|
|
 |
 |
 |
"Türkiye, Rumlar'ı tanısın"
Pazar günkü seçim öncesi KKTC Kültür ve Turizm Bakanı Serdar Denktaş'la da görüştük. Seçime Demokrat Parti başkanı olarak girecek oğul Denktaş, Rum kesimiyle çözüme gidecek yolda önemli adımlar atılmasını sağlayacak birçok "formül" üzerinde çalıştığını söyledi. Bunlardan en önemlisinin, Türkiye'nin adadaki "iki devleti" tanıması olduğunu belirten Denktaş, şöyle konuştu:
"AB'YE AÇILAN KAPILAR"
Ada üzerinde iki devlet var. Türkiye 'Ben iki devleti tanıyorum' diyecek. Yani mevcut sınırlarıyla Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımak. Rum yetkililer bu noktada ne yapar? Ya sınırlar yoktur diyecek. Çünkü adanın bütünü AB'de. (KKTC olarak) Tanınmasak bile AB'ye 3 giriş kapısını biz kontrol ediyoruz. Siyasi sorun çözülmese de AB vatandaşı olmayan kişiler, normlarına uymayan mallar (buralardan) AB'ye girmiş olacak. Bu malların kontrolü için Larnaka'ya kontrol noktası koyulması gerek. Larnaka'ya kontrol noktası koymamak için mecburen Yeşil Hat'a 4 kapı açtık. Aralık'tan sonra bu 4 kapı, 40 kapı olacak. 40 kontrol noktasıyla oldu mu size bir sınır... Türkiye, Rum kesimi için "Tanıdım" dediği zaman Kıbrıs Cumhuriyeti sıfatıyla Rum yetkililer, Türkiye'ye elçilik açacak. Türkiye'nin burada elçisi var. Benim Rum tarafıyla artık temaslarım da Türkiye'nin KKTC elçiliğiyle, Rum tarafındaki elçiliğiyle olacak. Çok garip bir durum biliyorum. Ama eksi getirmeyecek. Bu konularda tanıdığım en iyi hukukçu Cumhurbaşkanı Denktaş'tır. (Bu formül) Aklına çok yattı. Ancak konuyu Ankara'yla görüşmedik. Seçimden sonra görüşeceğiz. Rumlar kapıları açarken 'Geçişler serbest olmalı' derken inanmadı. Burada da aynı şey olacak. Türk Dışişleri Bakanlığı incelesin. Kaybedilecek bir şey olmadığını göreceklerdir. 15 Aralık sabahı itibariyle daha farklı davranmak lazım. Toplumcu Kurtuluş Partisi ve biz yükseliyoruz. CTP düşüyor. Kağıt üstünde üçüncü partiyiz. Ancak birinci olacağız gibi düşüncemiz var. Nedeni, biz uzun süre tartışmanın dışında kaldık. Ve çalışmalara kısa süre önce geldik.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
