Bayhan'dan uyuşturucu itirafı

Bayhan'ı herkes tanıyor artık. Pop Star olur mu bilinmez. Lâkin önlene(bilir)mez yükselişinin tılsımı memleket ahalisinin iki dudağı; daha doğrusu iki kontörü arasında şimdilik. Peki ya sonrası... O konuda rivayet muhtelif. "Kalıcı olur" diyen de var "gidicidir" diyen de. Müneccimlik yapmayalım da, bizzat kendisinden öğrenelim "yarın" kaygısını. Bu arada yaman itiraflarını da bir bir dinleyelim kendi ağzından. Kimmiş, neler yapmış, kimi sevmiş, ağır hastalığı ve müptelası oldukları nelermiş.

Bayhan'ın sevgilisi kim?
- S.A: Madem ki aradın. "Sana anlatacağım şeyler var Savaş Abi. Beni ancak sen anlarsın, sen anlatabilirsin gerçeğimi halka" dedin, anlat bakalım. Neymiş bakalım Bayhan'ın gerçeği. - Bayhan: Abi ölenin anası anadır işte. İçindeki ateşi ondan başkası anlayamaz. Ama ben o çocukla, yeğenimle yani aynı tastan su içmiş aynı yastığa baş koymuşum evveliyatta. Aramızda ne miras, ne namus davası yoktu ki. - Bunları her yerde söylüyorsun. Gerçekler dediğin ne?.. - İçimdekileri ifade edebilsem neler neler söyleyeceğim bir bilsen abi. Kendi kendimle kaldığım zaman çok güzel anlatıyorum kendime. Ama konuşma kabiliyetim de çok fazla olmadığı için diyaloglarım zayıf. Şu zamana kadar yaşantımdan kaynaklanan sebeplerden dolayı eğitimim de yok. 5 yaşında annem öldü. Ailevi bir çatı altında büyümedim ben. Aile terbiyesi görmedim. Değişik insanlar gördüm etrafta hep. Ta 11 yaşıma kadar Almanya'da kaldım zaten.

Esrara nasıl alıştı?
- Bayhan bana dürüstçe söyle. Sen herhangi bir uyuşturucu madde filan kullanıyor musun? - Hayır abi. 97'den beri yeminliyim. Sigara dahi içmiyorum. - Yani 97'den önce ne vardı? - Abi 97'ye kadar alkol ve sigara vardı. (duraksıyor ve titereyen bir sesle) Hap dersen onu kullanmadım. Çünkü hapın veya buna benzer maddelerin her türlü delikanlıyı bozduğunu iyi biliyordum. Açık konuş Bayhan. Nasılsa ortaya çıkıyor sonradan bazı şeyler. Ne kullandın sen? - Abi açıkçası esrar konusunda bazı istisnai deneyimlerim oldu yani

Cezaevi günleri
- Cezaevinde mi kullandın esrarı? - Abi arkadaş ortamından kaynaklandı diyelim. Dışarıdayken oldu yani bu esrar işi. Daha sonra... Yani ... Yani evet cezaevinde de kullandım esrar. Ancak alışkanlık yapmadı. Alkole de çok erken yaşta başlamıştım. Ama dedim ya bıraktım tabii.

Zor mu oldu bırakmak?
- Abi zor oldu ama ahdettim. Büyük mücadele verdim. Bir eğitimim de olmadığı için o konuda da karar aldım, söz verdim kendime. Önüme gelen her kitabı okumaya başladım. Kendimi kitaplara verdim yani.

Çok dindarım ben
- Nasıl kitaplara?
- Çok okumaya başladım yani. Çok kitap okudum. - Ne kitabıydı onlar. Mesela son okuduğun kitap ne? - Abi bir meslek sahibi de olmadığım için daha çok dini kitaplar okudum. Din üzerine yani. - Kimlerin kitaplarıydı onlar. Yazarları, kitap adları ne Bayhan? - Abi dahja çok Kur'an-ı Kerim'in Türkçe mealleri. Bir de edebiyat konularındaki kitapları işte...

Sevgilim nereli
- Senin hayatında sevdiğin, yavuklum dediğin, sevdam dediğin biri yok mu evladım? Bir yürek ortağı icabında hayatını parıldatır insanın. Var mı böyle bir aşkın, tutkun? - Abi şimdi... Yani nasıl söyleyeyim var elbette. Çok sevdim de ulaşamadım. Kız da bunu yeni yeni öğreniyor. - Ne yani platonik bir aşk mıydı seninki? - Anlamadım abi. - Yani kızın haberi bile yoktu öyle mi? - Evet yani ... Şimdi öğreniyor yavaş yavaş. - Nerede bu kızımız; Adana'da mı İstanbul'da mı? - Eskişehir'de abi. - Bayhan hadi yarışmadan elendin diyelim. Kızı gidip Allah'ın emriyle istesek ne diyeceğiz babasına. Bir işin var mı senin. Bir altın bileziğin?

Tüpçüde çalışmıştım
- Abi ben aşçılık yapmaya kalkıştım ama bu yarışma çıkınca durdu. Yani yapabileceğim şey oydu benim - Daha önce ne iş yaptın peki? - Ben askerden önce İstanbul'da namus ve adalet çerçevesi içerisinde her türlü işi yaptım. - Ne onlar mesela neler yaptın? - Mesela o yuvarlak tatlılardan sattım abi. Tezgâhım vardı. Camekanlı tezgâhlar oluyor ya hani el arabasıyla. İşte onlarla Eminönü'nde, Sultanahmet'te tatlı sattım. Beni tanırlar oranın esnafı. - Başka?.. Başka işler de yaptın mı? - Tüpçüde de çalıştım abi. Tüp takıyordum evlere, iş yerlerine filan. Sonra Laleli'de hamallık demeyeyim de hani Ruslar filan geliyor ya. Onların bavulları, kutuları, ticaret malzemelerini filan taşıma, yükleme işleri gibi işler. Kargo işi yani. Yunanistan'a Yugoslavya'ya... - Hedefin ne peki? - Benim amacım birinci olmak, Pop Star olmaktan çok insan olmak. Şu anda sesimin yarısını bile kullanamıyorum sağlık nedenlerinden dolayı.

Hastalığı ölümcül mü?
- Ne oldu geçmiş olsun, ne sağlık problemin var? - Ciğerlerim abi. Büyük sorun var ciğerlerimde. Kötü bir yaşantı sürdüm ya ciğerlerim perişan olmuş. - Kontrol ettirdin mi? Doktorlar baktı mı evladım? - Baktılar abi. Daha önce baktırdım ciğerlerinde lekeler var dediler. - (ağlayacak gibi oluyor)Tedavi olmazsa ... Öyle yani... Anlıyorsun. Şimdi şu işler bitse yine gidip baktıracağım. - İhmal etme sakın. İhmale gelmez bu sağlık işi. - Elbette abi. - Nereliydin sen Bayhan? - Adanalıyım abi. Adana Akkapı Mahallesi... Ayrıca sorumluluklarımın da farkındayım artık. Beni seven ve güvenip destekleyenlere karşı sorumluluklarım var. Onların yüzünü kara çıkartmamam lazım abi.