kapat
20.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



HINCAL ULUÇ


Kaya niçin vuruldu?..

"Ortada son derece vahim bir durum var, ama ne medya üzerine gidiyor ne de devlet" diyor, Öcal Uluç, Kaya Çilingiroğlu'nun vurulmasının ardından bu ülke basınında okuduğum ne yazık ki tek ciddi yazıda..

Türk spor medyası, Türk medyası, üzerine ölü toprağı serilmiş, ya da korkudan ses çıkaramaz hale gelmişler topluluğu, Kaya Çilingiroğlu olayını, sadece ve sadece Hülya Avşar'a bağlı bir magazin olayı olarak ele aldı ve geçiştirdi.

Öcal Uluç "Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birinin yönetimine çetelerin sızması iddiası, ülkenin tanınmış kişilerinden birinin mafya usulü kurşunlanması vukuat-ı adiyeden sayılıyor" diyor.

"Bu nasıl iş" diyor.

"Bu kurşunlar sadece Kaya Çilingiroğlu'na sıkılmış kabul edilebilir mi" diyor.

"Bütün dünyada mafyanın kara para aklamadan tutun da türlü çeşitli kirli oyunları için spor, özellikle futbol kulüplerini ele geçirmeye çalıştığı bilinirken ve böyle bir kanlı olay Türkiye'mizde gündeme girmişken, bilmem ki ortada konunun önemsendiğini gösteren bir işaret görebiliyor musunuz?." diyor..

Ve nihayet, acı gerçeği "Dank" diye kafamıza vuruyor..

"Galiba herkes korkuyor.."

Evet.. Aynen öyle Öcal Ağabey..

Herkes korkuyor..

Mafya pervasızca adam dövdürür, vurdururken ve saldırı emrini verenler üstelik gayet saygı görerek ortada gezerken, herkes korkuyor.

Trabzonspor kulübünün yönetimine kimlerin adam sokmaya çalıştığını herkes biliyor..

Kaya Çilingiroğlu'nun vurulması, Türk futbolundaki son derece vahim gelişmelerin son aşamasıdır, ama tıpkı bundan evvelkiler gibi geçiştirilmektedir.

Mafyanın Türk futboluna sızma süreci giderek hızlanıyor.

"Korkak" medya susuyor. Polis, yargı organları olayın üzerine gidemiyorlar.. DGM'dekiler dahil her nasılsa açılan soruşturmalar da "Delil yetersizliği" falan, filan denerek kapatılıyor. Yani mafyayı, neredeyse devlet eliyle aklıyoruz.

Bu olayı soruşturma gücüne sahip bir tek organ olduğunu söylemiştik.

Bu ülkenin en yer altı dünyasını en iyi bilen polislerdendi. Devletin en önde gelen makamlarında bulunmuştu. Gözü pekti. Korkusuzdu. Sporu da mafyayı da en iyi bilenlerden biriydi..

Mehmet AÄŸar!..

Konuştum onunla aylar önce.. "Bir Meclis Araştırması açılmasını sağlamalısın" dedim..

"Söz" dedi.. Sözünü tutmadı. Niye tutmadığını tahmin edebiliyorum.

O tarihten sonra, babalarla yakınlığı ve işbirliği iyi bilinen futbol adamını sık sık Mehmet Ağar'ın civarında görmeye başladım. Ağar böyle bir soruşturmanın, dostuna zarar vereceğinin bilincinde olmalıydı.

Şimdi iş CHP'ye, ne kokar ne bulaşır, muhalefet yapmaktan aciz CHP'ye düşüyor..

CHP deyişim, partiye güvendiğimden değil.. Fikret Ünlü CHP Milletvekili de ondan..

Ünlü, Spor Bakanı'ydı. İşleri en iyi biliyor. Ama Çilingiroğlu olayı ile özel bir ilgisi var.

Bütün bu olayların tam göbeğindeki kişi Ahmet Ağaoğlu, Fikret Ünlü'nün en yakın dostlarından biridir.

Ünlü, Ağaoğlu ile konuşmalı.. Kaya ile konuşmalı.. Benim öğrendiklerimi o da öğrenmeli.. (Muhtemelen öğrenmiştir ya.. O zaman ne bekliyor?.)

..Ve de CHP, Ünlü ve arkadaşları olarak Türk futbolu konusunda bir Meclis araştırması açılmasını sağlamalı..

Tabii yüreği yeterse.. Tabii onun da korumaya aldığı "Dostları" yoksa..

Türk futbolu büyük bir hızla uçuruma gidiyor. Balık hem de nasıl en baştan kokuyor ve biz medya, kediler gibi, kokuların üzerini örterek "Vahim" olayları geçiştirmeye çalışıyoruz.

Medya korkuyor.. Polis üzerine gitmiyor.. Gidemiyor. Mahkemeler durmadan "Delilsizlikten beraat" kararı veriyorlar.

Yer altı dünyası, yeşil sahalarda aydınlığa çıkıyor.

Tek umut Meclis'te..

Hadi Ünlü.. Cesaret!.

Voleybola alkışlar!..
Türkiye'de bu düzeyde bir kız voleybolu olduğundan daha düne kadar kimin haberi vardı?..

Galatasaray gibi bu ülkeye sporun gelmesi ve yerleştirilmesinde baş rolü oynamış bir kulüp, hem de Özhan Canaydın gibi, futboldan değil, "Okul"dan ve spordan gelmiş bir başkanın döneminde bir tek maç oynatmadığı bir futbolcuya verdiği paranın onda biri ile yaşayacak Kız Voleybol Şubesi'ni kapatırken, biz birbiri ardına gelen başarı haberleri ile şoke oluyorduk.

