Kanseri Sevgiyle Yendi
Ömrü kemoterapi seanslarında geçen Süreyya Soyman’ın kanserle savaş şifresi sevgi. O, moralini yüksek tutup, hayata olumlu bakarak kanseri alt etti.
Süreyya Soyman, meme kanseriyle 1987 yılında, annesi Kadriye Sözen'i kaybettiği zaman tanıştı. Annesinin ölümünden sonra aklında hep "Acaba ben de bu hastalığa yakalanır mıyım?" şüphesi vardı. Soyman, göğsünde küçük bir kitleye rastlayınca hemen doktoruna koştu. Kitle alındı ve aradan 10 yıl geçti. Süreyya Soyman, göğsünde yine küçük bir yumruya rastlayınca, Malatya'da güvendiği bir profesöre danıştı. Doktorundan 'kanser değil' yanıtını alan Süreyya Hanım, yanlış teşhis kurbanı oldu.
UYKUDAN UYANDI İstanbul'da gittiği profesör ona acı haberi verdi. Yanlış teşhisin üzerinden geçen 2,5 ay, kanseri kol lenflerine sıçratmıştı. Başarılı bir operasyonla kanser uykuya geçti. Ancak, yaşadığı yeni bir acı onu yeniden kanserin kucağına itti. Eşinin ölümünden sonra kanseri, akciğer'e sıçramıştı. Soyman, kanserle yaşamak zorunda olduğunu anlayınca, 'direnişe' geçti ve her olumlu adımda kendini ödüllendirdi.
HAYATA SEVDALI Süreyya Hanım, önce Türkiye'yi sonra da Avrupa'yı gezdi. Çok sevdiği şiire daha fazla zaman ayırıp, ilk şiir kitabı 'Paydos'u yazdı. Ardından 'Gönülden Damlalar' ve 'Ay Işığıyla Söyleşi' adlı şiir kitaplarıyla, 'Beşkonaklar' adlı öykü kitabı geldi. 56 yaşındaki Süreyya Soyman, halen haftada bir, yerel bir TV kanalında program yapıyor. Soyman, "Hayatı seviyorum. İnsanlara yardım etmek hoşuma gidiyor. Beni sinirli göremezsiniz. Benim şifrem sevgi" diyor.
Zülfikar Ali AYDIN
|