kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Keşke... Keşke...

Kuzey Kıbrıs'ta Annan Planı ile başlayan kamplaşma, seçimden sonra daha da kaygı verici boyutlara geldi. Üstelik sinirler iyice gergin. Öyle gergin ki, bir kıvılcım yangına dönüşebiliyor. Tıpkı yılbaşı gecesi görüldüğü gibi. KKTC'de trafo arızalarının yol açtığı elektrik kesintileri bir süredir yaşamı olumsuz etkiliyor. Yılbaşı gecesi Lefkoşa'da belediyenin öncülüğünde düzenlenen kutlamalar için Atatürk Meydanı'nda 6-7 bin kişi toplandı. Tam konser sırasında elektrikler kesilmesin mi? Topluluk çileden çıktı ve "Denktaş istifa" sloganları atmaya başladı. CTP'li Belediye Başkanı Kutlay Erk de "Lefkoşa'yı karanlıkta bırakan Denktaş, Girne'de ışıklar altında eğleniyor" diyerek öfke alevlerine benzin sıktı. Tabii Denktaş çileden çıktı; çağırdı Erk'i makamına ve basın mensuplarının önünde esti gürledi: "Bu böyle devam edemez. Bir elektrik kesintisini Cumhurbaşkanı'na atfedecek kadar öfke ve kin dolu olanlar bu memlekete hizmet edemezler. Taş düşse, dolu yağsa, Denktaş'a yüklüyorsunuz. Yeter artık..." Erk de altta kalmadı: "Kamu yönetimi, devlet bir bütündür. Biz öyle görüyoruz. Buraya beni değil, Enerji Bakanı'nı çağırmalıydınız..." Bu sözlerle, Denktaş'ın seçim kampanyası boyunca tekrarladığı "Hükümetin kefiliyim" sözlerini ima ediyordu... Denktaş ile hükümeti kurmakla görevlendirdiği CTP lideri Mehmet Ali Talat arasındaki ilişkiler de bundan farklı değil. İşte son atışmaları: Talat: "Denktaş 'Benden sonra tufan' mantığıyla her şeyi yakıp yıkıyor. Türkiye'nin kuyusunu kazmaya çalışıyor. Böyle bir Cumhurbaşkanı'nın olması büyük talihsizlik." Denktaş: "Talat başbakan olmaya hazırsa, öncelikle kendini Denktaş fobisi ve kompleksinden kurtarması gerekir." Henüz bir arpa boyu bile ilerlemeyen hükümet kurma çalışmaları uzadıkça, üstüne üstlük Türkiye'den beklenen işaret geciktikçe, gerginliğin daha da artacağı ortada.

İki öneri ya da beklenti
Ankara, adadaki böyle bir ortamda Kıbrıs için kader toplantılarına hazırlanıyor. Önce yarın Bakanlar Kurulu'nda Dışişleri'nin, "Annan Planı'nda revizyon önerileri" görüşülecek. Bunu, tarihi henüz belirlenmeyen Cumhurbaşkanı Sezer başkanlığında hükümet ve Genelkurmay yetkililerinin katılacağı, bir bölümüne Denktaş ile KKTC Meclisi'nde temsil edilen 4 parti liderinin de alınacağı devlet zirvesi izleyecek. Ondan sonra da MGK var. Keşke zirveye Ana Muhalefet Partisi Lideri Baykal da çağrılsa... Böylece KKTC'den iktidar-muhalefet ayırımı yapılmadan tüm liderler davet edilirken, Türkiye'yi sadece iktidarın temsil etmesiyle doğacak eksiklik önlenir. Ayrıca "Ulusal dava" olan Kıbrıs sorununda "Ulusal uzlaşma" tablosu yaratılmış olur. Hem sonra sadece Cumhurbaşkanı, hükümet ve Genelkurmay'ı biraraya getirecek değerlendirme zaten MGK'da yapılmayacak mı? Gelen bilgilere göre, zirvede Başbakan Erdoğan'a asker kanadından somut ve kritik bir soru yöneltilecek: "Tamam, Annan Planı temelinde çözümü Türkiye kabul etsin. Peki karşılığında AB'nin tarih vermesi garanti mi? Ya örneğin Güneydoğu gibi yeni bahaneler öne sürülürse ne yapacaksınız? Alternatif bir seçeneğiniz var mı?" Yine keşke diyoruz, bu zirveden önce imkan olsa da Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Gül'le birlikte, AB'nin anahtarı Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Almanya Başbakanı Schröder ve İngiltere Başbakanı Blair'i ziyaret edip ağızlarını yoklasa... Hatta "Biz Kıbrıs'ta çözüme evet diyoruz, siz de Türkiye'ye tarih vermeye evet diyor musunuz" diye açık açık sorsa. Keşke... Ne dersiniz, olabilir mi acaba?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ulusal değerler   / 03-01-2004
 Dolardaki düşüşten korkmalı mı?   / 02-01-2004
 Yılların adamı   / 01-01-2004
 Yıl biterken tablo   / 31-12-2003
 Onur mu, girdi mi?   / 30-12-2003
 Başbakan ve müsteşarı   / 29-12-2003
 Bir bu eksikti   / 28-12-2003
 2004'ün en önemli hedefi   / 27-12-2003
 Marslılar ile Venüslüler   / 26-12-2003
 CHP'ye teşekkür   / 25-12-2003
ERDAL ŞAFAK
Keşke... Keşke...
Kuzey Kıbrıs'ta Annan Planı ile...
MEHMET BARLAS
Geçmişe dönük yaşamak bizi perişan ediyor!..
Bana göre...
HINCAL ULUÇ
Anahtar.. Bu ne anahtar sözcüktür, yaşamda..
Anahtar...
MEHMET TEZKAN
Gazeteci doğan gazeteci ölür..
Bir telefon, insanın...
SAVAŞ AY
RTÜK'ün işi de zor be abicim!..
İş güç üzerine yapılan...
REFİK DURBAŞ
Suçumuz okumak mı?
Binlerce üniversite mezunu işsizden...
NEŞTER VURULDU
NEŞTER VURULDU
İkinci başkan Dürüst, sabah idmanı öncesi Bülent, Arif, Hakan Ünsal...
Geri dönersem ağla anne !
Geri dönersem ağla anne !
Galatasaray'ın Karşıyaka'dan transferi Emrah, İstanbul'a giderken...
Bush'tan başbaşa yemek daveti
Bush'tan başbaşa yemek daveti
Erdoğan, Bush'la ikili görüşmeden sonra öğle yemeği yiyecek. Protokol...
Bakan Babacan: Güzel yarınlar artık hayal değil
Bakan Babacan: Güzel yarınlar artık hayal değil
DİE tarafından dün açıklanan fiyat artış hızlarının Türk...
Trilyonlar Yeşim Hanım'ı bozmadı
Trilyonlar Yeşim Hanım'ı bozmadı
Herkes onun zengin olduktan sonraki halinde olmak ister. Ancak o yine...
Türk halkı en çok Sabah'a güveniyor
Türk halkı en çok Sabah'a güveniyor
2003 yılının en güvenilir ve en başarılı gazetesi Sabah...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.