kapat
21.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



AHMET HAKAN


Kelimeler kifayetsiz

Orhan Pamuk'un "Kara Kitap"ında, köşe yazarı kahramanın yazdığı bir İstanbul yazısı vardı.. "İstanbul'un kıyameti"ni anlatan bu kısa ama etkisi derin yazıyı ilk okuduğumda çarpılmıştım. İstanbul'a çekingen bir merhamet duygusuyla bakmamıza neden olan bir kabustu okuduğum.. O yazının bendeki etkisi şu oldu Başta Boğaz olmak üzere İstanbul'un tarihsel bölgelerinde uzun süre korku ve acıma hissiyle dolu olarak dolaştım..

* Dün İstanbul'da yaşananlar, Orhan Pamuk'un o satırlarını getirdi aklıma. Çünkü İstanbul, dün 'küçük kıyameti'ni yaşadı..

* Patlamayı duydum. Taksim'e yakın bir yerdeydim.. Önce yankılanan büyük bir gürültü, sonra çok kısa süren derin bir sessizlik.. Ardından koşuşturmacalar.. İnsanın ne yapacağını bilemediği bir an.. Sokakta birbirlerinin yüzüne bakarak olup bitenleri anlamaya çalışan insanlar.. Yüzlerde derin bir kaygı okunuyor.. Tıpkı deprem günlerinde olduğu gibi müthiş bir güvensizlik duygusuyla sarsılıyor herkes.. Her şey anlamını yitirmiş durumda..

* Ve sokağı daha da güvensiz hale getiren bilgiler geliyor İstanbul'un dört yanında aynı anda bombalar patlıyormuş! Bu haber, derin kaygıyı ve güvensizliği daha da artırıyor..

* Bombaların patladığı yerlerde neler olup bittiğini daha iyi anlamak için kutsal kitaplardaki kıyamet tasvirlerini anımsamak gerekiyor Hani "anneler çocuklarını, çocuklar annelerini tanımayacak" diye anlatılan o dehşet tablosunu.. İstiklal Caddesi'nde günün herhangi bir anında kalabalıktan yürümenin bile imkansız olduğu yerde patlamanın ardından ortaya çıkan manzarayı anlatmaya kelimeler yetmez.. "Savaş alanı" benzetmesini unutun. En vahşi savaş bile böyle bir manzaraya neden olmaz. "Deprem gibi"yi de dikkate almayın. Hangi şiddette olursa olsun deprem de bu derece korkunç bir tablonun ortaya çıkmasına neden olmaz.

* Her taraf ceset dolu.. Yaralılar cesetlerin üzerinden atlayarak dolaşıyorlar. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Herkes tuhaf ve çocuksu.. Kan ve toprak rengi her yere hakim..

* Toprağa bulanmış, yıkıntılar arasında kalmış bir adam. "Öldü" diye üzerinden atlanıyor. Tam bu sırada dudaklarının kıpırdadığı fark ediliyor ve "yaşıyor!" çığlığı duyuluyor. Ama kimsenin müdahale etmeye takati yok.

* Saldırının vurduğu yer o kadar geniş bir alanı kaplıyor ki, hedefin "İngiliz Konsolosluğu"na münhasır olduğu iddiası havada kalıyor.. Olaya yerinden bakmak, bu gerçeği kavramak için yeterli..

* Az önce patlamanın hemen ardından çekilen görüntüleri izledim.. Düşünün 15 dakikalık görüntünün sadece 3 dakikası ekrana getirilebilir durumda! Birçok bölümünü atlayarak izledik o görüntülerin.. Biz görüntülerini bile izlemeye dayanamadık. Ya o dehşet anını yaşayanlar?

* El Kaide imiş, mesajmış, Irak'mış, küresel terörmüş.. Bence dün yaşananlar, bütün yorumları, değerlendirmeleri hem gereksiz, hem de geçersiz kıldı. Saldırı altındayız ve yalın gerçek bu..

* Önce sinagog saldırıları.. Ardından aynı yöntemle yeni saldırılar.. Dün İstanbul sokakları bomboştu.. Bu şehir, bunu nasıl atlatacak, bilemiyorum..

* Kelimeler kifayetsiz.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır