kapat
20.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



LEVENT TÃœZEMEN


DeÄŸiÅŸememek

Şenol Hoca, Letonya maçı öncesi şöyle diyordu "Benim ve ülkemin rakibi kazanılan başarılardır. Bu da bize baskı yapıyor. Bunu iyi kullanırsak baskı lehimize çalışır aksi halde yanarız."

Futbolda marka olmuş ülkeler her türlü şartta her türlü baskıyı atlatacak güçtedir. Eğer Türkiye, 48 yıl sonra katıldığı Dünya Kupası'nda üçüncülük kürsüsüne çıkmayı başarmışsa baskı yaşamamalıdır. Mazeretler çaresiz ve kendine güveni olmayan kişilerin sığındığı bir limandır. Riga'daki yenilginin mazereti buzlu zemin, soğuk hava, kötü niyetli hakemdi. Ama İstanbul'da ne gibi mazeret olabilirdi. Kafaca yaşlı, doymuş, inançsız ve kendine güveni olmayan oyunculardan kurulu Milli Takım için trajik bir sonla Portekiz hayallerini İnönü'de bıraktı.

Shakesphare'in "Korkaklar her defasında ölürler, cesurlar bir kez ölürler" sözünden esinlenmiş olacak ki Şenol Hoca, şuursuzca duygusallığa dayalı bir kadro çıkardı. Savunma yönü zayıf, hücum gücü bol bir kadro. Üç forvetle oynamak demek çok gol atmak demek değildi. Savunma yapmasını bilmezseniz, savaşan, fizik gücü yüksek bir rakibe karşı ayakta kalmayı beceremezseniz, kazanma şansınız da olmaz.

"Bugünlere kaybettiğimiz maçlardan ders çıkararak geldik" diyen Şenol Güneş ve öğrencileri belli ki Letonya yenilgisinden ders almamışlar. İlk 20 dakikada baskılı oynar göründüler. Ayağa paslar isabetliydi, hücum düşüncesi kanatlardandı. İki frikik kazandık ama baraja çarptırdık. Nihat'la, İlhan'la golün kıyısından geçtik. Bir tek Tümer takımı ateşliyordu. Soldan müthiş vites yükseltiyor, aralara klas deparlar atıyordu. İlhan'ın golünden sonra maç bitmiş havasına girip, fren yaptık.

Güvensizlikten, geriye pas oynamaya başladık. Tugay'ın topları geveleyerek kullanması sonucu hücuma çıkarken çok sık top kaptırdık. Letonya'nın tek kişilik silahı Verpakovskis'e önlem alamayınca savunmada titredik.

Şenol Hoca, "Portekiz'de ben olmayabilirim" sözünü söylerken bu trajedi demek ki içine doğmuş. Şimdi şapkasını önüne koymalı. Çünkü baş sorumlu kendisi. Oysa, Fransa'da eline altın tepside başarıya aç oyuncular kadrosu sunulmuştu. Ama o motivasyonu bitmiş, heyecanı kaybolmuş, futbolları eskimiş, ruhları körelmiş insanlarla yola devam etmeye kalkınca trajedi de kaçınılmaz oldu.

Güneş "Yarışıyoruz, değişiyoruz" demişti. Ama değişim trenini kaçırdı. Şimdi ne olacak?. Doymuşlar gidecek, heyecanı olanlar gelecek ama Milli Takım Portekiz'de olmayacak.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır