|
|
|
|
İlk elektrikli mahyanın mucidi benim babam
‘Türkiye’de ilk elektrikli mahyayı icat ederek Osmanlı mahya sanatını Cumhuriyet döneminde de yaşatan Edirneli usta Mustafa İşlekel’in adı hiçbir kaynakta geçmiyor. Kızı, “Çok üzülüyorum” diyor.
Osmanlı döneminde, Ramazan gecelerini ışıklı sözlerle aydınlatan ve camileri birer sanat galerisine dönüştüren mahyalar, epey zor bir yöntem olan yağ kandilleri ile kurulurdu. Osmanlı mahya sanatının Cumhuriyet döneminde de yaşamasını sağlayan ise Mustafa İşlekel oldu. Çünkü Mustafa Bey, Türkiye'de ilk elektrikli mahyayı icat ederek zor olan yöntemi bir hayli kolaylaştırmıştı. Ancak Mustafa Bey'in adı hiçbir kaynakta geçmiyor ve 74 yaşındaki kızı Necla Hanım, "Tek arzum, babamın adının tarihe geçtiğini görmek" diyor.
BABAM BU SANATI YAŞATTI Çocukluğunu mahyacı babası ile minareleri süslemekle geçiren Necla Hanım, babasının yetmiş yıllık ömrünü mahyalara adadığını söyledi. Necla Tezel şunları anlattı: "Osmanlı'nın son dönemlerinde, yağ kandili ile yapılan mahyaların her gün indirilip yağ ikmali yapılması ve askıda iken kandillerin rüzgarda sönmesi gibi zorluklar nedeniyle mahyacılık yok olmaya yüz tutmuştu. Babam elektrikli mahyayı icat ederek Cumhuriyet döneminde de bu sanatın yaşamasını sağladı."
İSMİ GEÇMİYOR Tabii aslında bu pek de kolay olmamış. Çünkü Mustafa İşlekel, Vakıflar Dairesi'ne mahyaların elektrikle yapılabileceğini önerdiğinde, 'Bu mümkün değil' cevabını almış. "Babamın ampul isteği bile karşılanmamış" diyen Necla Hanım, babasının bu olumsuz yanıt üzerine kendi imkanları ile ilk elektrikli mahyayı kurduğunu anlattı: "Günlerce hesap yapar, şekle göre kablo üzerine ampul yuvaları yerleştirir, hazırladığı bu kabloları karşılıklı iki minare arasında en üstteki şerefeden karşıdaki şerefeye palanga ile uzatarak gererdi. Yok olmak üzere olan bir sanatı kolaylaştırarak bizim çocuklarımızın da görmesini sağladı. Ancak bugün hiçbir kaynakta babamın adı geçmiyor."
KÖTÜ HAVADA BİLE KURDUK Edirne'deki Selimiye Camii'nin 70 metre yüksekliğindeki minareleri arasına karlı, rüzgarlı ve yağmurlu havalarda babasıyla birlikte mahya kurduklarını anlatan Necla Hanım, mahyaların aydınlattığı çok güzel hatıraları olduğunu söyledi: "Minarelere tırmanarak babama yardım ediyordum. Çıkış ve iniş bana çok zor gelirdi ancak babam kazancı az olmasına rağmen bu sanatı çok severdi ve titiz çalışırdı. O zamanlar halk, mahyanın ışığında sahura kadar dışarıda dolaşır ve temaşa ederdi. Mahyalarının beğenilmesi ikimizi de çok mutlu ederdi. Kendisi en çok 1951'de Cumhuriyet Bayramı için yaptığı, ortasından güneş doğan Türkiye haritalı mahyasını beğenirdi."
YILDIZ ATEŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|