kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
  » Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Alışveriş yapmak tıpkı sevişmek gibi
Tedavi olmalıyım
Blucin hastası
Uzman gözüyle

Alışveriş yapmak tıpkı sevişmek gibi

Alışverişkolikler için müthiş bir kitap, bu hafta raflardaki yerini aldı. Yazar Sophie Kinsella, kişinin satın alma merakını Rebecca Bloomwood karakteriyle okuyucuya ulaştırıyor. Rebecca yeni bir şey almayı 'sevişmenin güzel dakikalarını yaşamak kadar müthiş' diye değerlendiriyor

Alışveriş yapmayı kim sevmez ki... Hele harcayacak çok parası olanlar için tam anlamıyla 'mutluluk veren' bir zevktir alışveriş. Ama ya yeterince parası yoksa ve buna rağmen kişi kendini alışveriş yapmaktan alıkoyamıyorsa... İşte bu, hem acı vermeye başlar hem de psikolojik bir rahatsızlığa dönüşür. Düşünsenize; sürekli alıyorsunuz, borçlarınız birikiyor, birikiyor ama ödeme gücünüz yok. Kredi kartı ekstreleriniz bir çığ gibi büyüyor ama yine de bir şeyler almaktan kendinizi alıkoyamıyorsunuz... Bu tip kişilere kısaca 'alışverişkolik' diyoruz. Psikiyatristler, bu durumu davranışsal bir bozukluk olarak değerlendirip, "Mutlaka bir uzman yardımı alınmalı" diyerek çözüm önerisi sunarken, alışverişkolikler kendilerince sorunu çözmek için uğraşıyor. Bu çözümlerin başında da tasarruf etmek geliyor ki, bunu başarabilenyerin sayısı pek de fazla değildir. İkinci çözüm ise "Madem param yetmiyor, o halde daha fazla para kazanmalıyım" fikrine kapılmak..

KENDİNİZİ DEĞERLENDİRİN
Peki alışverişkolik olup olmadığımızı nasıl anlarız? Hiç vitrinde gördüğünüz bir elbise için "Mutlaka almalıyım" dediğiniz oldu mu? Ya da nevresim takımı alırken "Bu güzelim beyaz çarşafların içinde şu pembe gecelikle uyumalıyım" dediğiniz... Ve tabii sonra fiyatları ne olursa olsun, onları almak için bir dakika bile bekleyemediğiniz... 'Evet' mi diyorsunuz, o halde bir 'alışverişkolik'siniz. Yeterli değil mi? O halde daha özel örnekler gerekiyor... Örneğin bu hafta İnkılap Kitabevi'nden çıkan Sophie Kinsella'nın yazdığı ve Yeşim Kazasker'in çevirdiği 'Alışverişkolik ve Pembe Dünyası' isimli kitap, özel örnekler için tam da size göre... Bir kadının gözünden alışveriş yapmayı ve yapma isteğini son derece manidar bir şekilde ele alan kitapta, öyle cümleler var ki, üstüne söz söylemeye gerek bile kalmıyor. Gelin hep birlikte şu kitaba bir göz atalım ve ondan sonra 'alışverişkolik' miyiz, değil miyiz karar verelim... "...Neredeyse kalbim duracak. Vitrinde ufak harflerle yazılı bir şey görür gibiyim. Koyu yeşil renklerle İNDİRİM yazılmış. Kalp atışlarımın hızlandığını hissediyorum ama gözlerimi yazıdan ayıramıyorum... Yutkunarak birkaç adım atıp minicik dükkânın kapısından içeri giriyorum... Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Sanırım panik atak geçiriyorum." Ne diyorsunuz, siz de bir mağazanın önünde bu tür duygulara kapıldınız mı... Unutmayın, kitabın kahramanı Rebecca Bloomwood tam bir alışverişkolik. Aslında bir ekonomi editörü ama kendi bütçesini bile kontrol edemiyor. Ve yeni bir şey aldığında hissettiklerini şöyle anlatıyor: "İşte o an. Parmaklarım hiç kırışmamış bir torbanın sapını kavradığı an. Nasıl mı? Günlerce aç dolaştıktan sonra tıka basa tereyağlı sıcak ekmek yer gibi. Erkenden uyanmak ve aslında hafta sonu olduğunu hatırlamak gibi. Sevişmenin güzel dakikaları gibi. Hafızandaki her şeyin silindiği an..." Kişinin kendini alışverişkolik olarak nitelemesi gerçekten çok zor. Bir örnek daha verelim ve artık bu konuda kendimize tamamen dürüst davranalım.

BİRKAÇ RAKAM, O KADAR
"Elimde iki poşet ile mutlu bir şekilde oradan ayrılıyorum. Bir fotoğraf albümü, eskitilmiş tahtadan puzzle, moda fotoğrafları üzerine bir kitap ve harikulade bir seramik çaydanlık. Arkadaşlarıma hediye almaya bayılıyorum. Hangisini kime vereceğimi henüz bilemiyorum... Sanırım çok iyi bir alışveriş yaptım..." Başta demiştik ki, bir alışverişkolik kredi kartı ekstresi geldiğinde çeşitli çözüm yolları düşünmeye başlar. Rebecca da kendince çözümlere başvuruyor. Örneğin bankasının görüşme isteğine rağmen o ısrarla kaçıyor. Sürekli yalanlar söylüyor. Hatta bu nedenle komik ve içinden çıkılmaz durumlara da düşüyor. Az harcamaya çalışıyor, olmuyor... Daha çok para kazanmak uğruna bazı girişimlerde bile bulunuyor, eline yüzüne bulaştırıyor. Kısacası uzun soluklu bir bunalım Rebecca'nın hayatını etkiliyor; sırf alışveriş yapmaktan kendini alıkoyamadığı için... Neyse ki, bu bir roman, sonunda Rebecca'nın talihi dönüyor ve tüm borçlarından kurtuluyor. Yani her şey düzeliyor. Ama gerçek hayatta her zaman mutlu sonlara ulaşamıyor insan.
Sonuç: Eğer 'alışverişkolik' olmadığınızı düşünüyorsanız, sorun yok. Önümüzdeki yılbaşının alışveriş heyecanını rahatlıkla geçirebileceksiniz demektir. Ama eğer bir alışverişkolik olduğunuza kanaat getirdiyseniz, bu kitabı mutlaka okumalısınız. Böylelikle Rebecca'nın kredi kartı ekstresini gördüğünde aldığı tavrı takınabilir, sonuçlarına da daha kolay katlanabilirsiniz: "Tamam. Panikleme. Panikleme. Sadece bir VISA ekstresi. Bir kağıt parçası ve birkaç rakam; o kadar. Yani? Birkaç rakam ne kadar korkunç olabilir ki?.."
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Estetik Operasyon İçin Uygun Bir Aday Mısınız?
 Gebelik Ve Şeker Hastalığı
 Anne Olmayı İleri Yaşa Ertelemeyin
 Büyük Hırsları Olanlar Mutluluğu Iskalıyor
 Stresi Bırak Yaşamaya Bak
 'demand' Diyabetlileri Koruyan Tahlili Açıkladı
 Gebelik Ve Şeker Hastalığı
 Tedavi Edilmeyen Guatr Kısırlığa Yol Açıyor
 Soğuğa Karşı Pekmez Ve Yumurta Yedirin
 Her 100 Kişiden 97'sinin Dişi Çürük
 Sindirim Sürelerine Dikkat
 Tuz Yerine Baharat Kullanın
 Alışveriş Yapmak Tıpkı Sevişmek Gibi
 Kış Geldi, Havaleye Dikkat!
Çapa yalısına tarihi eser baskını
Ünlü Çapa ailesinin kızı Didem Çapa'nın Beykoz'da bulunan yalısına...
Yanlış alarmla başlayan takip kanlı sonlandı
Bir taksiden gelen yardım sinyali ile polis, gaspçı sandığı üç gencin...
Bebeği ile birlikte boğularak öldürüldü
ORDU'DA sevgilisi ile aynı evi paylaşan 31 yaşındaki Funda Aktaş ve 4...
Hevesi kursağında kaldı!
Hevesi kursağında kaldı!
Helin Avşar, iki aydır Dolmabahçe Süzer Plaza'nın patronu...
Şeb-i Arus'a gidemedi
Şeb-i Arus'a gidemedi
Sosyetikler Mevlana'ya aşırı bir ilgi duymaya başladılar.
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.