|
 |
|
Seni biz de unutmayacağız
Terörün karanlığında kaybolan 8 yaşındaki Anette'in okul sırası dün boştu. Geride yaptığı bir resim, defterinde Atatürk için yazdığı şiir kaldı. Bir de arkadaşlarının sevgisi
Artık o cıvıl cıvıl, umut, yaşam dolu gülüşüyle sırasına oturamayacak. Arkadaşlarıyla şakalaşamayacak. Sınıfın en güzel yerine yaptığı resimlerini asamayacak. Henüz 8 yaşında karanlık eller onu yaşam pınarından çekip aldı. Okul arkadaşlarının deyimiyle Anette Rubinstein Talu, şimdi meleklerin kanatlarında. Cumartesi günü Şişli Beth Israel Sinagogu'nda yaşanan patlamanın kurbanı olan küçük Anette Rubinstein Talu'nun Özel Bilgi Koleji'ndeki sınıfında yas var. Anette'in oturduğu en ön sırada çiçekler, Anette'in fotoğrafı, defterleri, kitapları ve bir de arkadaşlarının yazdıkları duruyor... Terörü bilmeyen Anette'in sınıf arkadaşları kızgın, üzgün ve çaresiz. Öğrenciler, "Anette, sınıfın gülüydü. Bizim en küçüğümüzdü. Onu gül gibi koruyorduk. Ama acımadan kopardılar" diyorlar.
ÖĞRETMENİN GÖZYAŞLARI
Anette'in sınıf öğretmeni Necla Öztürk, 34 yıllık meslek hayatında böyle bir acı yaşamadığını, bundan sonra da Anette'in acısıyla yaşayacağını anlatıyor. Anette'i her gün anneannesi Anna Rubinstein'ın okula getirip götürdüğünü anlatan Öztürk, "Olay günü de yine birliktelerdi" diyor. Öztürk, Anette'in ölüm haberini, kendisine annesi Tily Talu'nun verdiğini belirterek, "Olayı televizyonda duyar duymaz, Anette'in o sinagoga gideceği aklıma gelmedi değil. Ancak, kendisi bana o konuda bir şey söylemezdi. Pazar günü öğlen televizyonda öldüğü haberini izledim. Bunun sonrasında annesi beni aradı. 'Sen onun ikinci annesisin, Anette'i kaybettik' dedi. Sonra hemen evlerine gittim. O anı yaşamak çok zordu. Hakikaten ben onun ikinci annesiydim" diye konuşuyor.
Anette'in sınıfın en küçük öğrencisi olduğunu anlatan Öztürk, "O kadar cıvıl cıvıl, hareketli bir çocuktu ki, sevgisini göstermekten hiç çekinmezdi. Bütün arkadaşlarıyla çok iyi anlaşırdı" diyor. Öztürk, Anette'in sınıfın en küçüğü olmasından dolayı derslerde daha gayretli bir tablo çizdiğini belirterek, "Hep daha çok çaba sarfederdi öğrenmek için. Her şeyi sorardı. Çok açık bir çocuktu" diye konuşuyor.
Olaydan sonra pazartesi günü ders yapamadıklarını belirten Öztürk, "Tüm derslerde laf dönüp dolaşıp Anette'e geliyor" diyor. Öztürk, Anette'in üzerine tüm sınıf olarak titrediklerini belirterek, "Terör onu kollamadı. Biz ayağı çizilmesin diye kollardık. Ama terör kollamadı. Onu bizden aldı" diye konuşuyor.
ELLERİNE NE GEÇTİ?
Özel Bilgi Koleji'nin 4-A sınıfında hala yas var. Türkçe dersinde sevgi üzerine kompozisyon yazıyorlar. Konu Anette. Arkadaşları hep Anette'i anlatıyor. Ona olan sevgilerini dile getiriyor. 9 yaşındaki Kaan Sarıer, "Biz bir gün top oynuyorduk. Anette de bizimle oynamak istedi ama izin vermedik. O da üzüldü ve saha kenarında bizi izledi. Keşke izin verseydik. Onu mutlu etmiş olurduk" diyor. Anette'in sınıftaki en yakın arkadaşı 10 yaşındaki Tuğçe Gül ise onu kaybedince onu ne kadar sevdiğinin farkına vardığını söylüyor. Tuğçe, derslerde Anette'e hep kendisinin derslerde yardımcı olduğunu belirterek, "Bu olayda kim ne kazandı? O bizim sınıfımızın gülüydü. Biz onu kırmamaya çalışırken gülümüzü kopardılar. Ellerine ne geçti? Hala inanamıyorum" diyor.
Melis Gürel ise, bundan sonra barış kampanyası yapmak istediklerini belirterek, "Ben bu olaydan sonra El Kaide'nin ne olduğunu öğrendim. Keşke hiç öğrenmeseydim. O zaman belki Anette hayatta olurdu" diyor.
Kaan'ın Anette için kaleme aldığı 'Sevgi' adlı şiir
Anette'e kıymadılar
Annesinin, babasının ve tüm sevenlerinin gülünü kopardılar
O kırmızı gülün rengine kıydılar
Çünkü onlarda sevgi
denen bir ÅŸey yok
Anette gülünü koparanlar sevgiyi düşünmüyorlar
Onlar sevgisizliği düşünüyor
Onlar sevgisizliğiyle bilgisini kötüye kullanıyor
İnci DÖNDAŞ
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
