|
İtalya’daki küçük Türkiye: Imperia
|
|
Çizme’nin bu kuzey kasabasına 10-12 yıl önce çalışmaya gelen Türkler’in nüfusu 1000’i aştı
ORTA Anadolulu bir grup Türk yıllar önce Fransa'ya çalışmaya gitti. Orada oturma izni alamayınca da güney sınırını aşıp İtalya'nın Imperia kasabasına. ÇOĞU İNŞAATÇI TAŞERON ya da işçi olarak kasabada inşaat işini üstlenen Türkler, ailelerini de getirince Imperia'da büyük bir koloni oluştu.
*** Türkler çizmeye de girdi
ARTIK İtalya da Türkler için ‘gurbet’ oldu. Ülkenin kuzeyindeki Imperia kasabasında bin Türk yaşıyor. Genellikle inşaat sektöründe çalışan Imperialı Türkler, çizmedeki yaşamlarından memnun.
İTALYA'YI sadece Berlusconi, turizm, moda ve futbol ile tanıyan Türkiye, çizmede günden güne büyüyen "küçük Türkiye" gerçeğinden habersiz. Yabancılar için yaşama alanlarının daraldığı, sert kuralların bunalttığı Fransa, Almanya gibi ülkelerde umduklarını bulamayan Türk işçileri, son çareyi İtalya'ya gelmekte buluyorlar. Sonuç şaşırtıcı. İtalya'ya gelen Türkler İtalyanlar'dan, İtalyanlar da işinde gücünde, zararsız Türk topluluğundan memnun. İtalya'nın kuzeyinde Ligurya Bölgesi'nin Imperia kasabasında, binden fazla Türk işçisi, işvereni ve aileleri yaşıyor. Fransa'da oturma izni alamayan Sivaslılar, Yozgatlılar ve Tokatlılar, sınırdan Imperia'ya geçivermişler. Bölgeye ilk kez bundan 10 - 12 yıl önce gelen Türklerin sayısı, şu an bini geçmiş. Bildik yöntemle, gelip yerleşenler sonra eşini, akrabasını da getirmiş. Çalıştıkları sektör ise inşaat. Imperia'da inşaat sektörünün % 30'u Türklerin elinde. Türkler, temelden aldıkları binaları anahtar teslim inşa ediyorlar. Dürüst fiyat, temiz ve zamanında iş politikaları ile inşaat sektörünü yavaş yavaş ele geçirmeye başlamışlar. Imperia'daki Türk ahalisinin toplandığı, birlikte Ramazan'ı geçirdiği, yiyip içtiği, düğün dernek kurduğu yer ise bir cami.
SOSYAL YAŞAM ALANI CAMİ YAĞMURLU bir günde Cenova'dan 1,5 saatlik araba mesafesindeki bu kente ulaşırken, daha kentin girişinde Türkler'i seçmeye başlıyorum. Cami, Türk topluluğunun sadece ibadet ettiği değil, aynı zamanda sosyal yaşamını odakladığı, geçirdiği de bir yer. Yaklaşık 350 metrekarelik alanı olan caminin ibadet alanı 150 metrekare. Türkler, bu caminin açılışında milli görüş temsilcilerinin yardımcı olduğunu anlatıyorlar. Imperia'da Türk toplumunu ziyaret ettiğim akşam, milli görüş temsilcisi derneklerin bazı üst düzey idarecileri de gelmişti. Bütün Ramazan ayı boyunca Avrupa'da irtibatta oldukları Türkler'in ziyaretlerine gidiyorlarmış. Kadın erkek artık sosyal yaşamı eşit paylaşan batı toplumları bir yana bırakılırsa bu kadar erkeği bir arada ancak doğu toplumlarında görmek mümkün. Zaten röportajın başından sonuna kadar "kadınlar nerede?" sorusunu sormama rağmen kadınlara pek rastlayamadım.
İTALYAN MÜSLÜMANIN GÖZLEMİ BU bölgeye özgü yağmurun, dur durak vermediği bir günün öğleden sonrasında, herkes gibi ayakkabılarımı çıkarıp, caminin içinde bulunan ofis katında bir kanapeye ilişiyorum. Asma katta bizimle beraber İtalyan Müslüman Dernekleri Genel Sekreteri Hamza Piccardo ve Türk topluluğunun seçilmiş lideri Mustafa Mertsoy var. Hamza Piccardo, Müslümanlığı sonradan seçen bir İtalyan. Hukuk eğitimi almış. Piccardo bir yerde, buradaki Türklerin "ağabeyi" konumuna gelmiş. Türkler Piccardo için "bizim elimiz, kolumuz, herşeyimiz" diyor. O da kendini Türklerin yanında çok iyi hissettiğini, huzur bulduğunu söylüyor. Polis'ten oturma izni alacak olan, valilikte işi olan Piccardo'ya koşuyor. O da yardımını hiç esirgemiyor. Ancak eleştirileri de var. Örneğin Batı'ya gelmelerine rağmen Türk topluluğunun kadına verdiği yeri ve önemi onaylamıyor. Eve kapanan, sadece evde yaşayan, sosyalleşmeyen, eğitim almayan kadın tipi, onun müslümanlık anlayışı ile de bağdaşmıyor. Yaptığı bir gözlem de çok ilginç. Türklerin ev seçimini ve evin iç döşemesini umursamazken arabaya verdikleri önemi hayretle karşılıyor. Evine doğru dürüst eşya alamayan birinin altında gıcır gıcır bir Mercedes ile gezebildiğini söylüyor.
MUSTAFA 'REİS' İLK GELENLERDEN IMPERIA'LI Türkler tarafından "Reis" olarak seçilen ve topluluğun aynı zamanda sözcülüğünü yapan Mustafa Mertsoy ise Fransa'dan Imperia'ya ilk gelenlerden biri. Mertsoy hikayesini şöyle anlatıyor: "Fransa'da 8 ay kaldım. Fransa kağıt (oturma izni) vermedi, reddetti. İtalya'ya geldiğimde ise 6 ay'da kağıt alma hakkımı verdiler. Fransa'da da inşaat yapıyorduk. Bizim çocukların hepsi inşaatçıdır. Demirci, kaynakçı, marangoz... Gelen erkeklerin çoğu önce yalnız geliyorlar, 1-2 yıl çalıştıktan sonra ise aileler getiriliyor." Imperialı Türklerin yaklaşık 100 aile olduğunu belirten Türkler, 30-40 kadar da Imperia'lı bebek olduğunu söylüyorlar. Çocuk sayısı ise 200-250 kadar. Çocuklardan söz açılınca birinci ve en önemli problemlerinin eğitim olduğunu söylüyor. Çocukların Türkçe'yi anne ve babalarından bir de Türk TV kanallarından öğrendiklerini belirten Mertsoy, çocukların çoğunluğunun ilkokulda, az bir bölümünün ortaokulda, 2-3 kişinin de lisede okuduğunu anlatılıyor.
|