 'Ankara platformu' gibi görülmesine yol açan yöntemler, Türkiye için de, Türkmenler için de verimli olmamaktadır. Türkmenlerin Irak'ta Ankara ile paralel düşen yaklaşımlardan ibaret bir siyasi varlık olarak görülmesi, Irak içindeki etkilerini zayıflatmak için kullanılmaktadır. Esas olan Türkmenlerin 'yeni Irak' temelinde etkili tezlere sahip olmalarıdır. Bu zaten kendiliğinden Ankara ile dolaylı bir 'sinerji' yaratacaktır.

***

Öte yandan Türkiye'nin tezleri ifade edilirken, bunun, Irak'taki Kürtlerin siyasi talepleri ile baştan çatışan bir kurgusu olduğu izlenimi çok vurgulu oluyor. Böylece Türkiye, yeni Irak'ın en etkili unsurlarından biri ile köprüleri baştan attığı izlenimini veriyor. Realpolitik açıdan en büyük yanlışlardan biri budur. Daha esnek bir politika ile Türkiye'nin yeni Irak'ta Kürt unsurlar üzerinden de etkili olmaması için hiçbir sebep yoktur, tam aksine bu konuda avantajlar vardır.

***

Irak sadece Irak'tan ibaret değil. 'Yeni Irak', savaş öncesi dünya düzeni açısından 'tarihin sonu'nu ifade ediyor. Yeni Irak'a tek bir strateji ile bakan tüm tezler, sadece 'tarihin sonu'na eklemleniyor. Hem 'tarihin sonu'nun parçası olmamak, hem 'yeni Irak'ın yapılanmasında etkili olmak, hem de ABD'yi daha makul politikaların düzlemine çekmek için girilen yeni ortama doğru stratejilerle yaklaşmak gerekiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Jeo-politik ve siyasi değer üretimi   / 09-01-2004
 Bir yol haritası olarak Türkiye   / 07-01-2004
 Jeo-politik mirasyediliği ve yönsüz değişimciliği aşmak...   / 05-01-2004
 Denge, ahenk, hayat...   / 04-01-2004
 Kendisi kalmak, dünyalı olmak...   / 02-01-2004
 Kendini aşmayı öğrenmek   / 31-12-2003
 Toplumsal akılla barışmak...   / 29-12-2003
 Irak ve tarihin sonu (II)   / 28-12-2003
 Irak ve tarihin sonu (I)   / 26-12-2003
 Yüksek siyaset   / 24-12-2003
MEHMET TEZKAN
Erdoğan AKP'nin siyasal kimliğini açıkladı
BAŞBAKAN...
EMRE AKÖZ
'Şu İstanbul'un kızları Çita maymununa...
UMUR TALU
Boşluğa mı, boşluktan mı düştüler?
İki genç kızın...
MUHARREM SARIKAYA
Erdoğan'ın kimlik savaşımı
Başbakan Recep Tayyip...
MEHMET BARLAS
Futbolda da, siyasetteki gibi düne dönük...
"ÜZGÜNÜM"
İkinci görev süresinin bitmesini beklemeyen İspanya Başbakanı Aznar,...
Sen oğluna hiç destek olmadın
Yorgo siyasete girdiğinde, eminim ki senin oğlun olmanın faydası...
BURAYA KADARMIŞ
BURAYA KADARMIŞ
Avrupa elemelerinde fırtına gibi esen Türkiye, finalde Almanya önünde...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.