kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türk tasarımı mobilya Avrupa’da zirveyi istiyor
Türk tasarımı mobilya Avrupa’da zirveyi istiyor


Fransız Credit Agricole’nin şubelerini Türk tasarımı mobilyayla tanıştıran Koleksiyon Mobilya’da, kurucu Faruk Malhan’dan yönetimi 4 ay önce devralan oğlu Koray Malhan, dünyada isim olmak için kolları sıvadı.

HER nedense tasarım deyince genelde herkesin aklına konfeksiyon sektörü gelir. Tasarımcılar dendiğinde de giyim kuşamın gittiği yönü belirleyenlerin adı sayılır. Oysa Türkiye'de son zamanlarda tekstil ve konfeksiyonun pabucunu dama attıracak başka gelişmeler de oluyor. Örneğin mobilya tasarımında geldiğimiz nokta yabana atılacak gibi değil. Türk firmaları son zamanlarda dünyanın önde gelen bankalarını, büyük şirketlerini baştan aşağı giydirmeye, ofis için en optimum çözümü sunmaya başladı. Hatırı sayılır, saygın tasarım dergileri, Türkiye'nin mobilya tasarımcılarına sayfalarında geniş yer verip, Türk markalarından övgüyle söz eder oldu. 30 yıl önce küçücük bir atölyede kurulan Koleksiyon Mobilya bu işin öncüsü, Türkiye'nin yurtdışında en takdir gören markalarından bir tanesi. Koleksiyon Mobilya ile ismi özdeşleşen Faruk Malhan'ı iş dünyasının yakından tanıdığını biliyorum. Ne de olsa, Malhan'ın tasarımları Türkiye'nin belli başlı şirketlerinin ofislerine uzun zamandır konuk. Bugün size Koleksiyon'daki değişimi ve tasarım dünyasının yakında isminden çokça söz etmeye başlayacağı yeni bir ismi duyurmak istedim. Faruk Malhan'ın oğlu Koray Malhan. Tasarımda ismini yurtdışına taşıma becerisini gösteren ender Türk şirketlerinden biri olan Koleksiyon Mobilya'nın kurucusu Faruk Malhan, dört ay kadar önce sessiz sedasız şirketin yönetimini üç çoçuğuna, Koray, Doruk ve Ayşe'ye devretti. Kuşkusuz Koleksiyon'un hemen her ürününün tasarımında imzası olan Faruk Malhan tasarımı bırakmadı ama aktif yönetimden çekildi. Şirketin başına ise en büyük oğlu ve kendisi gibi tasarımcı olan 31 yaşındaki Koray Malhan geçti. Aralarında İtalya, İngiltere ve Fransa'nın da bulunduğu dünyanın 17 ülkesine Koleksiyon markasıyla ofis ve ev mobilyaları ihraç eden Koleksiyon Mobilya'nın yurtdışı serüvenini kalıcı yapmak ve pazarını büyütmek için kolları sıvayan Koray Malhan, şu günlerde şirketin başına geçmenin yanı sıra ilk tasarımı olan 'Ada'nın heyecanını yaşıyor.

Tasarımcı bir babanın oğlu, tasarımcı mı olur? Başka bir mesleğe yönelmek gibi bir düşünceniz olmadı mı?
Babam ODTÜ'de öğrenciyken bu işe başlamış. Ben, yemek masasında projeler yapılıp, sonra kağıtların toplanıp yemek yendiği, sürekli şantiyelere gidilip gelinen bir evde doğdum. Haliyle bir etkilenme oluyor. Kardeşlerim Doruk ve Ayşe annem gibi sosyoloji okudu. Ben önce Mimar Sinan'da sonra da Londra'da tasarım eğitimi aldım, çünkü mobilya tasarımını çok seviyorum.
Faruk Malhan işleri tamamen mi bıraktı?
Kuşkusuz tasarım konularının içinde ama günlük operasyondan çıktı. Birkaç yıldır işleri devretmeye başlamıştı. 4-5 aydır da kendini tasarım hariç tamamen emekli etti. Koleksiyonda bizim dışımızda profesyonel yöneticiler de iş başında. Erkek kardeşim Doruk, genel yönetimden sorumlu. Ayşe de müşteri ilişkilerini üzerine aldı.
Türkiye'de mobilya üreten çok şirket vardı. Ama Koleksiyon, 'tasarım' ön planda olan, sadece kurucu Faruk Malhan'ın değil, dünyanın pek çok tasarımcısının elinden çıkan mobilyalarla adından söz ettirdi. Ama nedense kendini çok fazla tanıtmak istemedi başlangıçta, neden sizce?
Babam Faruk Malhan, Koleksiyon'u 30 yıl önce kurmuştu ve hep tasarımcılarla çalıştı. Dünya tasarım medyasında kendi ismi ve tasarımlarıyla var oldu. Bunun için büyük tanıtımlara gerek yoktu. Kendini tanıtmak istemedi. Zaten yaptığın iş, bir süre sonra seni tanıtmaya başlıyor. Aslına bakarsanız, Türk toplumunun modernleşmesi Koleksiyon'u da geliştirdi.
Bu yıl sizin için büyük heyecanların yılı olmalı. Hem yönetimi devraldınız, hem de ilk tasarımınız olan 'Ada' nın üretimine geçtiniz. Ada'dan söz edebilir miyiz biraz?
Ada'yı anlatırken, aslında Home-ofice (ev ofis) kavramını kullanmak istemiyorum. Çünkü ofisin yanlış giden bir durumu var, hani Dilbert Sendromu da dedikleri. İnsanları kutucukların içine yerleştirmekten uzak bir tasarım yapmaya çalıştım. Ofis kültürünü eve taşımamak gerek. Ofisin merkezi çalışma yeri. Ada'da merkez insan. Bu tasarımda insanın ilgilendiği herşeyi, mesela kendi bitkisini, müzik, kitap kısacası hayatla ilgili her şeyi etrafına yerleştirebileceği, meraklarını yaşatabileceği bir sistem var. Nasıl Robinson Crusoe kendi adasında kendi habitatını, kendi yaşam ortamını kuruyorsa, Ada'yı evine kuran da aynı şeyleri yapsın istedim. Genelde beyaz, siyah, gri renkler kullanıldı. Tek renk sarı var bir de çünkü ışığı artırıcı bir etkisi var.

İTALYANLAR'I SEÇMEDİLER
Cebit-teknoloji fuarında sergilediniz ilk kez değil mi? Üstelik bir teknoloji fuarına katılan ilk ofis mobilyasıydınız...
Öyle oldu. Başta, merak uyandırdı. 'Bugün nerde çalışmak isterdiniz' diye bir yazı asmıştık standın üzerine. Çok merkezli çağdaş bir ev düşünün.. Çok pozitif bir etki uyandırdı insanlar üstünde. Salonda bir taraftan yemek yerken, aynı zamanda çalışma ortamında işleri yürütmek giderek ilgi gören bir trend.
Yurtdışında sizi en çok etkileyen projeniz hangisi?
Avrupa'da birkaç tane önemli, büyük proje vardı. Biz de Koleksiyon olarak her defasında teklif verdik. Düşünün ki, dünyada önde gelen 50 markanın katıldığı projelerdi. Biz bir defasında finale kaldık. Bir ABD'li firma, bir de Koleksiyon vardı. Ne yazık ki, o zamanlar Türkiye'nin negatif bir imajı vardı ve projeleri biz alamıyorduk. Ama sonunda işler tersine döndü. En son Avrupa'nın büyük bir bankasının şubelerinin yenilenmesi projesine katıldık. Finale Koleksiyon ve bir İtalyan tasarımcı kaldı ve projeyi biz aldık. Credit Agricole'nin Fransa'daki 1000'in üzerindeki şubesini kademeli olarak şu anda biz yapıyoruz. Bugünlere kolay gelmedik ama artık Koleksiyon'un ismi Avrupa tasarım dünyasında tanınmaya başladı.
İtalyan tasarımcıların önüne geçmeniz için tasarıma büyük yatırım yapmış olmanız gerek. Gerçekten ciddi araştırma-geliştirme yatırımı yaptınız mı?
Size şöyle söyleyeyim. Tasarım için sadece 2000 yılında 3 milyon euroluk bir yatırım yaptık. Çünkü babam da biz de tasarımın düşleri gerçeğe dönüştürdüğüne inanıyoruz. Tekirdağ'da 80 bin metrekare açık alanı, 25 bin metrekare kapalı alanı olan bir fabrikamız var. Artık üretimde yeni yatırım değil, dağıtımda yeni yatırım hedefliyoruz. Koleksiyon'u global insanın markası olması, Paris, Londra ve Berlin gibi büyük Avrupa kentlerinde tanınması için çalışıyoruz. Dünya insanına standart sunma hedefindeyiz. Koleksiyon 3 yıl öncesinden kendi kalite standartlarını oluşturdu. Şimdi yeni bir malzemeyi Avrupa standartında belgeletip, test ettirmeden kullanmıyoruz.
Yaptığınız işin kaliteli olduğunu, dimdik ayakta durduğunu gösteren Türkiye'den bir örnek verir misiniz?
İMKB. Her gün televizyondan canlı bağlantı olduğunda ben de borsanın seans salonundaki masalara, sandalyelere bakıyorum. Biz İMKB'yi 7 yıl önce yaptık. Şu ana kadar da hiçbir sorun yaşanmadı. Sadece dayanıklılığı değil, tasarım zamana karşı da dayandı. Trendlerin, modanın arkasına sığınsaydık, sanırım böyle olmazdı.
Avrupa tasarım dünyasındaki gelişmeleri takip ediyor musunuz?
Avrupa'da bir çok tasarımcının şirketini kapattığına tanık oluyoruz. Çünkü talebin çok üzerinde bir arz var. Avrupa'da çok iyi tasarımı çok pahalı sunma ve sadece seçilmiş bir kademeye satma trendi var. Biz tasarımı kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz oysa.
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 ‘Öldüren kader kurbanı oluyor, ya biz?’
 Sen karışma moruk!!
 Tek tanık o
 Üvey kızını döverek öldürdü, 10 yıl aldı
 “Mudi”yi beklerken
 Yılbaşı’na dev organizyon
 Efes Oteli’nde korkutan yangın
 Noel Baba şenlikleri
 Tatlıses’e gözaltı
AHMET HAKAN COŞKUN
Uçakta namaz
Kesin kararlıyım: Bundan böyle içinde "din,...
ÖMER ÇELİK
Türkiye Sol’unu arıyor
Herhangi bir sistemin 'kriz'...
SAVAŞ AY
Bu robotlar traş eder!..
Renoult-Mais Fabrikası'nda...
REFİK DURBAŞ
Popstar Yarışması'na düşen gölge
Türkiye Popstar...
HINCAL ULUÇ
Bu kafayla nasıl savaşırız?..
Bilkentli olduğunu...
EMRE AKÖZ
Bayhan pişmanmış... Emin misiniz?
CUMA gecesi Popstar...
İZMİR HAVASI
İZMİR HAVASI
Seyircisini üst üste ikinci kez mutlu eden siyah-beyazlı takımda...
Tuborg koltuğa yapıştı
Tuborg koltuğa yapıştı
Basketbol Ligi’nin lideri, Darüşşafaka’yı yenip liderliğini sürdürdü.
DYP konvoyunu otomobil biçti: 7 ölü
DYP konvoyunu otomobil biçti: 7 ölü
DYP lideri Mehmet Ağar’ı karşılamak için Sinop’ta bekleyen...
Erdoğan: ‘İstanbul’a aşığım'
Erdoğan: ‘İstanbul’a aşığım'
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, İstanbul'a olan düşkünlüğünü,...
Pako havladı aileyi kurtardı
Pako havladı aileyi kurtardı
‘Pako’ isimli köpek, sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen...
Mustafa’nın şüpheli ölümü
Mustafa’nın şüpheli ölümü
Halı sahada futbol oynadıktan sonra eve gelip yatan 15 yaşındaki lise...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.