|
 |
|
EMRE AKÖZ
Kavramlar ve gerçeklik
İSLAMCI TERÖR-İSLAMİ TERÖR
Başbakan Erdoğan özetle, "İslam ile terörü birlikte anmamalıyız. 'İslami terör' denmesi kanıma dokunuyor" dedi.
İlk ağızda karşılaştırmamız gereken iki kelime, iki kavram var İslami ve İslamcı...
'İslami' kavramı kabaca 'İslamla ilgili' anlamına gelir. Burada kasıt, sözü edilen şeyin İslam kültürü ve tarihi ile bağlarının olmasıdır.
Örneğin bir caminin kubbesindeki süslemelere, 'İslami motifler' deriz. Niye? Çünkü söz konusu motifler dinle bağlantılı bir estetik anlayışın ürünüdür.
Ya da bir deprem olur. Hoca cemaate "Muhtaç durumdaki din kardeşlerimizin yardımına koşalım" der. Burada 'İslami bir dayanışma' olduğunu söyleriz.
Günümüz Türkçe'sinde kullanılmıyor ama İslami, 'İslamsal' demektir. Bu kelime İngilizce'de 'Islamic' (İslamik) diye geçer.
'İslami' kavramı bizi Müslümanlar'ın tarihine ve kültürüne götürür. Özetle 'toplumsal' dünyaya ilişkindir.
****
'İslamcı' ise 'İslami'den epey farklı. Özetle 'İslamcı' kavramı 'siyaset'le ilgilidir. İslamcı; Allah, Kuran, Peygamber adına konuşur. "Allah böyle istiyor" der. "Kuran'ın emri bu" der. Çoğu İslamcı'nın nihai amacı dini kurallarla yönetilen ve bu kuralları topluma da yansıtacak-dayatacak bir devlet kurmaktır.
Yine İngilizce'den örnek verirsek, 'İslamcı'ya onlar 'Islamist' der.
Dolayısıyla... Eğer Türkiye'de veya başka bir ülkede... Kendini Müslüman olarak tanımlayan... 'İslam adına' hareket ettiğini söyleyen... Nihai amacı (kabaca söylersek) 'şeriat devleti' kurmak olan bazı eylemciler... İstanbul'daki patlamalarda olduğu gibi, konuyla doğrudan hiçbir alakası olmayan insanların da yaralanıp öldüğü bombalar atarlarsa... Bunun adı 'İslamcı terör'dür.
****
Yazımızın başlığını 'Kavramlar ve Gerçeklik' diye koyduk. Çünkü kavramların bu biçimde ayrıştırılması çok fazla işimize yaramaz, 'gerçeklik' yani 'hayat' çoğu kez kavramlardan geniştir, zengindir. Kavram tanımı gereği durağandır, hayat ise değişken.
****
Şimdi size ilk bakışta 'kel alaka' gelecek bir örnek vereceğim. Bundan yıllar önce F.Bahçe taraftarı bir holiganla tanışmıştım. 18 yaşındaydı. Hasta Fenerliydi. Pazartesi günleri işe sarı lacivertli atkıyla gelirdi.
'F.Bahçe' ve 'holigan' kelimeleri bir araya geldiğinde ne beklersiniz? Bu delikanlının elde sopa ve taş, G.Saray ya da BJK taraftarlarıyla kavgaya tutuştuğunu... Değil mi?
Halbuki bizim oğlan BJK'lilerin çoğunlukta olduğu bir gecekondu mahallesinde oturuyordu. Ve şimdi sıkı durun Mahalle arkadaşlarıyla bir olup Fenerliler'e saldırıyordu! Düşünebiliyor musunuz? BJK'lilerle birlikte F.Bahçeliler'i dövmeye çalışan bir Fenerli...
Özellikle sıradan bir F.Bahçe taraftarı açısından ne kadar kafa karıştırıcı bir durum!
****
Dönelim Erdoğan'a... Başbakan'ın 'İslami terör' lafına tahammül edememesi çok normal. Çünkü dediği gibi zaten kavramlar yanlış yerde kullanılıyor.
Denecektir ki "Canım o da 'İslamcı terör' desin, olsun bitsin."
İyi, güzel de; bir parmak derine inince işin rengi değişiyor... Düşünsenize... 'İslami hassasiyeti' yüksek olan bir partinin liderisiniz... Hatta uzaklaştığınız, reddettiğiniz bir 'İslamcı' geçmişiniz de var. 'Demokratik' ve 'laik' bir ülkenin başbakanısınız... Ve 'İslam adına' teröre başvuranların bombaları çoğunluğu Müslüman olan vatandaşlarınızı öldürüyor.
'Fenerlileri döven Fenerli holigan' nasıl zihin bulandırıcı bir durumsa... 'Masum Müslümanlar'ı öldüren İslamcı terörist' ondan çok daha karmaşık, belalı ve Erdoğan için tahammül edilemez bir durum.
Yeni kavramlar bulana dek Erdoğan bu sıkıntıyı çekecek.
'Gizli gizli' ne demek?
Bugün kavramlarla başladık, kavramlarla devam edelim...
Geçenlerde bir yayında gördüm. Cümle şöyleydi "Özcan Deniz ile Ebru Destan geçtiğimiz hafta gizli gizli Akmerkez'de buluştu. Özcan, Ebru'ya hediyeler aldı."
Haberi okudum. Deniz ve Destan, bilindiği kadarıyla Akmerkez'de bir kez buluşmuş. Bir kere alışveriş etmiş.
O halde burada yanlış bir kullanım söz konusu. Şöyle...
'Gizli gizli' dediğimiz zaman, başkalarından saklanan bir eylemin en az iki kere yapıldığını anlatmak isteriz.
Buna karşılık eğer bu eylem sadece bir kere yapılmışsa, ikinci defa yapılıp yapılmayacağı belli değilse 'gizlice' deriz.
Örnek "Ahmet gizli gizli sigara içiyor." (Yani Ahmet her fırsatta bunu yapıyor.) Ya da şöyle "Ahmet dün gizlice sigara içti." (Yani ilk kez yaptı.)
Bilmem anlatabildim mi?
(Not Binlerce kişinin girip çıktığı, medyanın sürekli 'gözetiminde' olan Akmerkez'de 'gizlice' nasıl buluşulur? O da ayrı bir mevzu.)
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
