kapat
27.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



Boşanmak isteyenlere engel olacağım

13 yaşındaki Üzgün Yılmaz büyüyünce avukat olmak istiyor. Neden mi? İşte cevabı Boşanmak isteyenleri ayırmamak için elimden geleni yapacağım. Madem ayrılacaklar, o zaman neden çocuk yapıyorlar?

İçeri girdiğinizde 13 yaşından 18 yaşına kadar onlarca delikanlıyla karşılaşıyorsunuz. Kimi büyük salonda televizyon karşısında, kimi odasına kapanmış, dersleriyle meşgul. Bazısı ise yatağında mışıl mışıl uyuyor... Burası Halkalı Erkek Yetiştirme Yurdu. 75 kapasiteli yurtta 68 erkek çocuk kalıyor. Yurtta kalanların yüzde 90'ı yuvalardan gelmiş. Yani küçük yaşta Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yuvalarıyla tanışmış hepsi de. Dört kişilik odalarda kalıyorlar, 8 kişi aynı banyoyu paylaşıyor. Hepsinin odasında çalışma masaları ve elbise dolapları var. Kirlilerini koridorda bulunan kirli sepetine atıyorlar, temiz çamaşırlarını yine koridorda bulunan askılardan alıyorlar. Televizyon izlemek dışında, masa tenisi oynuyorlar. Bir başka tutkuları ise bilgisayar laboratuvarında bilgisayarın başında vakit geçirmek. Bilgisayar laboratuvarını gezdirdiklerinde, boş kütüphanelerini gösteriyorlar. "Kitaplığımızı doldurmak için kitap bekliyoruz" diyorlar.

Çocuklarla konuşmaya başladığımızda önce biraz çekiniyorlar. Aklımızdaki sorulara ara verip onların sorularını yanıtlıyoruz. Ekonomik krizden, terör eylemlerine, "Ne olacak bu Fener'in hali"nden, avukatların ne kadar para kazandığına kadar soru bombardımanına tutuluyoruz. En fazla sordukları soru ise hangi meslekte ne kadar para kazanıldığı. Bir an önce büyüyüp, çok para kazanıp sağlam aileler kurmak istiyorlar. Bize alışıyorlar ve konuşmaya başlıyorlar.

KİTAPLIKLARI KİTAP BEKLİYOR
Rıza Bilgiç 14 yaşında. Yedinci sınıfta. Okulunun takdirli öğrencilerinden. Rıza, Yozgatlı. Üç kardeşler. Beş yaşına kadar anne ve babasının yanında köyde büyümüş. Anne babası Rıza'ya bakamayacak durumda olunca teyzesiyle birlikte Rıza'yı İstanbul'a göndermiş. İki yıl boyunca anneannesi ve teyzesiyle birlikte İstanbul'da kalmış. Ancak anneannesi istemeyince 7 yaşındayken Emrullah Turanlı Çocuk Yuvası'na bırakılmış. Şimdilerde bilgisayar mühendisi olmak istiyor, bir de uzaya gitmeyi hayal ediyor... Engin Aygün 13 yaşında. Altıncı sınıfta. Başarılı bir öğrenci. Bir yıldır Halkalı'da. 6 yaşında annesini kanserden kaybedince babası, Engin ve iki ağabeyini Emrullah Turanlı Yuvası'na bırakmış. İki ablası var, ikisi de evli. "Peki ablaların sana niye bakmadı?" diye sorduğumuzda, "Ancak kendilerine bakabiliyorlar" yanıtını veriyor ve devam ediyor "Bir ablam Samsun'da. En çok onu özlüyorum. İki ağabeyim de iş bularak yurttan ayrıldı. Umarım bayramda gelirler. Onları çok özlüyorum."

MİNİK YÜREKLERDEKİ HASRET
13 yaşındaki Üzgün Yılmaz ise 8 yaşındayken yuva ile tanışmış. Annesinin kendisinin doğumundan hemen sonra vefat ettiğini, babasının ise maddi durumundan dolayı kendisini yuvaya verdiğini söylüyor. 18 ve 23 yaşlarında iki ağabeyi, 24 yaşında ise bir ablası var. Babası inşaat işçisi. Ablasının 500 milyon liraya konfeksiyon atölyesinde çalıştığını söylüyor. "Bayramda konfeksiyon işinde çalışanlar 9 gün tatil yaparlar mı?" diye soruyor. Sonra "Keşke yapsalar da ablamı görsem" diyor. Üzgün, annesini hiç görmemiş. Üzgün, "Annemin siyah beyaz sararmış bir fotoğrafı var. Ama yüzü hiç net değil. Tam olarak yüzünü seçemiyorum. Zaten o fotoğrafı babam bana vermiyor" diyor. Büyüyünce avukat olmak istediğini anlatıyor "Avukat olunca, boşanmak isteyen karı-kocaları ayırmamak için elimden ne geliyorsa yapacağım. Çünkü annesi babası ayrılmış o kadar çok arkadaşım var ki. Madem ayrılacaklar çocuk neden yapıyorlar? Ya iki çocukları varsa. Anne baba boşanırken hangisini alacak?

Halkalı Erkek Yetiştirme Yurdu: 0212 472 82 30

Emre Yağız: Mutluyum ama babam yanımda değil
Emre Yağız 13 yaşında. Annesini 4 yaşındayken kaybettiğini, babasının ise 1.5 yıl önce vefat ettiğini söylüyor. Amcası ve yengesinin zengin olduğunu ancak kendisine bakmak istemediklerini anlatıyor. Orta ikinci sınıfa gidiyor. Bir yıl önce Üsküdar Çocuk Yuvası'na verilmiş, 13 yaşına gelince de Halkalı Yetiştirme Yurdu'na gelmiş. Bir babaannesi var ancak kendisine bakamayacak kadar yaşlı olduğunu söylüyor. Emre, subay olmak istiyor. Babasının ölmeden önce Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'nde çalıştığını ve o zamanlar oraya sık sık gittiğini anlatıyor.

Askerleri görünce heveslendiğini, subay olmaya karar verdiğini anlatıyor. Emre, yuvada mutlu olduğunu ancak babasını çok özlediğini belirterek duygularını, "Bir yıl önce babamı rüyamda gördüm. Bana bir kasenin içinde kum veriyordu. Alırken birazını döktüm, geri kalanını dolaba koydum. Bunu sakla demişti. Bir daha da babamı rüyamda görmedim" şeklinde ifade ediyor.

Çocukların Müdür Baba'sı
Halkalı Erkek Yetiştirme Yurdu Müdürü Mustafa Dolar, çocukların "Müdür Baba"sı. Onun mesai saati yok. Sabah 08.00'den akşamın geç saatlerine kadar bütün sevgi ve ilgisini çocuklara veriyor. Dolar, yurt binasında 26 personelin çalıştığını söylüyor. Türkçe, matematik, bağlama, tiyatro gibi kurslar gönüllüler tarafından veriliyor. Dolar, çocuklara ellerinden geldiği kadar anne-babasızlığı hissettirmemek için çabaladıklarını belirtiyor ve personel yetersizliğinin altını çiziyor. Eksiklikler bununla bitmiyor. Çocukların bir halı saha ve bir de boş kütüphanelerinin gönüllülerin yardımlarıyla kaliteli kitaplarla dolmasını istediklerini dile getiriyor. Dolar'ın çocuklar adına bir başka isteği ise 18 bilgisayarın bulunduğu bilgisayar laboratuvarı için internet bağlantısı...


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır