|
 |
|
KAZIM KANAT
Sinyor ve Senyor
Diyeceksiniz ki bu maçın en büyük suçlusu bu maçta oynamayan Rüştü Reçber. Riga'da aptalca bir sarı kart görmeseydi bugün Ulusal takımımız, Portekiz'in biletini almıştı. Hadi aptalca lafı biraz ağır oldu ama sevgili Rüştü'ye mesajım şu Kendini de yaktın bizi de yaktın.
Şimdi iki konuyu gündeme getirelim. Attığımız goller bir yana İlhan Mansız'ın golü harika. Bu golde Tümer Metin ve İbrahim Üzülmez'in organizasyonu da mükemmel, Nihat Kahveci'nin asistliği de. Bir de Hakan Şükür'ün golü var ki o klasik. Gökdeniz Karadeniz sağdan bindirmeyle ceza alanına girdiği an ön direkte Hakan Şükür klasını konuşturdu, golünü attı.
İşte maçın düğüm noktası bu. 2-0 öne geçmiş skoru yakalamışız. Portekiz bileti cebimizde. Şimdi burada Şenol Güneş ne yapacak? Oyuna müdahale edecek. 3-5-2'den vazgeçecek. Yani tek santrfora dönecek. Hakan Şükür'ü oyundan alacak. Savunmayı güçlendirecek. Yani orta göbekte Tugay Kerimoğlu ve Bülent Korkmaz'ın yanına birisini koyacak. Kim diyorsunuz? Yedek kulübesine bakıyorum. Öyle bir oyuncu yok. Kafamı kaldırıp yukarı bakıyorum. Beşiktaşlı Tayfur Havutçu'yu orada otururken görüyorum.
Şimdi elendiğimizin izahını yaarken baş köşeye teknik direktör Şenol Güneş'i alıyorum. Tek doğrusu maça başladığı ilk 11 ve sistem. Özellikle Riga'daki maçtan sonra takım içinde yaptığı operasyonların hepsi doğru. Bravo Şenol Güneş dersini işi çalışmışsın diyoruz. Am bir de bakıyoruz ki ilk değişikliği oyun lideri Tümer Metin'i oyundan almak. Hadi bu kararına saygı duyalım. Ama dediğimiz gibi 2-0'dan bu maçı veren bir teknik direktöre tek lafımız istifa.
Bir de şu yediğimiz gollere bir bakın. İlk gol bir ölü toptan. Üstelik yandan. Üstelik top yerden geliyor. Juris Laizans'ın attığı golde herkesin hatası var. En büyük hata Ömer Çatkıç'ta. İkinci gol ise Maris Verpakovskis, Deniz Barış'ın sektirdiği topta Bülent Korkmaz'la kol kola ceza sahasına girdi. Kalesinde beklemesi gereken Ömer Çatkıç de ikramını yaptı. Maç burada bitti.
Elbette bu yenilgide takım halinde herkes suçlu. Ama kazanabilirdik. Sinyor Emre Belözoğlu ile Senyor Nihat Kahveci'nin ayakları yere basmıyor. Inter ve Sociedad'da oynadıkları futbolun yarısını oynasalardı biz çok rahat kazanırdık. Çok ayıp ettiler.
Şimdi söylenecek çok söz var ama bizim söyleyeceğimiz kibarca 4 oyuncuya teşekkür etmek. Ümit Davala, Bülent Korkmaz, Tugay Kerimoğlu ve Hakan Şükür'e artık ulusal takım kapısı kapansın. Bu 4'lüden zaten Tugay Kerimoğlu geleceği görüp bırakmak istiyordu. Şimdi gençler dönemi.
Portekiz'e gidemedik. Ama gidemeyeşimizin nedeni elbette Federasyon Başkanı Sayın Haluk Ulusoy'un bir başkan gibi değil bir mentör hadi hadi tatil kampındaki bir animasyon lideri gibi olaylara bakması, Avrupa'nın en güçlü takımı Türkiye'nin yolunu kesmiştir. Biz Türkler'in bir sözünü tekrarlayalım. Balık baştan kokar. Öyle oldu.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