Özhan Canaydın'ı kendi utancı ile baş başa bırakıyorum.

Bu başkanlığa yirmi yıldır hazırlanıyordu. Büyük planlar, programlar yapmıştı. Tüm vaktini Galatasaray'a vermek için, işlerini aileye devretmiş, hatta ailesinden onlara daha az vakit ayırmak için izin bile almıştı.

Galatasaray'ı parlak bir dönemin beklediğini düşünenlerden biri de bendim.

Durum meydanda..

Galatasaray, tarihinde olabilecek en kötü şekilde yönetiliyor. Canaydın, her konuda birbiri ardına fahiş hatalar yapıyor..

En kötüsü de, kongre dönemine girildiği halde ortada ne muhalefet var, ne de "Ben adayım" diyen birisi..

Tarihin en başarısız başkanını, kongre bir dönem daha seçerek ödüllendirecek.

Vah Galatasaray!..

Aslında Galatasaray veya Canaydın yazmak değil amacım.. Başlıkta konum belli..

"Voleybola alkışlar.."

Ama Türk voleybolunun tarihi bir tavan yaptığı günlerde Galatasaray'ın ve Canaydın'ın ihaneti öyle vuruyor ki içime, kalemimi kontrol edemedim.

Kız voleybolunun bu muhteşem çıkışı, aslında Türk spor medyasının utancıdır.

Dünyada adımızın bile geçmediği bir spor dalında, en tepelere boğuşacak bir düzeye geliyoruz, kimsenin haberi yok.. Çünkü "Halkın haber alma hakkı" diye mangalda kül bırakmayan medya, futbolun üç büyüklerinin peşine takılmış.. Başka şey haber değil.. Televizyonların ana haber ardına taktıkları spor haberlerinin komik jeneriklerine bakıyorsunuz herhalde. O jenerikle görülen sporlarla ilgili bir tek habere rastladınız mı kanallarda?.. Halkla alay ettiklerini sanıyorlar. Aslında kendilerini küçük düşürdüklerinin farkında değiller.

Halkın parası ile halk için yayın yapmak anayasal görevi olan TRT bile, futbolun peşine takılmış. Görevlerini yapsalar, en azından TRT'de bulurduk bu yükselişin izlerini..

Hayır.. Türk medyasının nasıl bir gaflet ve dalalet içinde olduğunu kanıtlayarak ortaya çıktı, kız voleybolcularımız..

Avrupa Şampiyonu olabilirlerdi. Dünya Kupası'nda ilk üçe girip olimpiyat vizesi alabilirlerdi.

Önemli değil.. Gerçekten önemli değil..

Önemli olan..

Kız voleybolu dünyasının en tepesinde yer alan takımlarla başa baş boğuştular.. Küba ve Rusya gibi devleri devirdiler. Öteki devlerden setler aldılar, alırken maçları da alabileceklerini gösterdiler.. Başlarında onları bu turnuvalara hazırlayan koçları Deniz Esinduy olsaydı, belki alırlardı da.. Yeni hoca bir hafta içinde görevi yüklendi. Eksik kalmış da olabilir. Bir takım başa baş oynadığı pek çok maçı kaybediyorsa, coaching hatasından söz edilebilir.

Eğer medya olarak kız voleybolunu başından beri yakından izlesek, çıkışın farkına varsak ve yazsak eleştirme hakkımız olurdu. Bugün yok..

Aldırış bile etmediğimiz insanlar kız voleybolunu kafamıza vura vura manşetlere, ana haberlere, reyting rekorları ile izlenen naklen yayınlara taşımışsa, sadece alkışlanırlar.

Voleybolda büyük hamle, Ahmet Gülüm'ün başkanlığı ile başladı. Onun attığı temellerle, yurt içi ve yurt dışında iyi organize olmaya başladık. Yeni başkan Hüsnü Can aldığı bayrağı çok iyi taşıdı..

Takım sporlarında, futbol ve basketbolun ardından voleybolda da dünya çapında bir düzeye geldiğimizi gösterdik.

Kızlarımız bugün dünya devleri ile başa baş savaştılar. Kaybettiler.. Ama kazanabileceklerini de kanıtladılar. Yarın kazanacakları, yarın dünya şampiyonu olabilecekleri umudunu verdiler.

Bu alkışlanacak başarı değilse, nedir?.

Yoktan var oldular ve dünya düzeyine geldiler..

Başkandan başlayarak federasyonu, tüm teknik kadroyu, tüm kızları, Galatasaray'ın yarattığı utanç meydanda iken, kız voleybolunu sürdüren tüm kulüpleri kutlamalıyız..

Kutlamakla kalmayarak, medyası, devleti ve sponsor kurumları ile kız voleybolunu sımsıkı kucaklamalıyız.

Onlar her türlü desteğe layık olduklarını gösterdiler.. Desteklendiklerinde, ilgi gördüklerinde dünya ve olimpiyat şampiyonu olabileceklerini kanıtladılar.

Teşekkürler kızlar..

SPORUN VE YAŞAMIN ALTIN SÖZLERİ
İşte size mesajım Cesur olun!... Sizden önceki atalarınız kadar cesur olun. İnanın! İleri!.

Thomas Alva Edison


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır